pedro almodóvar, bir kısa bir uzun iki ingilizce film için kolları sıvadı

pedro almodóvar, bir kısa bir uzun iki ingilizce film için kolları sıvadı


hızlı biri


Gerek ödül sezonunda gerekse gişede beğeniyle karşılanan Dolor y gloria’nın ardından zaman kaybetmeden yeni projeleri için hazırlıklara başlayan Pedro Almodóvar, Tilda Swinton’ın başrolünde yer alacağı The Human Voice isimli bir kısa film ve Lucia Berlin’in kısa hikayelerinden oluşan A Manual for Cleaning Women’ın film uyarlaması üzerinde çalışmaya başladı bile

Bugüne kadar hiç İngilizce dilinde bir film için yönetmen koştuğuna oturmayan Almodóvar, bu iki projesini de İngilizce olarak çekecek. Açıklanan iki projesinden ilki Jean Cocteau‘nun tek perdelik oyunundan uyarlanacak ve başrolünde Tilda Swinton’ın yer alacağı The Human Voice olacak.

çekimlerine nisan ayında Madrid’de başlanacak The Human Voice yaklaşık 15 dakika uzunluğunda olacak. Bu filmin kendisi için görsel anlamda da bir deney olacağını paylaşan Almodóvar, Tilda Swinton gibi yaratıcılık söz konusu olduğunda aynı şeyleri düşündüğü biriyle çalışacağı için çok mutlu olduğunu da sözlerine ekledi. İlk olarak 1930 yılında sahnelenen The Human Voice, sevdiği adamla son kez telefonda konuşan ve onu terk etmemesi için ikna etmeye çalışan bir kadının hikayesini anlatıyor. Tek sahnelik bu oyuna hayranlığı zaten bilinen Almodóvar, Women on the Verge of a Nervous Breakdown’ı kaleme alırken The Human Voice’tan esinlendiğini o dönem belirtmişti.

Yönetmenin İngilizce filmlere geçişi için bir basamak görevi görecek The Human Voice’un arından Almodóvar, Lucia Berlin‘in kısa hikayelerinden oluşan A Manual for Cleaning Women‘ı beyaz perdeye taşıyacak. Yıl bitmeden bu projesi için de çekimlere başlamayı kafasına koyan usta yönetmen, film için iki oyuncuyla anlaştığını açıklamış ama bu iki ismin kim olduğunu paylaşmamıştı. Almodóvar’ın okumayı en çok sevdiği yeni eser olduğunu açıkladığı A Manual for Cleaning Woman, bu sefer uzun metrajlı olacak bu filminde alkolik olan ve bir uyuşturucu bağımlısıyla evlenen Berlin’in Teksas, Oakland ve Meksika’da geçen hikayelerini anlatacak.

Gördüğünüz gibi Pedor Almódovar olmak kolay değil, bu yıl usta yönetmenden bol bol bahsedeceğiz gibi gözüküyor.