Netflix’in bir diğer suç belgeseli “The Sons of Sam: Descent Into Darkness”, kötü şöhretini 70’lerde “Son of Sam” adıyla duyuran seri katil David Berkowitz’in cinayetleri işlerken tek başına hareket etmediği iddiasını yeni röportajlar ve eski arşiv görünleriyle detaylıca inceleyerek kanıtlamaya çalışıyor.

Belgesel, New York’ta gerçekleşen cinayet serisinde Berkowitz’in tek katil olmadığını araştıran gazeteci Maury Terry’nin çalışmalarına dayanıyor. Yönetmen koltuğundaki Joshua Zeman, 2009 yılında şehir efsanesi olarak anılan ve çocukları kaçıran bir suçlunun hakkında yaptığı “Cropsey” belgeselini çekerken olayın aynı zamanda “Son of Sam” davasıyla da bağlantılı olmasının bu belgesele zemin hazırladığını paylaşıyor.

Başlangıçta seri katilin cinayetleri tek işlemediği söylentilerini çok ciddiye almayan Zeman’ın fikri, iki dedektifin “Son of Sam” davasında halkın bildiğinden çok daha fazlasının olduğunu ve Terry’nin “Ultimate Evil” kitabını okumasını söylemesiyle değişiyor. Son nefesine kadar bu cinayetlerle ilgili teorisini kanıtlamaya çalışan Terry, Zeman’ın bir başka katilin daha dışarıda gezebileceği ürkütücü ihtimalle yüzleştiriyor.

Elindeki tüm sağlam kanıtlara rağmen halkı bir türlü bundan farklı bir duruma ikna edemeyen Terry’nin bırakmak zorunda kaldığı kanıtlama çabasını devam ettirecek The Sons of Sam: A Descent Into Darkness, 5 Mayıs’ta Netlix’e geliyor. Berkowitz’ten başka kimsenin tutuklanmadığını göz önünde bulundurursak, bir katilin hala aramızda geziyor olabileceği gerçeğiyle bizi baş başa bırakan belgeselin fragmanı hemen aşağıda.