euphoria’nın imrendirici modası

euphoria’nın imrendirici modası


euphoria high dress code


Gençlik dizilerinin güncel şahı Euphoria; müzikleriyle olsun, mizanseni ile olsun, makyajlarıyla olsun uzun süredir dizilerde aradığımız rüya-vâri atmosferi tümüyle sağlamakta. Karakterlerin özene bezene yaratıldığı, herkesin ayrı bir deli olduğu cast içinde en çok dikkatimizi çeken ise herkesin kendine ait harika bir stili olması. Rue’nun salmış modasından Maddy’nin 80’ler taş bebek stiline, her birinin tarzına ayrı bayıldığımız genç insanların en güzel look’larına gelin yakından bakalım.

Maddy’nin karnaval görünümü

Elbette bu yazıya Maddy ile başlayacaktık. Her görünümü ile ayrı bir tehlikeyi çağıran altın kız Maddy’nin birinci sezondaki meşhur okul karnavalında giydiği ve Nate’den bolca laf yediği mor takımına bayılıyoruz. Seksapeli paçalarından akan bu I.Am.Gia markalı takımın Maddy’nin dizideki hayat mottosunu çok çok iyi anlattığını söylemek mümkün: kıvrak bir zeka, seksi bir vücutta bulunur.

Cassie’nin Halloween kostümü

Dizide kalbimizi sıkıştıran pek çok an olmasına rağmen, hala düşününce üzüldüğümüz anların başını çeken Cassie ve McKay ayrılığının neredeyse sebebi olan bu Halloween görünümüne geldi sıra. 1993 tarihli suç draması True Romance filminden esinlenmiş bu görünümle Cassie, Tarantino’nun Alabama Whitman’ı Patricia Arquette’e bir göz kırpıyor. Maalesef sıkıcı erkek arkadaşı McKay’in fazla seksi olduğu futbol formasına değiştirttiği bu kostümün her detayına bayılıyoruz, saç kesiminden tırnaklara kadar her şey Cassie’nin olmak isteyip olamadığı o özgür kadına bir gönderme gibi.

Jules’un Halloween kostümü

Cennetten gelme bir ışık huzmesini andıran bir karakter olan Jules’u albinodan hallice ten rengi ve genellikle beyaz kıyafet tercihiyle kalabalıklarda kolayca ayırt etmek mümkün. Meşhur Halloween gecesi ise kendine seçtiği kostüm, Baz Luhrmann’ın Romeo + Juliet’inden esinlenmiş, kanatlı bir Juliet. Claire Danes’in çok sevilen look’unu benimseyen Jules’un görünümünü Euphoria’nın imzası olan simli makyajla tamamlayışına gerçekten aşık olduk. Gecenin ilerleyen saatlerinde iyiden iyiye sarhoş olan Jules’un havuza atlaması da yine Luhrmann’ın Romeo + Juliet’indeki ünlü havuz sahnesine çok ince ve kaliteli bir gönderme olsa gerek, ama Rue’nun tam anlamıyla Leonardo DiCaprio ile aynı sayfada olduğunu söyleyemeceğiz tabii, orası ayrı. Umarız bu tatlı çiftin sonu Shakespeare’in yazdığından daha aydınlık olur.

Kat’in muhteşem dönüşümü

Buraya Kat’e dair sabit bir görünüm koymaktansa (onlarca koyabilirdik galiba) Kat’in dizinin başından sonuna kadar yaşadığı akılalmaz değişimi değerlendirmek istedik. Vücut ölçülerine takılmış, mutsuz kız profilinden tam bir dominatrix’e dönüşen tatlı kızımızın online seks hayatına uyum sağlamak için giydiklerini çok takdir etsek de, siz siz olun, Türkiye’de giymeyin diyoruz. Çok cool harness’lar, kırmızı rujlar, vintage görünümlü choker’lar, file çoraplar ve çok daha fazlasıyla gerçekten harika görünen Kat’in dönüşümüne dair güzel bir videoyu aşağıya bırakıyoruz.

Rue’nun dedektif görünümü

Bu görünümlere gerçekten bayıldığımızı söyleyebiliriz. True Detective dizisinden fırlamış bir Zendaya’dan daha iyi ne olabilir bilmiyoruz, ve uzun süredir pantolon askısının seksi bir kullanımına denk gelmeyişimize şaşırarak 10/10 ile uğurluyoruz hanım kızımızı.

Bonus: Buraya kadar okuduysanız, size nefes kesici bir Maddy görünümü hediye. Buyrun.