Yattığın yerden müzik yapmak olarak da tanımlayabileceğimiz bedroom pop, 21. yüzyılın en yaygın müzik türlerinden biri. Billie Eilish, Ariel Pink, Beach House ve Clairo gibileri bu türün en bilinen örneklerinden sadece birkaçı. Konu başlığımız ise türün en yeni ve başarılı isimlerinden Oscar Anton. Bu sene yatak odasından çıkıp Avrupa turnesine başlayacak Anton’un ilk durağı Zorlu PSM ile İstanbul olacak. 4 Mart’ta gerçekleşecek konserin biletleri için öncelikle buraya alalım.
Küçüklük yaşlarında profesyonel sörfçü olma hayali kuran, olamayınca ise müzisyen olmayı tercih eden Anton bize kalırsa istemeden de olsa en doğru tercihte bulunmuş. Anton’un ikinci sevdası olan müziğe karşı bağlılığı yine küçüklük yaşlarında başlıyor. 10 yaşındayken babasının doğum günü vesilesiyle Coldplay konserine giden Parisli sanatçı, Chris Martin’in durduğu sahnede kendisini hayal ettiği anda müziğe aşık olmuş. O zamanlar bu aşkın karşılığını seneler sonra alacağından habersiz olan Anton’un müzikle ilk buluşması bu olayla gerçekleşmemiş aslında. Yedi yaşındayken klasik müzik ve piyano dersleriyle müzik teorisini öğrenen sanatçı için klasik müzik bir tutkudan ziyade bir öğrenim niteliğinde olmuş. Bu öğrenimin getirileri ise yıllar sonra yayınladığı ilk albümü Home of Sanity ile ortaya çıkmış.
Dikkatli dinlediğinizde Anton’un çekici olduğunu inkar edemeyeceğimiz Fransız aksanını da yakalayabileceğiniz Home of Sanity, geçtiğimiz sene yayınlanmasının ardından kendisine Avrupa sahnesinde büyük bir tanınırlık kazandırdı. “Peki Fransız aksanı dışında neler var bu albümde?” diye soracak olursanız… Clementine ve Esken gibi memleketlilerinin de eşlik ettiği albüm, Anton’un 2020’de yanan umutlarının anka kuşu niteliğinde. Duyguların, güçlü olmanın, günlük hayatın monotonluğunun ve aşk hikayelerinin paylaşıldığı albüm sakin sularda yüzen gitar riff’lerini soft synthesizer pad’leriyle buluştururken Bossa Nova ve lo-fi ritimlerinden gücünü alıyor. Yer yer kullanılan sample’larıyla hip-hop’tan da esintiler taşıyan Home of Sanity’nin iki hit şarkısı nuits d’été ve bye bye ise tüm bu bahsi geçen bileşenlerle beraber radyo kanallarında dönmesiyle Anton’a Türkiye’de de hatırı sayılır bir dinleyici kitlesi kazandırdı.
Anton’un The Postcards Challange isimli halihazırda devam eden yeni projesi ise tamamen iş birliklerine dayanıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere kartpostal mantığıyla ilerleyen The Postcards Challange’da Anton her ay farklı bir ülkeden farklı bir sanatçıyla çalışmasını yayınlıyor. Projenin ilk kartpostalı Ocak ayında Milanlı sanatçı VV’den geldi. cheerios isimli şarkının ardından bu ay ise Berlinli sanatçı FIL BO RIVA, grapejuice isimli şarkıyla Anton’a bir kartpostal yolladı. Projenin üçüncü kartpostalı homesick ise 4 Mart tarihinde Madridli Dani’den gelecek. homesick’i canlı canlı dinleme deneyimini ise muhtemelen ilk biz elde edeceğiz çünkü Anton o tarihte Zorlu PSM’de olacak. Bu deneyimi elde etmek isterseniz sizi biletler için buraya alabiliriz, hatta almalıyız. Zira ilerleyen yıllarda adını daha da sık duyacağımız Oscar Anton’un ilk Türkiye konseri bizce kaçırılmaması gereken bir deneyim.