agnes obel ile kalplerimizi eritmeye hazırız

agnes obel ile kalplerimizi eritmeye hazırız


kışçılar, dark severler, melankolikler takipleşiyor


Geride bırakmak üzere olduğumuz Haziran ayı gibi Temmuz ayını da Zorlu PSM’de geçireceğiz gibi görünüyor. PSM Loves Summer serisiyle bize birkaç günlük değil, tüm yaz süren bir festival yaşatan Zorlu PSM’nin Temmuz ayındaki ilk konuğu ise Danimarkalı şarkıcı, söz yazarı ve piyanist Agnes Obel olacak. Kışın, grinin melankolisini yaza tercih edenlerin, “hülyalara sürüklenmeme bir piyano ve bir vokal yeter” diyenlerin Turkcell Ana Sahne’de hazır bulunması gereken konsere giriş biletleri tam da burada.

Çok uzun bir süredir doğduğu Danimarka değil Berlin’de yaşayan Agnes Caroline Thaarup Obel, 28 Ekim 1980’de derin ve karanlık sound’unu terapötik olarak okumlayabileceğimiz bir eve doğuyor. Agnes ve küçük erkek kardeşi, önceki evliliğinden üç çocuğu daha olan ve garip objelerle enstrüman koleksiyonu yapmayı seven babaları ve piyanosunda Bartók ve Chopin çalan anneleriyle küçücük bir evde büyüyor. Böyle bir evde piyano çalmayı öğrenmesi kaçınılmaz olan Agnes de müzikle küçük yaşta tanışıyor. İlerleyen yaşlarda klasik piyano eğitimi almaya başlayan Agnes’in tüm kariyeri boyunca dikkate alacağı tavsiyeyi de piyano öğretmeni veriyor: “Sakın çalmayı sevmediğin bir şeyi çalmaya çalışma”. Okul yıllarında küçük gruplarda müzik yapan, hatta kardeşiyle bir kısa filmde yer alan Agnes, lisedeyken bir stüdyo sahibiyle tanıştığında okulu bırakmaya ve müzik üretimiyle ilgili her şeyi öğrenmeye karar veriyor. Platin albümlere, sayısız popüler dizi ve filmde şarkılarının yer almasına uzanan kariyeri de tam da burada başlıyor.

Ağdasız, yalın, saf fakat ziyadesiyle dengeli ve özgüvenli bir sound ve bir John Cale cover’ı dışında tüm söz müzik ve prodüksiyonu kendine ait parçalarla, artwork’ü en büyük ilham kaynaklarından Hitchcock’un “Birds”üne selam çakan artwork’üyle ilk albümü Philharmonics’i 2010’da yayınlayan Agnes Obel, kitleleri kendine hayran bırakacak, Spotify’da en çok dinlendiği ikinci şehir İstanbul olacak üretimlerinin yolunu açtı. Ane Brun, Eva Cassidy ve Joni Mitchell’a benzetilen sound’una 2013 tarihli Aventine ile iyice katmanlar ekleyen Agnes Obel, aynı senenin sonunda ilk İstanbul ziyaretini de gerçekleştirdi. 2016 tarihli üçüncü albümü Citizen of Glass ile sound’una hayaletli elektronik öğeler ve 20’lerden kalma “Trautonium” adlı bir synthesizer yerleştiren Agnes Obel, imza sound’unun altını board marker kalemlerle çizdi. Bu albümde yer alan Familiar ile beyinlerimizi allak bulak eden Netflix yapımı Dark’ın en güzel sahnelerinden birinde duyduğumuz Agnes Obel, artık devler liginde oynayan bir müzisyen olarak kıtalararası turnelerde her coğrafyadan dinleyicisine şarkılarını söylemeye başlamıştı. Tüm albümlerini kimsenin girmesine izin vermediği Berlin’deki stüdyosunda kendini izole ederek kaydeden Obel, 2018’de kataloğunda Max Richter ve Philip Glass gibi ustaları da bulunduran Deutsche Grammophon plak şirketi ile sözleşme imzaladı ve Michelle Gurevich, Nina Simone, Henry Mancini gibi isimlere yer verdiği bir Late Night Tales albümünün de kürasyonunu üstlendi.

Uyku sorunu yaşadığı, günlerce bu problem hakkındaki araştırmalarından ilhamı ve kişinin kendine güveni ve şüpheleri etrafında tamamladığı dördüncü ve sonuncu albümü Myopia‘yı 2020’de yayınlayan Obel, büyülü ve melankolik chamber pop’unu tam 9 yıl aradan sonra yeniden İstanbul’a taşıyor. PJ Harvey, Erik Satie ve Claude Debussy’yi en büyük ilhamları arasında sayan Obel’in inşa ettiği ses dünyası ve piyanosu gibi incelikle kullandığı vokali ile hülyalara dalmak için adresimiz Zorlu PSM, tarihimiz ise 1 Temmuz Cuma. Yaz sıcağında Agnes Obel ile hem fiziksel hem ruhani olarak ferahlamak için biletler ise burada.