L’Impératrice, adının hakkını veren bir kariyer ivmesiyle 2012’den bu yana hayatımızın vazgeçilmez birparçası.
Son olarak Coachella’da headliner’lardan rol çalan harika performansıyla, Youtube’da ağzımıza bal çalmaktan beis duymayan Fransız altılı, PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında 26 Mayıs’ta bir kez daha İstanbul’a geliyor.
Adının hakkını vermekten kastımızı açalım en başta. L’Impératrice kelimesinin Türkçe karşılığı imparatoriçe. Grubun müziğindeki tatlı ve akışkan hava her zaman öne çıksa da aynı zamanda sahnedeki heybetli performanslarına eklenen multidisipliner yaklaşımları, L’Impératrice‘in başarıya ulaşmasındaki temel etkenlerden.
Son albümü “Tako Tsubo” ile dil bariyeri problemini de tamamen ardında bırakan ve 100’den fazla konserle dünyayı köşe bucak gezen grup, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde vereceği konserden çok kısa bir süre sonra, 7 Haziran’da üçüncü stüdyo albümü “Pulsar”ı bizlerle buluşturacak. 7 Haziran’ı beklerken sağ olsunlar merakımızı kaşımadan edemediler ve ‘Me Da Igual’ ile ‘Danza Marilù’yu yayınladılar. ‘Danza Marilù’, 70’ler ve 80’lerdeki İtalyan disko müziğine saygı duruşu niteliğinde bir şarkı olarak da dikkat çekiyor. Peki şarkının ilham kaynağına dair tahmininiz var mı? Hemen söyleyelim. Serge Gainsbourg. Gainsbourg’un, 1976 tarihli “L’Homme à tête de chou” albümünden esinlenen grubun “Pulsar”da birçok sanatçıya selam göndereceğine emin gibiyiz. Bu şarkıları ve dahasını, daha albüm yayınlanmadan konserde dinleyecek olmamız için bizim şansımız!
French indie disco gibi bir karma tanım yapmak mümkün L’Impératrice’in yaptığı müziğe. Türkiye’de çok büyük bir hayran kitlesi olan bu türün temsilcileri arasında Agar Agar, La Femme, Bon Entendeur, Paradis, Polo & Pan ve Parcels‘i sayabiliriz. Gelgelelim, L’Impératrice müziği ve sahnedeki adanmışlığıyla türdaşlarından ayrışıyor. Klavye, gitar ve synth’ler arasındaki nefis kimyayı arşa çıkaran noktaysa Flore Benguigui‘nin sesi oluyor. “Tako Tsubo“nun bu kadar beğenilmesi ve daha önemlisi benimsenmesinin altında yatan formülü de buradan okuyabiliriz. Disko temellerine sıkı sıkıya yaslanan albüm dinleyicisine adeta yeni dans figürleri de öğretiyor. Bas gitarın tabir-i caizse ipini koparmış dana gibi koşması ve groove’a doyurması, dans temeliyle birleşince gittikleri her yeri Paris’teki bir kulübe dönüştürmeyi başarıyorlar. Ki Flore’un vokallerinin “Matahari”deki gibi ayrışarak öne çıkmaktansa enstrümanlarla birlikte büyüyor olması kimyayı katlıyor. Bunu örneklerle açmamızı isterseniz ‘Peur des filles’, ‘Anomalie bleue’ ve ‘Voodoo?’dan daha iyi örnekler bulmakta zorlanırız. Ayrıca “Matahari”den edindikleri hit şarkı yapma özelliklerini ‘Fou’ ve ‘Hematome’ gibi albümün içine yedirilmiş parçalarla ileri taşıdıkları da bariz. Çoğu türdaşının müziğini beat ve sample’lara yaklaştırdığı günümüzde L’Impératrice’in eski usülden, enstrüman müziğinden vazgeçmeyişi de bu yüzden takdir edilesi…
6 sene önce Zorlu PSM’de dillere destan bir performansla sahne alan L’Impératrice, aradan geçen zamanda umut vadeden bir gruptan dünyanın en büyük festivallerinde ana sahnenin parçası olan bir gruba evrildi. Sadece türünün değil Fransızca müziğin dünyadaki en önemli temsilcilerinden birine dönüştü. 12 yıldır grubun kadrosunda bir değişim yaşanmamış olması, grup elemanlarının birbirlerine ve müziklerine olan tutkulu bağının göstergesi. Böylelikle yeni albüm “Pulsar”la, “Tako Tsubo”da arkalarına aldıkları rüzgarı koruyup hızla ilerlemeye devam edeceklerini tahmin etmek zor değil. Bir yandan da her albümünde farklı dokuları müziklerine katmaları dinleyicileri için de oyuncaklı bir merak hali oluşturuyor.
Sona gelirken bir de grubu tanıtmak ve bizi 26 Mayıs gecesi vizesiz, pasaportsuz Paris’e ışınlayacak bu koca yüreklilere kalp atmak lazım. Klavyelerden ve bestelerin büyük çoğunluğundan sorumlu Charles de Boisseguin’in kurduğu grubun kadrosunu gitarist Achille Trocellier, davulcu Tom Daveau, ikinci klavye Hagni Gwon, basçı David Gaugué ile vokalist Flore Benguigui oluşturuyor.
Biletler hızla tükense de elinizi çabuk tutarsanız Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde French indie disco’ya doyacağınız bir akşam geçirebilirsiniz. Şuraya tıklarsanız bir bakmışsınız Pari… Pardon bilete ulaşmış olursunuz. Ondan sonrası da sizin hikayeniz olsun. Buradan gruba çağrımızdır; hazır geliyorken merch getirir misiniz? Tişört, plak, poster, herhangi bir şey. İnanın hiç fark etmez…