2016 yılında Zorlu PSM tarafından İstanbul’un kültür ve müzik hayatına kazandırılan MIX Festival presented by %100 Müzik, bu sene de önceki senelerde yaptığı gibi adının hakkını veren ve hemen her müzik zevkine hitap eden bir kadroyla karşımıza çıkacak. 2-3 Kasım tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşecek festival, her sene çok önemli isimleri İstanbul’a getirip müzikseverlerle buluşturuyor. Uluslararası yemekleri olan üst düzey bir restoranın açık büfesinde gibi olacağımız iki günde izleyeceğimiz isimler sadece kulağımızı değil, aynı zamanda sahne şovlarıyla gözümüzü de doyurcaklar. Festivalin bu seneki sloganı da tam olarak bu düşüncemizi destekliyor: Çok Sesli Müzik Festivali Altın Gün, Digitalism (Live), Local Natives, Milky Chance, Starsailor, Trentemøller’in yanı sıra Balthvs, Bedük, Catching Flies, Cem Yıldız, Hissikablelvuku, Lucky Love, Monday in Neptune (Live), Σtella, Temples ve Yīn Yīn, 2024’e etmeye hazırlandığımız vedanın da bir nevi yansıması olacak. İsimlere baktığımızda MIX Festival’in ismindeki mix, net bir şekilde karşılık buluyor.
Festivalin 2024 edisyonundaki yıldızlara bakınca karşımıza Altın Gün, Digitalism (Live), Local Natives ve Milky Chance çıkıyor. Hollanda’da kurulan Altın Gün, Türkçe müziğin nostaljik tınısına eklenen modern düzenlemelerin, geçmişle olan bağını koruması sonucu dünyada büyük bir kitle oluşturdu. Grubun kurucularından Merve Daşdemir’in, Şubat ayında gruptan ayrılmasıyla hem vokal hem de şarkı seçimlerini bir daha düzenleyen grup, bu sene yayınladığı 4 şarkıyla yola tam gaz devam edebileceğini gösterdi. Bunun bir yansıması olarak da bir kez daha Zorlu PSM’de izleyeceğiz. Hem de festivalin headliner gruplarından biri olarak.
Jens Moelle ve İsmail Tüfekçi’nin 2012’de Almanya’nın Hamburg kentinde kurduğu, elektronik müziğe oldukça old school yaklaşırken bir yandan house müziği de repertuarında barındıran Digitalism’i canlı setiyle dinlemek merak uyandırıyor. Ki Şubat ayındaki DJ setlerini izledikten sonra heyecanımızı dizginlemeye çalışmak zor olacak.
Alternative rock’tan, reggae’ye, folk’tan, electronic’e çok yönlü ve türlerle kısıtlamanın mümkün olmadığı Milky Chance, klasiklerle dolu albümü “Sadnecessary“i 11 yıl önce yayınladı. ‘Stolen Dances’ gibi bilmeyenin olmadığı bir şarkının da parçası olduğu albüm, Alman grubun sıçramasını sağlarken dünyadaki her festivalin aranan ismine dönüştüler. Bizler de MIX Festival’in 2024 edisyonunda onları dinleyip hem dans etmeye hem de şarkılara detone ola ola eşlik etmeyi planlıyoruz. Detoneliğimizi yargılamayın…
Gelelim Indie müzik sevdalılarının elinin sık sık gittiği Local Natives’e… İlk albümlerinden günümüze gelirken müzikal tarafta çok fazla değişime giden ve gitar müziği baskın bir gruptan, atmosfer kurmaya odaklanan bir gruba evrilen Local Natives, bu sene çıkardığı “But I’ll Wait for You” ile 2023’te yayınladıkları, “Time Will Wait for No One”ın devamını getirdiler. İki albümü ayrı ayrı da bir arada da ele almak, dinlemek ve gerekirse eleştirmek mümkün olsa da 20 yıla yaklaşan kariyerlerinden hit parçaların bir arada olacağı seçkiyi canlı dinlemek ve “Local Natives’i de izledik be” demenin tadı farklı olacak. Son iki albümün temelde olduğu bir turne kapsamında gelecekleri için 2-3 Kasım öncesinde dinlemenizi öneririz. Biz biraz daha “Hummingbird” ve “Gorilla Manor” sularındayız.
Elbette öne çıkardığımız bu isimlerle kısıtlı değil MIX Festival’in cephanesi. Britpop’un bitmeye başladığı zamanlarda ortaya çıkıp türe can suyu olan Starsailor, özlem giderip bizleri 2000’lerin ilk yıllarına götürecek gibi. Hangimiz, ‘Silence Is Easy’, ‘Four to the Floor’, ‘Poor Misguided Fool’, ‘Way to Fall’ ya da ‘Tell Me It’s Not Over’ı dinleyip eşlik etmek istemeyiz ki?
Nitekim benzer bir durum Trentemøller için de geçerli. Karanlık melodilerin ve seslerin, Danimarka üzerinde kuzey soğuğuyla buluşmasını sağlayan grup, İstanbul’un gediklilerinden. Ancak ne zaman gelseler, adım atacak yer bulmak mümkün olmuyor. Çünkü ellerindeki kemik dinleyici kitlesi her sene büyüyor ve gelişiyor. 13 Eylül’de In My Room plak şirketi etiketiyle çıkan “Dreamweaver”, alışık olduğumuz soğuk ve karanlık Trentemøller tınılarının biraz daha endüstriyelleşmiş hali. Bu albümden ‘A Different Light’, ‘Behind My Eyes’ gibi şarkılara MIX Festival kapsamında şahit olmaksa pasta üstündeki çilek diye yorumlanabilir. Yani bizce yorumlanır. Hatta yorumladık. Evet, sıradaki.
Hollanda’nın r&b, soul, pop dünyasına ayrı ayrı kattıkları yetmiyormuş gibi -evet, yetmiyor- Yīn Yīn gibi güçlü temelleri olan yaratıcı bir grup da pandemiden kısa bir süre önce radarımıza girdi. 2019’da çıkardıkları -ki muhtemelen en başarılı albümleri- “The Rabbit That Hunts Tigers”, Avrupa’nın birçok ülkesinde konser vermelerini sağladı. Bağımsız bir plak şirketi olan Bongo Joe’da başladıkları yolculuklarının bu sene “Mount Matsu” ile Glitterbeat gibi global ölçekte bir plak şirketine geçtiğini söylemek lazım. Bir başka deyişle ortaya çıkış dönemleri tamamlanırken, gelişip büyüdükleri bir dönemde izlemek önemli bir şans. Müziklerinin kapalı mekana, açık alana göre çok daha uygun olduğunu da belirtmekte fayda var.
Temples, festivalin en güçlü ve ilgi çekici gruplarından biri. Belki de birincisi. Büyük sıçramalarını 10 yıl önce yayınlanan kusursuz albüm “Sun Structure” ile yaptıklarından beri egzotik gitar tınılarının, huşu dolu vokallerle bir araya gelmesinden beslenen ve dinleyicisini hiçbir zaman üzmeyen gruplardan oldular. Bir Temples albümü çıkmadan önce neyle karşılaşacağınızı bilmeme ihtimaliniz yok. Üstünkörü, geçiştirme müzik yapmayan, iyi oldukları şeyi sürekli geliştirmeye uğraşan İngiliz grup, 2023’ün en sıcak albümlerinden birini, “Exotico“yu, Nisan’da yayınladı. O dönemden beri ABD’den, Avrupa’ya, Güney Amerika’dan Kanada’ya birçok yere giden Temples’ı izlemek için son günler. Böylesine güçlü ve keşfe açık isimlerle dolu bir kadroda en heyecan verici konseri seçmek elbette çok zor. Ancak Temples’ın hem bugüne kadar yaptıkları, hem sahneyi bir kumsalda dans ediyormuşçasına etkili kullanmasını düşünüce 2-3 Kasım’da, kaçırılmaması gereken başlıca grup olduklarını izninizle söylüyoruz. Ek olarak da “Exotico” albümü ve turnesinde, eski albümlerine ve konserlerine göre doğaçlamaya da açık olduklarını eklemek lazım. Çünkü, örnek olarak, ‘Cicada’nın nakaratındaki enfes melodi sona erdikten sonra bir anda şarkıya yabancılaşmalayalım. Ha bizce yabancılaşmayız zaten ama olsun.
Tek tek tüm sanatçıların detayların anlatamamış olsak da yakalayabildiğimiz tüm sanatçıları canlı izlemek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Gerekirse, yeme/içme sıralarına dönüşümlü gireceğiz ancak 2016’da başlayan festival 2024 seçkisinin hakkını vermeye çalışacağız. Balthvs, Bedük, Catching Flies, Cem Yıldız, Hissikablelvuku, Lucky Love, Monday in Neptune (Live), Σtella var çünkü daha…
Lüks karışık kuruyemiş tabağının büyük çoğunluğunun kaju ya da taze tuzlu fıstıktan oluşması hissinin bir benzerini iki gün boyunca hissedeceğimiz MIX Festival, sahneler arası geçişler, sevdiğimiz şarkılar ve bazen arkadaşlarımızla, bazen sevgilimizle, bazen de yalnız başımıza eğlenip keyifli vakit geçirmemizi sağlayacak gibi duruyor. Bir konseri izlerken, yan sahnede kaçırdığımız grubu izleyenleri kıskanmanın verdiği tat da bir başka dürüst olmak gerekirse. 2-3 Kasım’da Zorlu PSM’de gerçekleşecek MIX Festival için henüz bilet almadıysanız ya da gidip gitmemeye emin değilseniz, 777777 demenize gerek kalmadan gelen Kasım’ın mucizelerini kabul edin deriz. Manifest falan artık, neyse. O kısmı siz çözersiniz. Biz, biletler tükenmeden yerinizi ayırtmanız için bağlantıyı bırakıyoruz. Hatta bıraktık. Bakın, tam şuraya tıklayabilirsiniz. Son indirimli dönem biletleri de az kaldı. Bizden uyarısı. Kajunuz, antep fıstığınız, çekirdeğiniz bol olsun. Temples, Local Natives, Starsailor, Altın Gün arası koştururken Çok Sesli Müzik Festivali, MIX Festival’de görüşürüz.