THE PHOENIX FOUNDATION

THE PHOENIX FOUNDATION


The Phoenix Foundation


Yemyeşil ormanları, şırıl şırıl akan buz gibi şelaleleri, adını bilmediğiniz ama görseniz “Aaayy senin kaba etini yerim” diyeceğiniz, halbuki bir lokmada sizi yutabilecek kadar sevimli ve bir o kadar vahşi hayvanları bir arada düşünün. Şimdi bu manzaraya gitarlar, arada coşan davullar, klavye ve kulağınıza hafif hafif üfleyerek şarkı söyleyen bir adam ekleyin. Hah, alın size Fandango.

Yeni Zelandalı kardeşlerimiz The Phoenix Foundation, Fandango ile ülkelerine ziyarete gidemeyecek kadar fakirler için müthiş bir hizmet sunmuş. Öyle dingin, öyle yağ gibi akan, Lord Of The Rings’in en en en başları gibi huzurlu bir albüm. Kayıtların çoğunluğunun Yeni Zelanda’nın doğa manyağı kasabalarında ve grubun kendi barında kaydedilmiş olduğu bu durumu açıklar nitelikte.

Hal böyle olunca insanda; “Hay sokayım ızdırabına” dedirtecek aşk sorunları, ilişki stresi, trafik yoğunluğu, ya da hayata karşı “Çok yalnızım lan. Uyuşturucu kullanıp, hayata isyan ettikten sonra intihar edermiş gibi yapacağım ama bir şekilde kurtarılacağım. Bir de hastaneye yatırılırsam değmeyin keyfime. Acayip reklam olur.” bunalımlardan eser kalmıyor. Ya da iyi müzik yaptıkları için adam üstü kapalı; “Ölüyorum ulan! İmdat!” diyor da biz anlamıyoruz.

Inside Me Dead, albümde Pink Floyd esintilerini en net hissettiren şarkı. Fakat albümün geneline “Zoraki Pink Floyd kaktırması” hakim değil. Özellikle The Captain şarkısını dinleyince ayın karanlık tarafından çıkıp, 80’ler diskosuna yolculuk yapabiliyorsunuz.

Corale ve Modern Rock, gece hayatının karmaşasına akmadan önce, ya da ders çalışırken dinlenmesi gereken şarkılar kategorisinde ilk sıraya oynuyor. Zira özellikle bu iki şarkıda zihinde canlanan hayali dünya, gürültülü kalabalıkla paylaşılacak gibi değil.

Şaka maka, grup yememiş, içmemiş, şarkı sözlerine de uzun uzun kafa yormuş. Şurada evrimden bahseden kaç kişi kaldık be The Phoenix Foundation?

Fandango, grubun bir önceki albümü Buffalo’ya göre daha ağır ve olgun bir sound’a sahip. Bak, daha iyi demiyoruz. Ama Buffalo’yu Fandango ile karşılaştırmak gerekirse, Buffalo biraz daha hafif meşrep kalıyor. Ki hafif meşrep severiz.

Progressive rock ve indie müziğin çocuğu olsa adı Fandango olurdu dersek ,pek de yanlış olmaz. Zira etrafta mantar gibi peydah olan indie ve progressive müzik yapan gruplar 4 elle bir tarzı kaldıramazken, The Phoenix Foundation tek elle iki tarzı da ziyadesiyle doğrultmuş. Bize de üzerine oturmak düşüyor. Afiyet olsun.