PURA VIDA CONSPIRACY

PURA VIDA CONSPIRACY


Gogol Bordello


Bu seneki Rock’n Coke’ta kurulacak olan, istemediğimiz kadar yeni ve bir o kadar da genç yetenekli Balkan müzisyenle tanışacağımız “Keşif Sahnesi”nde nasıl yer almazlar diye Siri’ye sorduğumuz Gogol Bordello’dan cevap gecikmedi: “Gençlerin önünü açmak istedik, bir kez de biz eğlendirmeyelim orta yaşlıları efendim.”

Gogol Bordello’da işlerin biraz karışık durumda olmasına rağmen, yeni albümleri taze taze piyasaya sürüldü. Temmuz ayının son günlerinde altıncı albümleri Pura Vida Conspiracy’i çıkaran Balkan şekerler, müzikal anlamda kaldıkları yerdem yollarına devam ediyor olsalar da, grubun lideri Eugene Hütz neşeli çingenlerimizin tadını bir güzel kaçırmıştı bir kere… Kaytan bıyıklı Eugene, geçtiğimiz hafta gruba ait banka hesabından indiregandilediği 500.000 dolar parayla ortadan kaybolmuştu. Bizim de hızır acil gibi değindiğimiz bu konu yüzünden grubun geleceği de sallantıda gibi. E sallantıda da olsun be arkadaş, yaptığı harekete bak sen şu bıyığın…

Grubun liderliğini yapan Hütz’ün grubun banka hesaplarını da yönettiğini öğrenmemizi sağlayan bu gelişme, bize çok ilginç gelmeyen Gogol Bordello hakkındaki uzun zamandır aldığımız en ilginç gelişmeydi. Neyse, grup felaket bir çıkmaza girmiş gibi gözüküyor, nedeni mi? Eugene’in grubun tüm üyelerinden yediği “Kalpazan” damgasının üzerine bir de topluca aleyhine açılmış olan davaları var. Konunun mahkemeye taşınmasına rağmen kendisinden hala ses çıkmayan Eugene hakkında tek bilinenin uzunca bir süredir kağıt tabak işine girmek istemesiymiş. Eugene’in bir türlü bozmadığı sessizliği, parayı ezip, ezmediğinin belirsizliği, mahkemeden ne karar çıkacağı, grup üyelerinin Eugene’i affedip, affetmeyecekleri gibi faktörlerin hiçbiri belli değil. O yüzden belki de son Gogol Bordello albümünü de dinliyor olabiliriz.

Tüm bunların dışında albümü dinlediğinizde anlıyorsunuz ki; Gogol Bordello’da durumlar biraz sıkıntılı olsa da, müzik konusunda bir farklılıkları yok, her şey tıkırında. Sizin de, bizim de çok zorlanmadan tahmin edebileceği gibi albüme bilindik Gogol Bordello sound’u hakim.

<iframe width=”640″ height=”390″ src=”//www.youtube.com/embed/ZwVDaiLXEyg” frameborder=”0″ allowfullscreen></iframe>

Nedir o diyenlere için gelsin:

Klasik Balkan sound’u x keman punk x çingene + daha fazla çingene x bol New York görmüş geçirmiş çingene + bu görmüş geçirmiş çingenelere ait anılar = gypsy punk türünün ekmeğini yiyen Gogol Bordello.

Topluluğun zaten tek başına bayrak salladığı müzik kulvarında bu albümle yarattıkları tek fark ise, albümün sonuna gizlenen bir System of A Down’umsu parça bulunması ve albümde çok az da olsa bir Yunan sirtaki etkileşiminin görülebiliyor olması.

Mesela albümün bankosu Malandrino adlı parça on numara olmuş. Ajda Pekkan’ın “Palavra palavra palavra!” cover’ına da bir yandan çarklı bakmıyor değil hani…

Diğer dikkat çeken parçalardan Gypsy Auto Pilot’ın ise eski pop klasiklerinden etkinlenmişe benziyor. Şarkıda bulunan keman solo, gitar solo, davul solo ve vokal solo bir nevi “Solo solo içinde solo zarfın içinde” diyor dinleyiciye.

“Biraz da hüzünlenelim” kategorisinden listemize giren Hieroglyph’i dinlerken; eğer bu grup dağılmazsa 2-3 sene içinde Minik Serçe ile düet yaparlar demeden edemiyor insan. Zaten memleketteki anamızdan babamızdan çok geliyorlar İstanbul’a, bir geldiklerinde takılsınlar işte Sezen Aksu’yla ne oldur ki?

Anlayacağınız grup yine geniş, hem de çok geniş yelpazede müziksever arkadaşlarımıza hitap ediyor. 35 yaşına gelmiş, hala ne albüm alıp ne dinleyeceğini adam gibi bilmeyen plaza-neşelisi arkadaşlara gelsin Goguş’un yeni albümü.