MECHANICAL BULL

MECHANICAL BULL


Kings Of Leon


Köyden İndim Şehire’deki köyü ABD’nin Nashville’i varsayalım. Saffet, Himmet, Hayret ve Gayret’in rollerini de Caleb, Nathan, Jared ve kuzen de olsa kardeş yarısı sayılan Matthew’a verelim. Müzik dünyasındaki kardeşler limited şirketlerinin en büyüğü, “Paraların dörde bölündüğü”, Nathan abinin Caleb’a “şeherli karı” aldığı güzide grubumuz Kings of Leon’la baş başayız dostlar.

Kariyerlerinin ilk iki albümüyle mahalle berberine bile inanmayan Kings of Leon, “Southern rock” dediğimiz yöresel rock müziğini indie rock ve rock’n roll’la katık ederek geniş bir kitlenin gönlünü almayı başarmıştı. Aha Shake Heartbeat’in garage rock’a getirdiği alkollü güneyli eğlencesini kim unutabilir ki? Dört kardeşin hiçbir ticari kaygı duymadan kaydettiği ilk albüm Youth & Young Manhood albümünün samimiyetinden şüphe duyulabilir mi? Kings of Leon’un kuruluş dönemi bu ve bu gibi sahnelerle, güzelim bir indie rock grubunun doğuşuna şahitlik etmemizi sağladı.

Derken maymun gözünü açtı; barlar ve kulüplerden stadyumlara akmak istiyordu Followill biraderler. Because of the Times albümüyle bunun sinyallerini ilk kez veren grup, Only by the Night albümüyle “Ben arenaların adamıyım” diye bas bas bağırıyordu artık. Belli ki; Nashville sokakları dört kardeşe dar geliyordu. Hit deposu olarak adlandırabileceğimiz Only by the Night’la da o sokaklardan ilk özel uçakla ayrıldılar. En lüks berber ve mağazalara giderek façayı bir güzel düzelttiler. Coldplay neyse, Kings of Leon da büyüklük anlamında Amerikalı eşitiydi artık. Derken Come Around Sundown ile duraklama dönemine girdi grup. Çoğunun artık bir aile babası olması, rockstar yaşam tarzına ve o biçim maddelere elveda demeleri ve belki de köylerini özlemeleri; grubun ne oraya, ne de buraya ait olamama durumunu beraberinde getirdi. Only by the Night çizgisinde kalalım, bir yandan farklı şeyler deneyelim, bir yandan da özümüzü unutmayalım derken; kariyerinin en vasat albümüne imza attı KoL. (Böyle kısaltınca aklımıza kol böreği geliyor, o yüzden bir daha kullanmayacağız.)

Bütün bu kimlik çatışmalarının ardından ufak çaplı bir mola verdi grup. Hem yüzlerine soğuk su çarpıp rahat bir nefes almak, hem de mega boy turnelerden gına gelen bünyelerini aile saadetiyle dinlendirmek istediler.

Bu mola, grubun altıncı stüdyo albümü Mechanical Bull ile çok da uzun sürmeden son buldu. Kardeşler A.Ş., Because of the Times’tan beri en samimi albümleriyle geri döndü. Artık büyüdüğüyle yüzleşmiş ve kaygılarını bir kenara atmış dörtlü; röportajlarda da söyledikleri üzere, yapım aşamasında ne kadar rahat olduklarını ve eğlendiklerini belli ettiği bir albümle kapımızı çaldı.

Kings of Leon’un farklı uçlara gitmektense özünü aramayı tercih ettiği ve çoğu zaman da başarılı olduğu bir albüm Mechanical Bull. Güneyli kökenlerinin buram buram koktuğu Temple ve Family Tree gibi indie rock’a göbek attıran şarkılar, Kings of Leon’un köyünün yağmurlarında yıkanmayı ne kadar özlediğini gösteriyor. İlk single Supersoaker, bir Only by the Night albümü hiti kadar olamasa da grubun hit şarkı yazma konusunda hala ne kadar yetenekli olduğunu kanıtlayan taş gibi bir şarkı. Gitarların ön planda olduğunu sandığınız, ama bas ve davulların gizli kahramanı olduğu bu şarkı; Caleb’in burbona yatırılmış sesinin de etkisiyle akılda kalıcılık bakımından yıldızlı pekiyiyi hak ediyor.

Albümün en büyük sıkıntısı, grubun dinleyicilerini şaşırtacak bir formül içermemesi. Fakat, Kings of Leon’un hedefi de bu değil. İçlerinden geldiği gibi, gerçekten keyif aldıkları ve hiçbir kaygı duymadıkları bir albüm Mechanical Bull. Orijinallik gibi kaygıları defterden silmişler; en azından bu albümlük. İlk önce kendileriyle barışmaya çalışmışlar.

Nashville’in bağlarından gelen riff’lerle bezeli Rock City ve U2 ile çiftleşmeyi denedikleri ballad Beautiful War, Supersoaker’la beraber albümün ilk dinleyişte dinleyiciyle sıkı fıkı olmasını sağlıyor. Arada Don’t Matter gibi sert gitarlarıyla dikkat çeken ama düz bir şarkı var. Önceki saydığımız üç şarkının arasında albümü doldurmak adına kaydedilmiş gibi duruyor.

Wait for Me, grubun ballad üretiminde ne kadar başarılı olduğunu tekrar hatırlatarak, çakmakları çaktırıyor. Aha Shake Heartbeat kokan Work on Me ise; Kings of Leon nostalji kuşağının en akılda kalıcı konuklarından biri.

Eğer Kings of Leon’dan sizleri şaşırtıp, yepyeni ufuklara yolculuk yaptırmasını bekliyorsanız yanlış kapıdasınız. “Ben ilk üç albümden sonra bıraktım” diyorsanız yüzünüzü güldürecek fazlasıyla element mevcut. “Only by the Night sonrası tanış oldum, bana Only by the Night gibi albüm yapsınlar” diyorsanız ise grubun sizlere gösterebileceği birkaç numarası mevcut. Ama unutmayın ki; Kings of Leon, herkesten önce kendisini düşünıyor bu albümde. Kendisiyle barışıyor, “köyden indiği şehirde” yaşamanın verdiği buhran ve gerçeklerle yüzleşiyor. Bunları yaparken geçmişini de bir kenara atmıyor.