Jack Steadman ve ekibi, bu kadar gelişeceklerini tahmin ediyorlar mıydı acaba? Bizce hayır. Yoksa bu kadar ergen bir grup isminde karar kılmazlardı sanırız. İlk albüm I Had the Blues but I Shook Them Loose’la tam olarak bu ismin hakkını verdiler oysa ki. Gitarın ön planda olduğu, kimi zaman math rock’a, kimi zaman indie rock’a yanaştıkları enerjileri ile albümü kaydettikleri zamanki yaşlarının hakkını vermeyi başardılar.

Bir grup olsalar da yetenek bakımından yükü çekenin çoğunlukla frontman Jack Steadman olduğu aşikardı. Küçük yaşlarda “Yatak odası prodüksiyonu” dediğimiz ev kayıtları ile prodüksiyon yeteneklerini sınamaya başlayan Steadman, BBC’ın benzer gruplardan ayrılmasını sağlayan bir ses rengine de sahipti. Bu ses renginin verdiği avantajla farklı janralara da dalabileceğini idrak eden grup, Flaws’la ani bir dönüş yaptı. Indie rock’ı peşin fiyatına saydıran BBC, folk’a doğru yelken açtı. Oldukça başarılı bir deneme olan bu albüm, bir sonraki albüm olan A Different Kind of Fix’in başarılı formülünün de çıkış kaynağı olacaktı. Steadman ve ekibi, ilk iki albümün orta yolunu oldukça güzel bir şekilde bulmuştu. Daha da önemlisi; müzik piyasasında oldukça kalıcı bir isim olacaklarına dair en büyük kanıttı A Different Kind of Fix. Yeni albüm So Long, See You Tomorrow ise; bu kanıtın üstüne koydukça koyan, BBC’ın şimdilik en iyi albümü olarak karşımıza çıkıyor.

Flaws ve A Different Kind of Fix’in en iyi yanlarının haricinde, electronica temellerine sıkıca sarılan Jack Steadman; prodüksyion yeteneğinin zirvesine ulaşmayı başarıyor. Klasik BBC hissiyatının; taze fikirler ve indie rock, electronica, folk üçgenindeki nefis açılımına tanık oluyoruz. Yeteneklerinin üzerine birkaç level birden koyan BBC, yeni şeyler denerken eline yüzüne bulaştırmıyor.

Balık baştan kokar derler ya hani; ne kadar da haklılarmış. Overdone’la So Long, See You Tomorrow baştan kokuyor. Hem de mis gibi kokuyor. Tıpkı pahalı bir parfüm gibi!

Yoğun baslar ve yaylılarla albüme oldukça etkileyici bir başlangıç yapmayı başarıyor BBC. Katman katman üstüne yapısı ile electronica ve BBC naifliğini buluşturan It’s Alright Now, sakin başlayıp tempoyu yükseltiyor. Trompet darbeleri ve okeyin dördüncüsü gibi BBC’ın beşincisi olan Lucy Rose’un vokalleri, sizi Carry Me’nin kucağına bırakıyor. Arka planda meşhur My Bloody Valentine gitarlarının kalorisini düşüren Carry Me; dışarıdan baktığınızda kaotik, içeriden baktığınızda ise oldukça derli toplu bir yapıya sahip. Her dinleyişinizde kulağınıza takılan farklı bir detay, Carry Me’nin tıpkı albüm gibi fazlasıyla düşünülmüş bir iş olduğunu gözler önüne seriyor.

Minimal gitarlar ile tempoyu düşüren Home by Now, aynı zamanda albümün en önemli şarkılarından biri. Flaws’un üstüne başına elektronik altyapı giydiren şarkı, Steadman’ın iyice kıvama gelen vokalleri ile aradığınız huzuru bulmanıza yardımcı oluyor. Yeni single Luna’da konuk şarkıcı olarak karşımıza çıkan Rae Morris ve Jack Steadman’ın mükemmel ses uyumu, İngiliz grubun tarihindeki en iddialı sound’lardan birine zemin hazırlıyor.

Bir Flaws şarkısı olarak başlayıp BBC’ın yeni yüzünü gösteren Eyes Off You, hipnotize edici vokalleri ile repeat tuşuna basmanız için biçilmiş kaftan. Derken albümün en can alıcı noktası geliyor; Omar Souleyman’ın düğün salonu sound’una ayılıp bayılanları kendinden geçirecek şarkı Feel, BBC’ın festivallerde zirve yapmasını sağlayacak. Yüksek ihtimalle yakın zamanda bir videoyla da desteklenecek şarkıda, Steadman’ın albüm kayıtları sırasında verdiği bir röportajda sarf ettiği “Dünyanın farklı yerlerine yaptığım seyahatlerin albümün üzerinde büyük etkisi var” cümlesi gerçeğe dönüşüyor. Bollywood filmleri ile bizim düğün havalarımız arasında bir yerde buluşan BBC, Feel’le kariyerinin en eğlenceli şarkısına imza atıyor.

Yine adeta bir My Bloody Valentine şarkısıymışçasına başlayan Come To, koro vokallerle güçlenirken arka plandan gizli gizli My Bloody Valentine’cılık oynamaya devam ederek topu albümle aynı adlı kapanış şarkısına çıkarıyor. Kapanış şarkısı gibi kapanış şarkısı So Long See You Tomorrow ile deney tüpleriyle oynamaya devam ediyor BBC. Folktronica ve ambient arasında kurulan üçüncü köprü vazifesi gören şarkı, albümü tekrar tekrar dinlemeye başlamadan önceki son durağınız olacak. Özellikle son bir buçuk dakikasında BBC’ın nelere kadir olabileceğini görebilmek mümkün.

Indie rock’tan electronica’ya, folk’tan oryantal’a kadar geniş bir yelpazede bisiklet süren Bombay Bicycle Club, şu sıralar müzik manavında görebileceğiniz en taze mallardan birini sunuyor So Long, See You Tomorrow’la. Artık “Bir sonraki albümünü sabırsızlıkla beklediğiniz gruplar” klasmanında at koşturuyorlar. Elimizde büyüyen BBC, yılın şimdilik en büyük albümlerinden birini yapmayı başarıyor. 2014’ün arkasından baktığınızda Bombay Bicycle Club’ı yukarılarda bir yerde görmeniz oldukça yüksek bir ihtimal.