ZABA

ZABA


Glass Animals Renk Saçmaya Geliyor


Gri İngiltere’nin Oxford şehrinde ikamet eden; ancak hayal dünyası Yağmur Ormanları kadar renkli Dave Bayley’nin, yatak odasında icra ettiği müziği dünya ile paylaşmaya karar vererek 14 yaşından beri tanıdığı Drew MacFarlane, Edmund Irwin-Singer ve Joe Seaward’ı kedine üç silahşör seçmesiyle oluşan Glass Animals, müzik sahnelerine 2012 yılında girdi.

2012 yılında yayınladıkları halüsinojen EP’leri Leaflings’ten sonra üniversite eğitimlerine yoğunlaşmak için müziği 1 yıllığına rolantiye alan grup, 2013’te, Adele, Bloc Party, Florence & the Machine gibi isimlerle çalışan Paul Epworth’un radarına girip, taze plak şirketi Wolf Tone’un sürüsüne dahil oldu. Glass Animals, aynı yıl içinde kendi isimlerini taşıyan ikinci EP’yi ve 2014 Haziran’a kadar da ‘Black Mambo’, ‘Pools’ ve ‘Gooey’ isimli üç single yayınladı. London’s King’s College’tan nöroloji bilimi diploması bulunan Dave Bayley’nin mimarı olduğu grup, ilk stüdyo albümleri ‘Zaba’ ile beyin hücrelerimizi teker teker fethetmeye ve aklımızı almaya aday.

Hayli eklektik bir zevke sahip olan albüm Zaba, ilhamını Kanye West, Charles Darwin, Nina Simone, The Velvet Underground, Apocalypse Now, Heart of Darkness, The African Queen ve Mosquito Coast’tan alıyor, isim babası ise Nevada çölleri kadar geniş bir hayal gücüne sahip çocuk kitapları yazarı William Steig’in kitabı ‘The Zabajaba Jungle’.

Alt-J ve James Blake, Timbaland ile kısa kaçamaklar yapsa gizli ilişkilerinin sound’u bu olurdu dedirtecek albüm Zaba, sizi koltuğunuzdan hiç kaldırmadan The Zabajaba Jungle’da egzotik bir yolculuğa çıkarıyor. Sakin başlayan ve hareketlenen bir Cuma, Alaçatı’da rüzgarlı bir akşamüstü, sayfiye hayatının huzuru ve happy hour mutluluğu tadındaki albümün 2013’te single olarak yayınlanan ve hafif bir modifiye ile ilk albümdeki yerini alan şarkısı Black Mambo, seksi ama alçak tempo R&B melodisi ve pizzikato usulünde titreyen telleri ile sizi renkli hülyalara salım salım sallandırıyor.

Popun caza, perküsyonun ksilofona, astral seyahatin gerçekliğe katıldığı albümün, yerinizde durduğunuz takdirde size kırmızı ışıkta geçen sürücüden daha çok ceza kestiği, ismini V harfini W yapan bir zihniyetin koyduğunu düşündüren şarkısı Walla Walla’da Timbaland esinlenmeleri mevcut.

Kusursuzluk motto’su ile başladığı müzik hayatında kusurun kusursuzluğunu farkedip rota değiştiren Glass Animals’ın, ideal bir dünyada yaşasak, yazlık diskolarda tekrar üstüne tekrar çalacağımız şarkısı Gooey, yumuşak vokallere harmanladığı keskin enstrümanları ile yaz playlist’inize ilk duyuşta aşk yaşatmaya kararlı.

11 şarkısının her biri ile kulağınıza çoklu orgazmlar yaşatma potansiyeli olan, manidar şarkı sözleri ve yüksekli alçaklı ritimleri ile Zaba, puslu Cuma geceleri, uyuşuk Pazar sabahları ve arada kalan her günün bipolar modlarına uygun bir albüm.