VESTIGES & CLAWS

VESTIGES & CLAWS


Çünkü naifliğin ışığı sönmez


Jose Gonzalez için a-acayip bir müzisyen sıfatını fütursuzca kullanmakta herhangi bir beis görmüyoruz ve hatta bu konuda kimseden çekinmiyoruz. Hayatı boyunca uçları birleştiren, önüne konulan farklı müzikal kavramları bulmaca gibi bir noktadan diğerine çizerek ortaya muazzam bir eser çıkarmayı başaran bir müzisyen Jose Gonzalez…

Arjantin’de yönetimde olan askeri cuntanın zulmünden kaçıp İsveç’e sığınan bir ailenin çocuğu Gonzalez. Müzisyen; tüm hücrelerine sistem yüklemesi gibi işlenmiş Arjantin kültürünü, ufak yaşta İsveç gibi bir kültürle kaynaştırmayı başardı. Biri Galatasaray biri Fenerbahçe, biri Adana biri Urfa diyen iki kavramı yan yana getirmek ve içinde yetişmek kolay değildir. Fakat böylesi durumun bir müzisyen olarak sizde yaratabileceği katkıyı da gözle görebilirsiniz. Bu etkiyi naif sesli, lo-fi’ın başarılı ismi Jose Gonzalez’de görebiliyor muyuz? Evet. Bu naif adam müzik kariyerine Black Flag, The Misfits ve Dead Kennedys’ten ilham alan hardcore punk grubu Back Against the Wall’da basçı olarak başladı. Sonra ise ruhumuzla bir kedi gibi oynayan, üç beş notada bizi gurr’latmayı başaran bir müzisyene evirildi.

2003’te yayınladığı Veneer ile muazzam bir çıkış yapan ve lo-fi konusundaki umutlarımızı yeniden yeşerten Gonzalez, ikinci albümünü 4 yıl sonra 2007’de yayınladı. Şimdi ise önümüzde 8 yıl beklemiş bir Vestiges & Claws var. Hemen bir not düşelim, eğer Jose Gonzalez albüm yayınlama sıklığını faktöriyel hesabına göre yapıyorsa sıradaki albüm için 16 yılı gözden çıkarmamız gerekiyor.

Jose Gonzalez’in hiçbir albümü “Sadece ilk iki şarkı iyi, gerisi işe yaramaz…” ya da “Bir şarkı var inanılmaz şekilde dile dolanıyor.” kategorisine girmedi. Jose Gonzalez’in en özgün özeliklerinden biri yayınladığı iki albümün de tek uzun, saf güzellikte bir şarkı gibi olmasıydı. Pekala bu durum Vestiges & Claws’ta değişiyor mu? Hayır. Albümü çalmaya başladığınız andan itibaren akustik gitara ustalıkla dokunan bir elin ve kadife gibi, çok soğuktan geldikten sonra içilen sıcak mercimek çorbası gibi sesin kollarına bırakıyorsunuz kendinizi.

Formül değiştirmemenin, yenilikten uzak kalmanın dinleyenler için ne kadar sıkıcı bir durum olduğundan sık sık bahsediyoruz incelemelerde. Ama konu Jose Gonzalez gibi müzisyenler olunca insan değişim hakkında konuşmadan önce bir kez daha düşünmek istiyor. O bildiğiniz, yayınlayacağı albümün sizi sarıp sarmalayacağından emin olduğunuz isimlerin değişmesini ister misiniz? Hayır, biz de sizinle aynı fikirdeyiz.

Vestiges & Claws, yabancıların “Less is more” motto’suna cuk diye müsaade istemeden oturan bir albüm. Sakin bir ses, beyninize belediye matkabıyla değil yumuşak dokunuşlarla işleyen bir albüm. Sizi bir nehrin kenarında, ılık bir havada, mumlarla karşılıyor Vestiges & Claws, açın kollarınız…