THE SOFT BOUNCE

THE SOFT BOUNCE


60'lardan 80'lere saygıyla


Beyond The Wizards Sleeve’i annelerimizin hazırladığı bol kepçe malzemeli, çanak kadar yemek tabağının ağzına kadar doldurulumuş, en ufak hareketinizde bile taşıp dökülecek bir çorbaya benzetiyorum.

Ekibin ikici ucuna bakarak bu benzetmemi pekiştirelim.

Yıllar evvel indie/electro club night’ı Trash’le İngiltere’nin o dönemki yeni neslinin dans ihtiyacını karşılarken, bir yandan da neon renklerle dayalı döşeli nu-rave ve Justice önderliğindeki Ed Banger ekibinin başı çektiği French electro akımının arka planında remix’leriyle gizli kahraman kimliğini kuşanan Erol Alkan, günümüzün en önemli prodüktörlerinden biri. Kendisini çok yakından takip ediyor ve işlerini taze taze tüketiyorsanız, ne kadar vizyonlu bir insan olduğunu zaten biliyorsunuzdur. Müzik yelpazesini krautrock’tan pyschedelic rock’a, disco’dan afrofunk’a, synth pop’tan adını koyamayacağınız garip müzik türlerine kadar geniş tutan ve bu yelpazeyi işlerine de başarıyla yansıtan Erol Alkan’ın x bir projede yer alması başlı başına heyecan verici bir durum…

Richard Norris’i ise müzik tarihinin önemli anlarında görebilmek mümkün. 80’lerden itibaren kafayı bozduğu psychedelic müziğin etkilerini günümüzdeki işlerinde de ve özellike The Time and Space Machine’de sürdüren, İngiltere’nin ilk acid-house kaydının altında imzası bulunan isimlerden biri olan, ilk Joe Strummer and The Mescaleros albümü Rock Art and the X-Ray Style’ın prodüktörlük koltuğunda oturan Norris, İngiltere’nin en önemli çok yönlü yeraltı müzik insanlarından biri. Bir yandan techno ikilisi The Grid’in bir yarısı olan, öbür yandan da caz müzik efsanesi Sun Ra’yla birlikte çalışan Norris’in CV’sinin her bir satırı yabana atılmayacak projelerle dolu.

İkilinin iş birliğinin temeli ise 2000’li yılların ortalarına dayanıyor. Aynı “sektörde” olmaları dolayısıyla uzun yıllardır birbirini tanıyan ikilinin, ortak müzik kümelerinin de hayli geniş olması, projenin temelini atan en önemli etken. Hem kendi özgün şarkılarında hem birçoklarının BTWS ismini duymasına sebep olan rework/remix’lerinde hem de 8 saati bulan setlerinde 60’ların müziğinin ana hatlarından izlere rastlayabilirsiniz.

The Beatles – Hey Bulldog, The Hollies – King Midas in Reverse, The Factory – Path Through the Forest gibi şarkıları güncelleyen rework’ler ve The Chemical Brothers, Tracey Thorn, Midlake, Goldfrapp, Simian Mobile Disco, Interpol gibi isimlerin şarkılarını 60’lar psychedelic akımına adım adım yaklaştıran düzenlemelerle alelade bir remix ünitesinden çok farklılar.

2008 çıkışlı Ark 1 ve 2009 çıkışlı Re-Animations’la ortak kümelerinin toplamalarını bir araya getiren BTWS, ilk resmi albümü The Soft Bounce’ta ellerindeki malzeme çokluğu nedeniyle çorbayı zaman zaman taşırıyor.

Kaydı herhangi bir müzik türüyle etiketlemek çok zor. Psychedelic rock, krautrock, bossa nova, synth pop, new wave, euro pop… 60’lar ağırlıklı olmak üzere 70’ler ve 80’lere serbest dalışa geçen BTWS, çorbasına malzeme koyarken o kadar bonkör davranıyor ki, sonucunda elde edeceği ürün bir nevi komple bir müzik tarihi aynası olması gerekirken çorba çoğu zaman tabaktan taşıyor.

Bağımsız olarak iyi şarkılardan oluşan, ama bir bütün olmayı bir türlü beceremeyen The Soft Bounce, öykündüğü grup ve sanatçıların ayak izlerini takip ederken kimi zamanlar yolda kayboluyor, dinleyicisini de kendisiyle beraber kaybetmeyi başarıyor.

Temples’ın Sun Structures’ını 24 ayar altın haline getiren Sun Restructured gibi aslından bile iyi bir albümden sonra “Yılın en iyi albümlerinden biri olacak!” beklentisine girmemiz de ortalama bir isim yayınlasa 5 üzerinden 4’ü kapacak albümü 3 bandına çeken başka bir etken.

Bir Can şarkısının karbon kopyası şeklinde vücut bulan giriş şarkısı Delicious Light, bir Stereolab şarkısının izdüşümü Creation, Hannah Peel’in androjen vokalleri ile Drive soundtrack’inde esas kız olabilecek Diagram Girl, Türk dönem dizilerinin müzikleri gibi başlayıp 60’ların Tunus asıllı Fransız pop şarkıcısı Jacqueline Taïeb’e saygı kuşağı kıvamını alan Black Crow ve albümle aynı ismi taşıyan ritmik yarı enstrümantal, sıralamada en başa yazmanız gereken şarkılar.

Malzemesi bol BTWS çorbasının en lezzetli malzemesi hiç şüphesiz ki ilham… 60’lardan 80’lere kadar müzik tarihinin kırılma anlarını yaşatan tüm müzik türlerinden malzeme de bolca mevcut. Mystery Jets’ten Blaine Harrison, Gorky’s Zygotic Mynci’den Euros Childs , Jane Weaver, Holly Miranda ve Hannah Peel gibi isimler, konuk sanatçı kontenjanlarını başarıyla doldurken lezzetli birer çeşni olmayı başarıyorlar. Ancak Erol Alkan ve Richard Norris ikilisi, bu malzeme ve konuk sanatçıları kimi zaman ayarsız bir şekilde çorbaya serpiyor/eşleştiriyor.

Bütünlük ve özgünlük gibi iki önemli malzeme ise maalesef ki en baştan eksik…

Ama en hızlısından bir müzik tarihi özeti dinleyeyim diyorsanız The Soft Bounce sizi ziyadesiyle tatmin edecektir.

p.s. Eğer plağını almaya niyetliyseniz az paraya kıyın ve aynalı maynalı çok şık limited edition’ını seçin. Tabii hala kaldıysa…