IT’S ALBÜM TIME: SPARKS

IT’S ALBÜM TIME: SPARKS


A Woofer in Tweeter's Clothing


garip
sıfat Arapça ġarīb
1. sıfat Kimsesiz, zavallı
2. Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
3. Acayip
“Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.” – İ. Aral
4. ünlem Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
“Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!” – A. İlhan
5. Dokunaklı, hüzün veren
“Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor.” – H. E. Adıvar

Garip kelimesinin 6. karşılığını bugünlük Ron ve Russell Mael Kardeşler’in kurduğu Sparks olarak belirledik. Kariyerinin her evresinde “garip” tanımını kucağında bulan ABD’li çok fonksiyonlu grup, bir bakıma sıkça bulunduğunuz bir ortamda arkasından “Ne acayip çocuk/kız” diye konuştuğunuz, ancak içten içe “Keşke ben de bu kadar zahmetsizce cool olsam…” dediğiniz kişi.

sparks-banner

David Bowie’yle glam sağlı sollu geliyor, Television’la art rock’ın kutsal kitabı yazılıyor…

70’lerin “Glory Days”ine gittiğinizde feminen bir imaja sahip olmak veya kiloyla uyuşturucu tüketmek bir rock’n’roll grubu için hayli hayli sıradan şeyler. Ancak yaratıcılık denen meret yok mu…

Giorgio Moroder havası soluduktan sonra new wave, synthpop ve disco’yla en iyi arkadaş olarak hit üstüne hit çıkaran Sparks, 1973’te yayınladığı ikinci albümü A Woofer in Tweeter’s Clothing’de art rock ve glam arasında mekik dokurken, ilk albüm Halfnelson’daki Todd Rundgren’in hülyalı prodüksiyonu yerini Thaddeus James Lowe’ın Sparks’ı daha da “garip” kılan prodüksiyonuna bırakıyor.

Albüm, en normal sayılabilecek şarkısı Girl From Germany’le açılıyor ve sizi 70’lere ışınlayan zaman makinesinde baş köşeye oturtuyor…