Harvard Psikoloji Bölümü'nde profesör olan Dr. Ellen Langer'ın, "Bir hediyeyi kabul etmek esasen almak değil, tam tersine başkasına mutluluk yaşatmaktır" sözünden yola çıkarsak birine hediye vermek, aslında almak; karşındakini mutlu görünce mutlu olmaktır diyebiliriz. Ama sonra saygıdeğer Langer'a sormak isteriz, birine hediye seçerken yaşadığımız stres ne olacak?

Tüketim çılgınlığının hüküm sürdüğü bir dünyada yaşarken Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, ay dönümü, yıl dönümü, doğum günleri, yeni ev hediyesi, yeni iş hediyesi, yılbaşı hediyesi, zart hediyesi zurt hediyesiyle uğraşıp duruyoruz. Babalar kravat, anneler parfüm, sevgililer 100 adet kırmızı gül, en yakın arkadaşlar ise yılbaşından yılbaşına kırmızı don almaktan harakiri sınırına yaklaşmış durumda. Hele bir de yeni bir ilişkiye demir attııysan ve onun doğum günü seninkinden önceki bir tarihe düşüyorsa yandın. Küçük bir şey alsan cimri, yükte hafif pahada ağır bir şey alsan gösteriş meraklısı olma riskinle boğuş dur… 

Amsterdam'da ikamet eden metin yazarı Pim de Graaff ise senin, benim, hepimizin hediye sorunsalını çözecek bir çözümle huzurlarımızda… Siyah ve beyaz renk seçenekleri bulunan 'Nothing', aslında hiçbir şey değil; çok şey. Odun olmayanın derin anlamlar yükleyebileceği tahta parçası 'Nothing', her şeye sahip olup, hiçbir şeye ihtiyacınız olmadığının ve sahip olduklarınızın tadını çıkarmanız gerektiğinin hatırlatıcısı. Beyaz rengi 199 Euro, siyahın ise 34 Euro'dan satıldığı 'Nothing'in tüm geliri dünyadaki fakirliğin kökünü kazımaya yemin eden Oxfam'a gidiyor.