90’LARDAN OLSA DA YESEKLER

90’LARDAN OLSA DA YESEKLER


"90'lar Deyip Geçme Tani" Konseptli Dosya İle Zaman Makinasini İcat Ettik


Malumunuz 90'lar şu ara fazlasıyla trend. Gerek moda dünyasına giyim kuşamını ödünç vermesi, gerekse de müzik dünyasına tüyolar vermesi ve daha bir sürü şeyle günümüzü ablukaya alan bu dönem, fazlasıyla gerekli / gereksiz şeye de ev sahipliği yaptı.

 

Körfez Savaşı sebebiyle gaz maskesi stoklasak mı dedikodularının döndüğü, ilk özel kanalın zamanın "LED ne gezer" televizyonlarımızda yerini aldığı, kuponla Arcoroq kırılmaz tabak – çanağından tutun arabasına kadar türlü şeye kavuşabildiğiniz bir dönemdi bu. Olacak O Kadar'ın komik olduğunu düşündüğümüz, her akşam 20.30'da bir Kemal Sunal filminin yayınlandığı, Lost – Breaking Bad yerine Bizimkiler – Yalan Rüzgarı'nı "diziizle.com ne gezer" şeklinde izlediğimiz bir dönemdi bu.

 

Say say bitmez anlayacağınız. 90'ların kült – az kült – akıllara zarar anılarından bir liste ile trende ayak uydurmanıza, zaman makinasına gerek kalmadan o yılllara dönmenize sebep olalım bari biz de. Şimdilerde esamesi okunmayan, bazılarını günümüzde bulmak için kılı kırk yarmanız gereken şeylerin banttan yayınıyla karşınızdayız. Devamı da gelecek…

 

HAYAT AĞACI

 

 

O dönemler Lost, Breaking Bad bulamadığımız için Yalan Rüzgarı, Cesur ve Güzel gibi dizilerle yatıp; Bizimkiler ve Süper Baba gibi dizilerle kalkıyorduk. Torrent'in 2023 çılgın proje ve Maslak 1453 kadar uzak olduğu bu zamanlarda, Hayat Ağacı adlı dizi soluğumuzu keser olmuştu. O devirdeki erkeklerin hayali sevgilsi sarı saçlarından suçlu Sam Whitmore, kadınlarınki ise Kyle Masters'dı. Bu ikisinin, şimdiki zamana göre uyarlarsak "in an open relationship" ilişkisi ile hop oturup, hop kalkıyorduk.

 

 

 

AQUA BALLS

 

 

Sabahın 6'sında başlayıp, öğlenin 12'sinde biten çizgi filmlerin reklam kuşaklarının yıldızlarından biri İmar Bankası ile birlikte Intertoy'du. Hong Kong Phooey, Karate Cat ve Beverly Hills Teens'in aşık attığı bu kuşakta, en klas oyuncukların reklamlarıyla bizim aklımız, anamızın babamızın da parası alınmak isteniyordu. Bu oyuncakların en sevilesilerinden biriydi Aqua Balls. Mumya, Frankenstein, futbol topu, Dracula… Türlü kılıkta karşımıza çıkan bu mini su tabancaları ile sulu şakaların formu baştan aşağıya değişmişti. Şimdilerde bulmak için arşivcilerin kapısını abuk fiyatlarla çalmanız gereken bu oyuncaklar şimdi olsa, yaşımıza başımıza bakmaz yine oynarız.

 

 

 

BUZ PARMAK

 

 

Evet bunu şimdilerde de bulabilmek mümkün. Lakin 90'larda maraş dondurması, A.O.Ç. dondurması gibi dondurmaların tahtını sallamasıyla elimizden düşürmediğimiz dondurmamız, altıncı parmağımız olmuştu Buz Parmak. Cornetto ve Calippo gibi Algida modellerinden on gömlek üstündeydi bizler için. Şimdilerde Haagen-Dazs ve Ben & Jerry's ile dondurma ihtiyacımızı gidersek de, Buz Parmak her zaman dondurmaların şahı olarak kalacak gözümüzde.

 

 

 

GOL ŞOV

 

 

Mehmet Ali Erbil'in Tarık Tarcan'dan Çarkıfelek'i devralmasından çok önceki, Ali Baba'nın Çiftliği'nde tavuk kovalamadan az önceki yarışmasıydı Gol Şov. Acun'un milyar dolar euro'luk yarışma konseptlerinin esamesinin okunmadığı zamanlardı. Türkiye'nin gündeminde her zaman başa oynayan futbolu harman eden konseptiyle Gol Şov, Geri Halliwell'ın hosteslik yaptığı Seç Bakalım'la beraber, Kanal 6'nın özel TV'ler arasında öne çıkmasını sağlamayı başarmıştı. Simoviç'in Lost'taki yazar kasa sesine benzer bir ses çıkaran düzeneğin fırlattığı toplar için kendini oradan oraya attığı yarışma, 90'ların altın anlarından biriydi. Hugo ile beraber çevirmeli telefondan tuşlu telefona geçiş dönemini de hızlandırmıştı.

 

 

 

BUFFALO BOT

 

 

90'ların sonunu Dijital Kıyamet'ten daha çok tedit eden yegane şey Buffalo bot'lardı. Sokaktaki 10 insandan 7'sinin ayağında olan bu botlar, şimdinin Ugg'larının ırzına geçtiği göz zevkimizin o zamanlardaki kabusuydu. Buz mavisi kotların ayakkabının içine yedirilmek suretiyle giyildiği, üstüne polar hırka ya da Zara'nın meşhur omuzdan çıtçıtlı, tercihen haki rengi kazağının kombin edildiği bu botu özlemle andığımızı söyleyemeyiz. Ama 90'lara damga vurduğu gerçeğini de inkar edemeyiz.

 

FAME CITY

 

 

Türkiye'nin başkenti Ankara'ysa, İstanbul'un başkenti Fame City'di o zamanlar. Eğlence merkezi konseptini bütün ihtişamıyla sunan Fame City, buz pistiyle beraber Galleria'nın AVM'lerin AVM'si olmasını sağlamıştı. Başka şehirden İstanbul'a gelen bir çocuk, ana – babasının beynine ütü yapmak suretiyle soluğu muhakkak burada alırdı. Kendine özgü jetonları ise ayrıca bahsedilesiydi.

 

 

 

FUTBOLCU KARTLARI

 

 

Küçük yaşta kumar alışkanlığına benzer bir alışkanlık kazandıran bu kartlar, ağacın yaşken eğilmesini olabilecek en eğlenceli şekilde sağlıyordu. Oynayan çocuklar arasında, bütün kartların kaybedilmesiyle yaşanan kavgalar ve küslükler Dünya Savaşlarına bedeldi.

 

 

 

MEYBUZ

 

 

Şimdiki GDO'lu gıdaların hepsi birleşse bile, üstün kanserojen içeriğiyle meybuzu alt edemezlerdi. Yapımında kulllanıldığı tahmin edilen tonlarca DYO marka boya ile bir renk cümbüşü halini alan meybuzlar, o zamanın çocukları için vazgeçilmezdi. İleriki yıllarda meydana gelebilecek, kanser vakalarındaki muhtemel artışın en büyük sorumlularından biri olsa da, biz meybuzun adını dağlara yazmıştık çoktan.

 

 

 

KUPON DEVRİ

 

 

Herşey gayet masumane başlamıştı. Ansiklopedi dağıtılırdı ilk başta; Ana Britannica, Temel Britannica, Mayo Clinic… Daha sonraları, hangi deli kuyuya ilk taşı attı bilemiyoruz ama, kupon furyası akıllara acı fren yaptıracak bir hal almaya başladı. Arcoroq tabak – çanak, Schlafgut nevresim takımı derken; iş çığırından çıktı. Laptop, televizyon, araba, devremülk ve apartman dairesi vermeye kadar uzanan kupon sevdası sayesinde; "50 kupon değerindeki kuponlar" o zamanın en mühim şeyi olup çıkmıştı.

 

 

 

STAR 1

 

 

TRT 1, 2, 3, 4, 5 sayesinde neredeyse sayı saymayı öğrenecek hale gelmişken, Star 1 Türkiye'nin ilk özel kanalı olarak devreye girdi. 24 saat yayın yapmaya başlamasıyla Türk insanının yegane amacını TV başında oturmak haline getiren kanal; Yasemin Evcim'le gece jimnastiği, Hülya Uğur'la hava durumu gibi oluşumları hayatımıza soktu. Problem Çocuk ve Geleceğe Dönüş serilerini ezbere aldıran Parliament Pazar Gecesi sineması kuşağını kim unutabilir ki? Sonradan Inter Star olarak hayatına devam etse de, bizim için hep Star 1 olarak kalacaktı adı.

 

 

 

TASO

 

 

Bu tasoların tamamına sahip olmak için yenen cipsler yüzünden, bir nesil obez olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Cheetos ve ayak kokan şimdinin Doriotos'u Panço'ya hayatının cirosunu yaptıran tasolar da, futbolcu kartları gibi çocuklar arasında nice kavgalara sebebiyet verdi.

 

 

 

TOMBİ

 

 

Ne Pringles'ı. Ruffles'ı; markette satılan isimsiz cipslerle(dibindekiler yanık çıkardı) birlikte cips deyince, akla hemen Tombi'nin adı gelirdi. Bütün cipsler halt yese de, biz Tombi yemeye devam etsek keşke.

 

 

 

TOMY TURNIN' TURBO DASHBOARD

 

 

Aslen 80'ler çıkışlı olsa da, bizim ülkemizde yayılması 90'ları bulan bu oyuncakla, ileride gireceğimiz ehliyet sınavları öncesi ufak çaplı bir hazırlık yapıyorduk farkında olmadan. Artık Need For Speed'le coşan gençlerin ulaşamayacağı türden bir eğlence vaat ederdi. Ya da bize öyle geliyordu…

 

 

 

VÜCUDUMUZU TANIYALIM

 

 

Susam Sokağı'nın ablukası altında geçen 90'ların bir diğer zihinlerde yer eden çalışması da bu çizgi filmdi. Dizimizi yardığımızda aslında vücudumuzun içinde ne dümenler döndüğünü, antikor ve virüslerin FB – GS derbisinden aşağı kalmayan ezeli rekabetini bizlere oldukça "farklı" bir biçimde sunan bu çizgi film ile, biyoloji dersinin veremediği bilgilerle donanmayı başarmıştık.