Hot Priest’imiz Andrew Scott, yolunu gözlediğimiz All of Us Strangers’taki rolüyle festivallerde büyük ilgi görürken bir taraftan Netflix’in yakında başlayacak “Ripley” dizisinde başrolü üstlenerek bu sene büyük oynuyor. Ancak son dönemdeki başarıları, yıldızın hayal kırıklığı yaratan profesyonel deneyimlerinden birini yeniden gözden geçirmesine yol açtı: Sam Mendes’in 21. yüzyılın en kötü James Bond filmlerinden biri olarak kabul edilen Spectre’sinde kötü adam C’yi oynamak.

İngiliz GQ dergisine verdiği yeni bir röportajda Scott, “Spectre” deneyimini anımsadı ve bundan sonra daha incelikli rollerle ilgileneceğini açıkladı.

Scott, Bond’un kötü adamını oynama girişimiyle ilgili olarak, “Dürüst olmak gerekirse, bu tekrar üstünden geçmek isteyeceğim bir alan değil. Artık kim olduğumu biraz daha iyi biliyorum, yapmakla ilgilendiğim işin daha çok gri alanlarda olduğunu hissediyorum. Belki de o zamanlar o kadar iyi değildim.” dedi. 

2012’de Skyfall’un büyük başarısının ardından Sam Mendes’in Bond yönetmen koltuğuna geri dönmesi Spectre’yi 2015’in en çok beklenen filmlerinden biri haline getirdi. Film nihayetinde eleştirmenler nezdinde düşük bir performans sergiledi. Mendes, bunu senaryonun aceleye getirilmesine bağlayarak topu yapımcılara attı.

“Bu filmleri yazmak çok zor. Senaryo gerçekten çok değişti çünkü çıkmaz sokaklara girip bir şeyler denemek zorunda kaldık… Spectre’yi yaparken zaman bana geniş bir zaman tanınmamıştı. Senaryodaki farkı görebilirdiniz. Spectre’de üzerimde biraz baskı olduğunu hissettim. Kesinlikle yapımcılar bana bir sonraki filmi yapmamız için baskı uyguladılar, bu yüzden bu büyük bir fark yarattı.”

James Bond’un kendisinden çok haberini görüyoruz. Pazarlama departmanı vızır vızır çalışan bu franchise’ı bırakıp biraz da All of Us Strangers konuşalım…