Portishead, Massive Attack gibi grupların memleketi olan İngiltere’nin Eskişehir gibi öğrenci şehri Bristol; kanı kaynayan, politik duruşunu esirgemeyen başka bir müzik grubu daha çıkardı. Bu grup, 27 Kasım akşamı Turkcell Sahnesi’nde dinleyebileceğimiz IDLES’tan başkası değil. Hakikat arayışçısı post-punk grubu, Türkiye’deki ilk konserini ve şu meşhur canlı performanslarını Zorlu PSM’de gerçekleştirecek. Önlü arkalı pogo bile yapabileceğimiz ender kaliteli konser deneyimini kaçırmamak, aldığımız haz ve coşkuyu maksimize etmek için IDLES’ı daha yakından tanıyalım istedik: IDLES 101
IDLES 101
The Clash punk için, U2 80’lerin rock kültürü için, Pearl Jam grunge için ne ifade ediyorsa, 2020’lerin post-punk türünü de IDLES tek başına tanımlıyor. Vokalde Joe Talbot, gitarda Mark Bowen ve Lee Kiernan, basta Adam Devonshire ve davulda Jon Beavis beşlisinden oluşuyor.
Bulanık sularda kutuplaşmış politikaya karşı dans etmenin, şarkı söylemenin ve gülmenin elzem olduğunu hatırlatan IDLES, pişirdiği her yeni albümle birilerinin tepesini attırmaya kararlı.
Bu zamanın ruhu ile punk kültürünün tehlikeli birleşimi olan grup, bir punk grubundan beklediğimiz her şeyi dürüstçe yapıyor. Bristol’lu bu adamlar:
“Amacımız bir devrim başlatmak değil, ama pub’larda siyaset hakkında konuşuyoruz, bu yüzden bu konuda şarkı söylemezsek garip olur” diyerek meramını açıklıyor.
Kuruluş Hikayesi
Solist Joe Talbot ve basçı Adam Devonshire, Bristol’de bir kulüpte grubu kuruyor. Talbot’a göre, çalmaya başlamak için çok zamana ihtiyaçları vardı çünkü uzun bir süre boyunca gerçekten kötüydüler ve müzik yaratma konusunda hiçbir şey bilmiyorlardı. İlk EP’lerini 2012’de yayınlamaları hayatlarını değiştirdi. Albümü bitirmeleri neredeyse beş yıllarını aldı. “Brutalism” ile başlayan maceraları, grubu bugün Avrupa’nın dört bir yanındaki dinleyicileri enerjileriyle etkilemeleriyle devam ediyor.
Asıl sıçramalarını ise 2018 tarihli “Joy as an Act of Resistance” albümleriyle gerçekleştirdiler. “Never Fight A Man With A Perm”, “I’m Scum”, “Colossus” ve “Danny Nedelko” parçaları IDLES kumaşını belli ederken bir yandan onları İngiltere listelerinde zirveye çıkardı.
2019 ise grubun epik konserlerinin, hayranlarının “bir Glastonbury konseri vardı” diyerek hatırladığı sahnelerin başladığı sene.
2020’de “Ultra Mono” albümü ve 2021’de “CRAWLER” albümü ile her albümde ayrı tavır ve karakter ortaya koydular. 2022’de ise ilk albümleri Brutalism’i “Five Years of Brutalism” ile onurlandırdılar.
IDLES’ta Çarşı, Toksik Masküleniteye Karşı
Grup; ırkçılık, bağnazlık ve en önemlisi toksik maskülinite gibi sosyal konulardaki duruşu konusunda acımasızca dürüst. Sevdikleri kadar sövdüklerini de müziğine katıp kazanda kaynatmaktan çekinmeyen IDLES solisti Joe Talbot, kadın düşmanı değerlerin yeni nesillerde yeşermesine karşı her zaman açık konuştu.
Grup, fanlarına pozitif mesajlar sunarken bir yandan da pogo yapma ve coşma isteği uyandırıyor. İyilerin dostu, kötülerin düşmanı İngiliz grubun amacı hepimizi en iyi versiyonumuza ulaştırmak için harekete geçirmek. En son zıpladığımız hangi konserde o sırada bağırdıklarımız politik bir birikim sonucu çıkmıştır?
Sahnelerinde Olan Biten
“IDLES sahnesi”, “IDLES’ı canlı izlemek” gibi terimler internetin dehlizlerinde kendisine yer buldu. Grup, kendi konserlerini deneyim haline getirdi. Peki bunun altında yatan sebep ne?
Sahnede davulcuları hiç sekmeden ritim tutarken ara vermeden zıbanan gitaristi ürkütücü bir ilk izlenim sunuyor. IDLES’ın karanlık sularına zamanla kendinizi bırakıyorsunuz. Grubun enerjisi, söylevlerindeki öfkeyle birleşerek punk türünü sahnede belirginleştiriyor.
Tozu dumana katan IDLES, seyirciyi mosh-pit’e yönlendirip pogo yaparak birbirlerine girmesini izlemeye bayılıyor. Aynı zamanda diğer üyeler de sahnede seyircilerin üzerine atlayarak unutulmaz anlar yaratıyor.
Mosh-Pit ve Pogo Dansı Nedir?
Mosh-pit, rock konserlerinde sahnenin önündeki alana verilen isim. İzleyicilerin enerjik ve şiddetli bir şekilde dans ettiği bu alanda, genellikle pogo yapılır ve insanlar birbirlerine çarpabilir. Mosh-pit dans stili, 1980’lerin başında Kaliforniya ve Washington, D.C.’deki hardcore punk sahnelerinde ortaya çıktı. Bu alan, konserlerde grup ve fanlarının müzikle bütünleştiği bir deneyim sunan kolektif bir enerji patlamasına ev sahipliği yapıyor.
Pogo dansı ise, izleyicilerin birbirine çarpışarak, sıçrayarak; abartıp kafa göz kırmadan, hastanelik olmadan dans etmeleri anlamına geliyor.
IDLES’a nereden başlanır?
Konser öncesi şarkılarını dinlemek, sözlerini aşırı haklı bulmak, hatta ezberlemek istiyorsanız IDLES’ın diskografisine sıradan giderek başlamak mantıklı. Böylece grubun evrimini, dünya siyasetine karşı aldıkları tavrı tümdengelimci bir gözle inceleyebiliyoruz.
“Brutalism” (2017): İlk albümleri olan “Brutalism”, sert ve yüksek enerjili punk rock parçaları içeriyor. “Mother”, “Well Done” ve “Date Night” gibi şarkılar full faça.
“Joy as an Act of Resistance” (2018): Bu albüm, toplumsal konuları ele alan ve güçlü mesajlar içeren esaslı parçalara sahip. “Danny Nedelko”, “Samaritans” ve “Colossus” gibi şarkılar grubun nam salmasına salık verdi.
“Ultra Mono” (2020): Üçüncü albümleri olan “Ultra Mono”, daha da geniş bir kitleye ulaşmalarını sağladı. Albümdeki “Grounds”, “Model Village” ve “Mr. Motivator” gibi parçalar, Idles’ın karakteristik tarzını yansıtan ustalık eserleri.
Bu albümler, ara tekliler, çoklu şekliler şahane; IDLES’ı haklı bulmak, müziği toplum için yapıp Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal, Nazım Hikmet’in yakasında olmak ise fevkalade. 27 Kasım akşamı için plan yapmayın, çünkü IDLES’ın bizler için bir planı var.
Biletlere şuradan uçabilirsiniz.