Tarih öncesine dayanan ve tüm dünyaya yayılan boyama sanatı, zamanla coğrafya, kültürel ve daha birçok etkene göre farklılık göstererek 21. Yüzyıl’a kadar bir yaratıcılık nehri gibi değişerek süregelmiştir.

Bugüne kadar kanvastan binalara, ahşaptan taşa, yemekten duvarlara, kağıttan çıplak bedenlere kadar pek çok materyal ve yüzeye hizmet eden boya fırçasını Cornwall’da yaşayan sanatçı Carrie Preston, alışılmadık bir teknik için kullanıyor.

Üniversitede Okul Öncesi Eğitimi Bölümü’nü okuyan Carrie Preston, sanat hayatına çocuk odası duvarlarını mural’larla süsleyerek başladı. Sanatın esnek sınırları arasında seyahat ederken kendini bambaşka bir diyarda bulan Preston, karnı burnunda hamilelerin göbeklerini boyamaya başladı.

Desenleri için ilhamını Pixar, Disney ve beyni pembeleştiren her şeyden alan Carrie Preston, bebeklerin tekme atmasıyla arada türbülans yaşadığı yaklaşık iki saat süren seanslarını bitirdikten sonra sanat eserini fotoğraflamayı da ihmal etmiyor.