Ünlü oyuncu/yönetmen/dublaj sanatçısı/şair/ fotoğraf sanatçısı/ söz yazarı Leonard Simon Nimoy, geçtiğimiz Cuma, 83 yaşında hayatını kaybetmişti. Star Trek’teki ‘Captain Spock’ rolüyle adını sinema tarihine altın harflerle kazımaya başaran ve birçok unvana sahip olan ünlü sanatçının tek başarısı tabii ki bununla sınırlı değil.

Nimoy, Star Trek serisinden sonra kariyerinde değişiklik yapmaya karar vererek, çocukluğundan beri ilgi duyduğu fotoğraf sanatına yöneldi. Verdiği bu radikal kararla 1970’lerde California Üniversitesi’nde fotoğraf eğitimi alarak, çocukluk hayallerinden birini gerçekleştirmek için ilk adımı attı.

2007 yılında çıkardığı ikinci fotoğraf kitabı “The Full Body Project” ile podyumların ve Hollywood’un sert güzellik anlayışını, bu anlayışa uymayan kadınların çırılçıplak vücutlarını fotoğraflayarak dikkat çekti. Daha önce de sıfır beden modellerin fotoğrafları çeken Nimoy, modellerden bir kadının kendisine ulaşıp o ve birkaç arkadaşının fotoğraflarını çekmesini rica etmesi üzerine bu projeye başladı.

The Full Body Project’in giriş bölümün yazarı Natalie Angier’in Mashable‘a verdiği röportajda, Leonard Nimoy’un, çoğu kadının fiziksel özelliklerinden dolayı utanç duymasının kendisini çok rahatsız ettiğini belirterek, “O, farklı ölçülere sahip bedenlerdeki gizli güzelliği tüm dünyaya göstermek istedi” dedi.

Nimoy’un tüm çabasına rağmen kitabın beklediği etkiyi yapamadığı için oldukça üzgün olduğunu belirten yazar, bu projenin Nimoy için bir görev niteliği taşıdığını, tüm kadınlara bedenleriyle barışık olmaları için hediye ettiğinin de özellikle altını çizdi.