“Değişmeyen şey değişimin ta kendisidir.” sözü, pek tabii topuklu ayakkabılar için de geçerli. Coğrafi konuma ve zamana göre çeşitlilik gösteren moda trendleri, seneler içinde ayakkabı sektörünü de etkiledi. Audrey Hepburn’ün Breakfast at Tiffany’s filminde giydiği ve kedi topuk diye bilinen alçak topuklar 60’ların arzu nesnesiyken, Yeni Dalga akımı sırasında Fransa’daki kadınlar yalnızca babet giydi.

1998 yılında ilk bölümü yayınlanan Sex and the City’de ise topuklu ayakkabılar, başrolü seks olan diziye 6 sene boyunca yardımcı oyuncu oldu. Manolo Blahnik’e beslediği aşkın verdiği güce dayanarak yükseklik korkusu olmadığını kanıtlayan Carrie Bradshaw, dizide aşkla ilgili nasihatlar vermenin yanı sıra topuklu ayakkabılarla nasıl koşulması gerektiğini de kadınlara öğretti. Topuklu ayakkabının ardındaki derin psikolojiyi ve kadınlarla arasındaki gönül bağını anlamlandıramayan erkekler ise, tarih boyunca tüm bu trendlere uzaktan şahit olmakla yetindi.

Erkekler için tam bir muamma olan “Kadınlar neden topuklu ayakkabı giyer?” sorusuna, ayakkabı trendlerini de dahil eden Cosmopolitan, bir grup erkeğe çeşit çeşit ayakkabı ile ilgili fikirlerini soruyor ve ortaya kahkaha garantili bir video çıkıyor.