Çeşitli Instagram hesaplarında gördüğümüz mimari fotoğraflar; emek kokan, alın teri kokan bir kitapta bir araya geldi.

İçine girdiği sanat dallarında her zaman bir ayrılık yaratan postmodernizmin, İngiliz mimarisine olan etkisinin örnekleri bir kitapta toplandı. Geraint Franklin ve Elain Harwood’un uzun süren çalışmalar sonucu hazırladığı Post-modern Buildings in Britain kitabı, akımın 1970’lerin ikinci yarısında başlayıp, modernist form prensiplerine tepki olarak işlevini ortaya çıkışını anlatıyor.

Tropikal renklerin isyanıyla ortaya çıkan binalarla çağdaş ve klasik süslemenin kaynaşmasının en önemli örneklerini gözler önüne seren Post-modern Buildings in Britain’ın ön sözünde kitabın yazarları, “70’ler her açıdan o an var olan her akıma karşı çıkıldığı bir dönemdi. Richard Rogers ve Norman Foster’ın yüksek teknolojisi, plastik gibi yeni malzemeler ve sürdürülebilir mimarlık ilkelerini bir adım daha öne çıkarmıştı. O dönem aynı zamanda tuğlanın yenilikçi geleneksellik, el sanatları, klasizm ve koruma gibi farklı alanlarda tekrar kullanımına şahit oldu.” açıklamasını yaptı.

Elain Harwood ve Geraint Franklin’in içerisinde İngiltere’nin Judge Business School’dan TV-am Studios’a ülkenin klasikleşmiş yapılarının yer aldığı ve Pavilion ile Twentieth Century Society yayıncılığın iş birliğiyle yayımlanan kitabını sipariş etmek için sizi böyle alalım.