Team Scorsese vs Team Marvel savaşları son sürat devam ediyor. Scorsese’in Marvel filmlerini tema parkına benzeterek başlattığı tartışmaya Samuel L. Jackson, Francis Ford Coppola, Natalie Portman, Ken Loach ve James Gunn da dahil olmuş ve tartışmanın boyutu “Sinema nedir?” ‘e kadar gitmişti. 7. sanatın ağır topları Ford Coppola ve Ken Loach, Scorsese’ye destek olurken, Samuel L. Jackson, Natalie Portman ve James Gunn Marvel filmlerini savunmuştu.
Bir süredir sinema dünyasının gündemini işgal eden tartışmaya yeni isimler de dahil oldu. Onlardan ilki Marvel Sinematik Evreni’nde Happy Hogan karakterini canlandıran ve bu tartışmalara sebep olan Marvel dünyasını şu anda bildiğimiz Marvel haline getiren Jon Favreau.
Katıldığı bir televizyon programında söz konusu tartışmaya değinen Favreau, Team Marvel’ı arka planda bırakan, güvenli sularda yüzen açıklamalarda bulundu. “Martin Scorsese ve Francis Ford Coppola, bu iki yönetmen benim kahramanım ve kendi düşüncelerini ifade etme hakları var. Onlar muhteşem filmler çekmemiş olsaydı, şu an yaptığım şeyi yapıyor olamazdım. Swingers günlerinden beri benim için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyorlar. İstedikleri herhangi bir görüşü dile getirebilirler.” diyerek epey politik bir cevap veren Favreau’ya bu cevabı çok yakıştıramadık.
2009 senesinde Marvel Entertainment şirketini satın alan ve süper kahraman filmlerinin bugünkü başarısına ulaşmasında çok büyük pay sahibi olan Disney’nin patronu Bob Iger, tartışmaya dahil olan bir diğer isim oldu. Ford Coppola’nın “aşağılık” sözüne takılan Iger, ” Ben bu kelimeyi cinayet işleyen biri için söylerdim, bunlar sadece film. ” dedi ve ekledi: ” Scorsese ve Coppola, benim en çok saygı duyduğum yönetmenler. Yaptıkları ve hepimizin izlediği film türü, benim en sevdiğim film türü. Onlar, filmler hakkında şikayet etmek istiyorlarsa edebilirler, bu beni rahatsız etmez. Rahatsız olduğum tek nokta o filmlerde çalışan insanların emeklerine saygısızlık etmeleri. Herkesin film çekerken çalıştığı kadar sıkı çalışıyorlar, herkes gibi filmlere yaratıcı ruhlarını koymaya çalışıyorlar. Black Panther’ı yöneten Ryan Coogler’ın Scorsese veya Coppola’nın yaptığı herhangi bir şeyden daha azını yapmadığını düşünüyorum. Marvel filmlerine seyircilerin verdikleri reaksiyonları görmüyorlar, izlenme sayıları Marvel filmlerinin ne kadar sevildiğinin bir göstergesi”. diyerek usta yönetmenlere görmek istediğimiz tartışma ortamını yaratacak cevabı verdi.
Demeç savaşları şeklinde geçen “Marvel filmleri adam mıdır?” tartışmasında ortam giderek ısınıyor gibi. Biz de zaten böyle olsun istiyoruz. Ne kadar sürer bilinmez fakat Oscar törenleri yaklaşana kadar sinema dünyasının gündeminde yer alan bu konuyu daha çok konuşacağız gibi geliyor.