dahmer: kötü adamların karizması bizi nasıl etkiliyor?

dahmer: kötü adamların karizması bizi nasıl etkiliyor?


netflix yine bize sosyoloji kastırdı


Monster: The Jeffrey Dahmer Story belgesel dizisi Emmy ödüllerinde 13 adaylık aldı. Fırsattan istifade, medyada Dahmer üzerinden yükselen seri katil popülaritesi ve medya ayağında seri katilliğe yapılabilecek muhtemel katkılar üzerine yazmak istedik. Konuyu Dahmer özelinde kısıtlamamak için bu diziyi hızlıca aradan kaldıralım. Dahmer muadillerine göre iyi bir belgesel. Hatta o kadar gerçekçi ki, Dahmer’in kurbanlarının aileleri travmalarının tetiklenmesinden dolayı dizinin kaldırılmasını istemiş. Başrol Evan Peters, kıyamayız bu adam da psikopat oldu her yerde, elinden gelenin en iyisini yapmış. Dahmer’i diğer seri katil işlerinden ayıran en önemli etmen de başrolün kalitesi muhtemelen. Seri katil belgeseli çekmek ince bir ip üzerine yürümek gibi, açıkçası Dahmer’in ikonlaşmasını övmek istemiyoruz. TikTok’ta çoluk çocuk Jeffrey Dahmer akımlarına kapılmıştı. TikTok yorumlarında bu seri katilin ne kadar yakışıklı olduğundan bahsediyorlardı. Evet seri katilin. Bilmukabele bu tarz işler yapılmamalı mı? Emmy, Dahmer’e ödül vermemeli mi? Hayır.

Son yıllarda “true crime” janrası Netflix sağ olsun altın çağını yaşıyor. İnsanlar seri katillere sempati besliyor, “onun da sebepleri vardı” diyor, eğlence amaçlı diziyi tüketip rafa kaldırıyor. Bir seri katilin beyninin içine girmek ve onu anlamaya çalışmak, başta Müge Anlı fanı babaanneler olmak üzere birçoğumuzun yeni meydan okuması haline geldi. Dizi yapımcılarının kötü bir karakteri başrole oturtması ile beraber sırtlarına yeni sorumluluk biniyor. Diziyi izlenebilir yaparken karakteri yüceltmemek. Takdir edersiniz ki, bu çok zor. Senaryo yazmanın doğasında seyirciyi ana karakterin yerine kendisini koymasını sağlamak vardır. Seri katillerin idealleştirilmesi, katiller tarafından işlenen grotesk cinayetler sayesinde yıldız olmaya layık olduğu fikrini teşvik ettiği için tehlikelidir.

John Jay College of Criminal Justice‘ten bir yüksek lisans tezi, insanların ölüme duyduğu hayranlık, suç içeriğine kolay erişim ve travma ya da korku gibi duygusal psikolojik faktörler gibi nedenlerle kadınların seri katilleri romantikleştirme olasılığının daha yüksek olduğunu öne sürüyor. 13 kişiyi öldüren Richard Ramirez ve 100’ün üzerinde cinayeti olduğu düşünülen Ted Bundy katillerinin daha olayın yaşandığı dönem, herhangi bir belgeseli çıkmadan mahkemede hayranları vardı. Onlara hapishanede aşk mektupları yolluyorlardı. Seri katil Richard Ramirez, hapiste olduğu süre boyunca kendisine yaklaşık 75 mektup yazan Doreen Lioy adında bir kadınla evlendi. Yani katilleri çekici bulmak ve gerçek vahşetin geek’i olmak her zaman vardı. Belgeseller bu insanların sayılarını artırdı. Araştırmalar, çekici bulduğumuz insanlara içgüdüsel olarak güvendiğimizi gösterdi. Bu nedenle Monster veya Extremely Wicked gibi bir şovu izlemek, Peters ve Efron gibi adamlar onları canlandırırken içgüdüsel olarak Dahmer veya Bundy‘nin tarafına geçmeme eğiliminde olmamak zor.

Belgesel ve diziler ile vahşet yanlış gösterildiğinde normalleşti, yanlış anlatıldığında romantize edildi. Yaygın ana fikir bu insanların çekici olduğunu reddetmek değil, çekici insanların da red flag davranışlara sahip olduğu ve dikkat edilmesi gerektiğidir. En azından gerçek suç tüketimimiz hakkında eleştirel düşünmeli ve kurbanları veya aileleri için hiçbir zaman bir gram empati duymamış şiddet yanlısı erkeklerle empati kurma dürtüsüne direnmeliyiz. Gerçek suç belgesellerini yeterince kötülediğimize göre farkında olmadığımız, popüler olmayan fikirleri sıralayalım:

  • Dahmer dizisi sayesinde çevrenin ve polisin bu tür olaylarda ne kadar duyarsız olduğunu bir kez daha gördük. Farkındalığımız arttı.
  • Kriminoloji ve Ceza Adaleti Bölümü’nde doçent olan Matthew Dolliver’e göre araştırmalar, suça dayalı medyayı izlemenin suç korkusunu büyük ölçüde artırdığını ortaya koyuyor.
  • Birini öldürmenin hasır altı edilmeyerek daha çok konuşulması, aklında gerçekten birine zarar vermek olan insanları mevzudan alıkoyuyor.
  • Dahmer’de anlattığı gibi suçlular, erken yetişkinliklerinde ileride sıkıntılı faaliyette bulunacaklarını sinyalleyen davranışlarda bulunuyor. Bu bilinç sayesinde psikolojisi bozuk çocukların üzerine daha fazla gidilirse felaketlerin önüne geçilebilir.