Pek çok kişi David Fincher‘ı süper kahraman filmleri yapmaktan uzak bir auteur sinemacı olarak görse de durum her zaman böyle değildi. The Guardian‘a konuşan David Fincher, süper kahraman filmi yapmakla kısa süreli flörtünü anlattı. Usta yönetmen daha Se7en’ı yeni çekmiş, kariyerinin başlarındayken Sony’nin kapısını çalıyor. Bu da bizi paralel evrendeki bir David Fincher Spiderman’ine götürüyor. 

Se7en’ın başarısından sonra, yönetmen Sony’ye Spiderman filmi için teklif götürmüş. Fincher, kafasındaki Spiderman filminin neye benzeyeceğini ve vizyonunu yapım şirketine anlatmış. Bu versiyon, kendisi yerine seçilen Sam Raimi‘nin izleyicilere sunacağı filme hiç benzemiyormuş. Hikayenin sonunda, David Fincher yerine Sam Raimi seçiliyor ve 2000’lerde gördüğümüz süper kahraman dirilişine gerçekten öncülük edecek bir Spiderman filmi çekiliyor.

Peki Fincher’ın örümceği neye benziyordu? Peter Parker’ın kendisine fantastik güçler kazandıracak olan radyoaktif örümcek ısırığından yıllar sonra, yetişkin bir versiyonuna odaklanacaktı. Sony, süper kahraman hikayeciliğinin en ikonik kökenlerinden birini neden tamamen göz ardı ettiğini sorduğunda Fincher onlara gerçeği söyledi.

“Neden orijin hikayesinin içini boşaltmak istiyorsun?” Ben de şöyle dedim: “Aptalca olduğu için? 

Bu orijin hikayesi pek çok insan için çok şey ifade ediyor ama ben ona baktım ve şöyle dedim: “Kırmızı ve mavi bir örümcek mi? Hayatımda yapabileceğim pek çok şey var ve bu onlardan biri değil.”

 

Yönetmen gerçekten Spiderman’in orijin hikayesinin “aptalca” olduğuna inanıyorsa, Marvel‘dan uzak durması muhtemelen ilgili herkes için daha iyi olacaktır. Bu kötü bir şey değil. Bazı insanlar bu hikayelere saygı duyuyor, bazıları ise anlamıyor. İkisi de özünde doğru ya da yanlış değil. 

David Fincher’ın iyi yaptığı bir şey varsa o da katil filmleri. Hepimizin beklediği The Killer, 10 Kasım’da Netflix’te yayınlanacak.