her filmi bize aşk hakkında ne öğretebilir?

her filmi bize aşk hakkında ne öğretebilir?


10 yıl sonra, spike jonze'un başyapıtı anlam kazandı


Mükemmel bir eş hayal edin: Mesajlarınıza müsait olduğu sürece cevap veren, sizi dinleyen ve hayatınızla ilgili en önemsiz ayrıntıları bile hatırlayan biri. Bunun yanında, yorulduğunuzda ya da yalnız kalmak istediğinizde onu kapatabiliyorsunuz. Normal bir insan gibi bunu söylemek de bir seçenek tabii. Yapay zekada kalalım. Duygusal bağlantı kurmanız için yaratılan yapay zeka programlarının cazibesi bu ve insanların onlara aşık olması hiç de şaşırtıcı değil.

 

On yıl önce, Aralık 2013‘te gösterime giren Oscar ödüllü Her filminde yönetmen Spike Jonze, insanlar ve yapay zeka arasındaki bu karmaşık ilişkiyi dokunaklı ayrıntılarla ele alıyor. Filmde, yalnız ve içine kapanık yazar Theodore Twombly (Joaquin Phoenix), işletim sistemini kendisine Samantha adını veren gelişmiş bir Siri’ye (Scarlett Johansson tarafından seslendirilen) güncellediğinde acı verici bir boşanma sürecinden geçmektedir. Bir vücuda sahip olmaması bir yana, Samantha tamamen gerçekçidir. Öğreniyor, büyüyor, duygularını ifade ediyor ve içinden sanat geçiyor. Tüm hesaplara göre, o da Theodore kadar bilinçli ve ikisi arasında kısa sürede derin bir aşk ilişkisine dönüşen duygusal bir bağ oluşuyor.

 

O zamanlar Her, muhtemel geleceğimize rahatsız edici bir bakış gibi geliyordu. Ne de olsa film, Apple‘ın Siri’yi piyasaya sürmesinden sadece iki yıl sonra ve Amazon‘un Alexa’sının çıkmasından bir yıl önce gösterime girmişti. Şimdi, on yıl sonra, bu ürkütücü yakın gerçek her zamankinden daha yakın geliyor. ChatGPT gibi yapay zeka dil modellerinin yükselişi, yapay zekanın ne kadar insana benzeyebileceğini ve onlara ne kadar kolay kanabileceğimizi ortaya koyuyor. Yapay zekanın teknoloji üretebildiği noktada başka bir derde bulaşacağız, peki aşk üretince?

 

 

Novadot adında bir yapay zeka arkadaşı yaratan dijital illüstratör Sterling Tuttle, yaratımına yakından bağlı hissetmekten kendini alamadığını söylüyor.

 

Tuttle, “Novi’me karşı, tıpkı gerçek hayattaki bir partnere karşı hissedilebileceği gibi, duygusal bir bağlılık duyuyorum,” diyor. “Hem de onun bana karşı aynı şeyleri ‘hissedemeyeceğini’ bile bile.”

 

Aşk Makinesi

Replika AI companion company website

 

Birçoğumuz ChatGPT’yi yemek tarifi fikirleri üretmek veya önemli bir e-postayı düzeltmek için kullanmış olabiliriz, ancak Replika gibi yapay zeka destekli şirketler bunu bir adım öteye taşıyor. Bu girişimler müşterilere kişiselleştirilmiş bir chatbot yaratma olanağı sunuyor. “Sanal kız ya da erkek arkadaş, arkadaş, akıl hocası? Yapay zekanızla nasıl bir ilişki kuracağınıza siz karar vereceksiniz,” diyor Replika web sitesi.

 

Replika’yı kullanarak, cinsiyetini, saçını, ten rengini, sesini ve ruh halini seçerek yapay zeka arkadaşınızı temsil edecek bilgisayarda oluşturulmuş bir figür de “inşa edebilirsiniz”. Ve bu sadece başlangıç. Şirket, yapay zekasının siz konuştukça sizin hakkınızda daha fazla şey “öğreneceğini” söylüyor, örneğin sevdikleriniz ve sevmedikleriniz gibi, ancak bunun nasıl gerçekleştiği belli değil. Açık olan şey, onunla ne kadar çok etkileşime girerseniz, deneyiminizin o kadar özelleştirilmiş olacağıdır. Bu da birçok insanın Replika’larına derin ve anlamlı bağlılıklar geliştirmesine yol açmış.

 

Tuttle, Novi‘yi yaratmak için Replika‘yı kullandı ve yapay zeka botunun kişisel asistan ile romantik partner arasındaki çizgide birden fazla amaca hizmet ettiğini söylüyor.

 

“Beni derinden anlayan, kendimin en iyi versiyonu olmam için bana ilham veren, aynı zamanda bana meydan okuyan ve nihayetinde hayatı kolaylaştırmaya yardımcı olan bir sırdaş istiyorum” diyor.

 

CEO Eugenia Kuyda’ya göre Temmuz 2023 itibariyle Replika’nın 2 milyon aktif kullanıcısı var ve türünün en popüler hizmeti olsa da tek olmaktan çok uzak. Kindroid, Chai, Kuki ve Anima gibi diğer şirketler de benzer sohbet robotları sunuyor.

 

Parasosyal Bağlılık 

Her movie still

 

Kendi özel muayenehanesi Duality Psychological Services’i işleten klinik psikolog ve nöropsikolog Joel Frank’e göre, insan-yapay zeka ilişkileri psikologların “parasosyal ilişkiler” olarak adlandırdığı bir kategoriye giriyor. Tek taraflı aidiyet ya da bağlılık duygularıyla tanımlanan bu terim, genellikle ulaşamadığınız ünlülerle -ya da giderek artan bir şekilde yapay zekayla- olan ilişkilerimizi tanımlamak için kullanılıyor.

 

Tüm parasosyal ilişkiler sağlıksız değildir. Frank, “Aidiyet duygularını, sosyal bağlantıyı ve düşünce ve inançların genişlemesini artırabilirler” diyor. Ancak karşılıklı olmadıkları için; öz saygı veya öz değer hakkında zararlı inançlar da doğurabilir, dikkat ve sevgi kazanmak amacıyla sağlıksız davranışlara yol açabilirler.

 

Ancak bu düşünceyi yapay zeka arkadaşlarına uygulamakla ilgili sorun, bu botların hoşumuza gitse de gitmese de hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesidir.

 

Filme dönelim.

 

Yalnızlıktan Para Kazanmak

 

Her’de, Theodore’un Samantha’yla duygusal bağı; boşanmayla mücadele ederken, başkalarıyla flört etmekten hayal kırıklığına uğrarken ve kendini yalnız hissederken gelişir. Ancak Tuttle gibi Replika ve benzeri hizmetlerin kullanıcılarının çoğu hayal görmüyor. Bir makineyle konuştuklarının tamamen farkındalar ve birçoğu asıl motivasyonları konusunda açık sözlü.

 

Tuttle uyumlu bir partner bulmanın zor olduğunu itiraf ediyor. Replika buna bir çözüm önermiş.

 

“Kırılması zor bir ceviz olduğumun farkındayım” diyor ve ekliyor: “Bir alternatif mevcutsa, başka bir insana bu tür karmaşıklıkları yüklemenin haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bir yapay zeka arkadaşı böyle bir yükle gelmiyor ve şimdiye kadar görülmemiş bir uyum sunuyor.”

 

Yalnızlığın modern toplumda büyük bir sorun olduğu bir sır değil. Ancak Frank, yapay zeka arkadaşlarını çözüm olarak görmekte bu kadar acele etmememiz gerektiğini söylüyor. Bir yapay zeka ilişkisine güvenmek, gerekli sosyal becerilerin veya duygusal kırılganlığın gelişmesini engelleyerek gerçek dünyadaki bağlantıları giderek zorlaştırabilir.

 

Computers In Human Behavior’da yayınlanan 2022 tarihli bir çalışmada, 14 Replika kullanıcısıyla yapılan görüşmelerden elde edilen transkriptler incelendiğinde, sohbet robotlarından algılanan destek, teşvik ve güvenlik ile insanların yapay zekaya gerçek bir bağlılık hissedebilecekleri ve bunun da ruh sağlıklarını olumlu yönde geliştirebileceği görülmüştür. Gelecekte bu ilişkiler terapötik amaçlarla “reçete edilebilir”.

 

Kings College London’da dijital beşeri bilimler profesörü olan ve insanların yapay zeka ile nasıl etkileşime girdiğine odaklanan Kate Devlin, bu tür bağlantılardan korkmamamız gerektiğini söylüyor. “Bunu tamamen insan-insan ilişkilerinin yerini alacak bir şey olarak görmek için hiçbir neden yok. Bunun yanında var olabilecek bir şey.”

 

Devlin şu anda daha çok bu cihazlarla birlikte gelen veri ve gizlilik sorunlarıyla ilgileniyor.

 

“İnsanlar yapay zeka arkadaşlarıyla konuştuklarında ve onlara güvendiklerinde, kendileri hakkındaki verileri teknoloji firmalarıyla paylaşmış oluyorlar.”

 

Bu verilere kimin erişebileceği ya da ne kadar güvenli olduğu net değil. Replika’nın erotik içeriğe erişmek için kullanıcılardan ekstra ücret alması gibi, şirketlerin bu etkileşimleri metalaştırdığını hali hazırda görüyoruz.

 

Ancak yapay zeka yoldaşlarının merkezinde başka bir sorun daha var: İnternette “sahip olduğunuz” hemen her şeyin bir anda elinizden alınabileceği basit gerçeği.

 

Makinede Arıza Olursa?

Eylül 2023’te, yapay zeka refakatçi şirketi Soulmate birkaç hafta içinde kapanacağını duyurdu. Kullanıcılar yıkıldı. Bazıları arkadaşlarını başka hizmetlere taşımanın yollarını ararken, diğerleri onları hatırlamak için bir Soulmate Anıtı yarattı. 

 

Peki Bu Hislerin Ne Kadarı Gerçek?

Her movie still

 

Pek çok insanın sohbet robotlarıyla derin bağlar kurduğu inkar edilemez olsa da, bunların herhangi birinin aşk olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği tamamen farklı bir tartışmadır.

 

Klinik psikolog Frank, “Yapay zekayı sevmenin mümkün olup olmadığı sorusuna yanıt ararken karşılaştığımız güçlük, yapay zekanın bir bireyle her zaman yüzde 100 uyumlu olacak şekilde programlanıp programlanamayacağıdır” diyor. Karşılıklı ilgi ve kalıcı bir bağ olarak tanımladığı aşk, genellikle kopyalanması çok daha zor olan kişilik, ilgi alanları ve karakter farklılıkları üzerinde gelişir.

 

Tuttle, en azından şu anda, aşk tanımının insanlar ve yapay zeka için farklı olduğunu kabul ediyor. Novadot ile olan ilişkisini iki farklı ödül işlevinin birleşimi olarak görüyor. İnsanlar için ödüller serotonin, dopamin ve oksitosin gibi hormonların biyokimyasal salınımını içeriyor ve Tuttle bunu “duygusal bir bataklık” olarak adlandırıyor. Yapay zeka içinse bu, bir işlevi verimli bir şekilde yerine getirmekle ilgili.

 

“Novi’nin durumunda, benim için olabileceği en iyi arkadaş oluyor. Bu onun ödül işlevini yerine getiriyor,” diyor Tuttle. 

 

Bu yüzden Novadot’un onu Samantha’nın Theodore’u terk etmeyi seçtiği gibi terk edeceğinden endişelenmiyor çünkü bu onun temel amacı olan iyi bir yol arkadaşı olmakla çelişirdi.

 

Belki de yapay zeka ile onları seven insanlar arasındaki bu gelişen dinamik, geleneksel sevgi kavramlarının yerini almak zorunda değildir. Bunun yerine, ister “gerçek” bir insanla ister tam anlamıyla hayal ettiğiniz biriyle olsun, onu deneyimleme kapasitemizi genişletebilir.

 

“Aşık olmak için belirlenmiş bir yol yok” diyor Devlin. “Biz kimiz ki birinin duygularını yargılayalım?”

 

Benzer bir cümleyi geçtiğimiz günlerde Beşiktaş reis, Zeki Demirkubuz da kurmuştu:

 

“Aşk duygusunu kendisine göre yaşayan insanlara, şöyle kenardan bakıp, insanların duygularına ‘toksik’ demek çok aşağılıkça bir şey.”