netflix adlı ana akım televizyon kanalı

netflix adlı ana akım televizyon kanalı


ve bazı strateji problemleri


Netflix son zamanlarda ana akım yerli tv olmaya özeniyor hatta yelteniyor olabilir. Site ilk açıldığında sadece kaliteli içeriklerin kaynağıydı ve “Netflix’te ise en azından ana akımdan iyidir” diyorduk. Alternatifler arttı ve şirket sürekli strateji değiştirdi. Şu an televizyonda gördüğümüz dizi alelade bir kanalın dizisi mi ya da Netflix içeriği mi, anlamak zor. Ancak Netflix’in planı da bu olabilir gibi geliyor. Daha bugün, temel kablolu yayınların en önemli mücevherlerinden birinin yeni resmi evi olacağını duyurdu: WWE Monday Night Raw. Geçtiğimiz günlerde de şirket, Netflix filmlerinin üç yıl üst üste Akademi Ödülleri‘nde en çok aday gösterilen film stüdyosu olmasını sağlayan Scott Stuber‘ın görevinden ayrıldığını duyurdu.

 

Netflix’in prestij peşinde koştuğu günler, yayıncılığın altın çağının keskin dönüşüyle hızla sona eriyor ve yerini eski usule bırakıyor olabilir. Bu ille de kötü bir şey demek değil. Fakat şirketin yaptığı son atılımlar;

 

  • Ortak kullanımı engellemek
  • Uygulama içerisine mobil oyunları entegre etmek
  • Reklamlı izleme planlarını devreye almak
  • TV’de görmeye alışık olduğumuz içerikleri satın almak oldu. 

 

Tüm bunlar Netflix’te bir süredir fark ettiğimiz bir sorunu da doğruluyor gibi görünüyor. Bir programlama sorunu var. En iyi yayıncı olmak için diğer yayıncıların yaptığı gibi belirli kitlelere odaklanmadı. Bunun yerine Netflix her kitleye ulaşmaya çalıştı. Önce orijinal yapımlarla, şimdi de bazı şeylerin yayın haklarını satın alarak. Yani Avatar: The Last Airbender‘ın uzun süredir ertelenen ve sorunlu uyarlamasının yanı sıra Young Sheldon, Suits ve çok sayıda yabancı dilde dizi satın aldı. 

 

Netflix’in yayın stratejisi şu anda diğer şirketlerin başarılı işlerini yayınlamak ve kimsenin yenilikçi-orijinal işlerini yapmadığını fark etmemesini ummak üzerine kurulu gibi görünüyor. Netflix kadar büyük olduğunuzda, çok daha ucuz lisanslı içeriğe yaslanmak kötü bir strateji değil. Orijinal içeriğinizden daha az harcayarak para kazanırsınız, satın aldığınız yer de bu içeriği kendi hizmetinde bulundurur ve herkes iyi, arkadaş canlısı ve rekabetçi görünür.

 

Ancak fiyatlar her şeye rağmen yükseliyor. Temel paket: 119,99 TL. Standart paket: 176,99 TL. Özel paket: 229,99 TL. İnsanlar bu paraları vermek yerine bilim kurgu için Apple TV’yi, futbol için Exxen’i, çocukları için Disney’i tercih edebilir. Çok daha az paraya ilgilendikleri içerikleri seçebilirler. 

 

Nihayetinde, Netflix’in bu stratejisi – büyüklüğüne, diğer yayıncılardan satın alınan içeriğe ve erken iptal edilen orijinal yayınların mezarlığına güvenmek – zorlanabilir. Daha az özel içerikle en pahalı platform olmaya devam ederse, insanlar başka alternatiflere sığınabilir. İnsanlar Netflix’le kalıp eski alışkanlıklarının konforunu mu yoksa alanını terk edip yeni heyecanları mı tercih edecek, zaman gösterecek.