DÖVMECİLER, LEŞ DÖVMELER, FANTASTİK HİKAYELER VE DAHA BİR SÜRÜ ŞEY…

DÖVMECİLER, LEŞ DÖVMELER, FANTASTİK HİKAYELER VE DAHA BİR SÜRÜ ŞEY…


Dövme kılavuzunu, bayilerinizden istemeyi unutmayınız


Günümüzün vücut sanatı olarak kabul edilen ve ciddi bir pazara sahip olan dövme tarihi 2.500 yıl kadar eskiye dayanıyor.

İlk dövme buluntularının Avrupa’nın doğusunda yer alan Kırım ve Pontik arasındaki bölgede mumyalanmış olarak bulunan bir kabile reisinin sağ omzundaki motifler olduğu iddia edilse de, Afrika’daki birçok kabileden, Amerika’nın asıl yerlileri olan Kızılderili yerel kabilelere, Japonya’yı Samurayların koruduğu ve Geyşa kültürünün hüküm sürdüğü zamana kadar, kimileri çıplak etlerine dövmeyi süs olarak yaptırsa da, birçoğu dövmeyi kötü ruhlardan korunma ve bireyin toplum içindeki yerini belli etmesi için kullanmıştır.

İşkence yöntemi olmasının ötesinde köle, efendi, savaşçı veya genç gibi etiketlerle insanları sınıflandırmak için yapılan insan eti boyama sanatı; gelişen sanat anlayışı, üst tabakanın merakı ve ortaya çıkan medya akımlarının da etkisiyle 1970’lerde moda olmaya başladı. Bununla beraber her sınıftan ve ırktan insanlar gün geçtikçe artan bir ilgiyle dövme yaptırdı ve bu moda bir virüs gibi tüm insanlığa yayıldı. Böylelikle, zamanla beraber insanların algısının da değişmesiyle, dövme yapmak ve yaptırmak insanlar için bir günlük bir hobi haline geldi.

Peki aşı olmaya korkan insanların, iğnenin bir saniyede onlarca kez vücutlarına girmesini göze almalarının ardındaki sebep ne? Sırtında kelebek uçan hippi kız, insanın en güzel halinin doğal, makyajsız hali olduğunu savunurken bize neler anlatmaya çalışıyor? Nedir bu dövmenin kerameti?

Kerameti iğnesinde midir, makinasında mı, yoksa pedalında mı bilmiyorum ama televizyon ve internet sağ olsun, güzellik anlayışımızı önce 45 derece eğip ardından onu 90 dereceye tamamlayıp bizi de üstüne oturttuklarından beri, hiçbir şeye şaşırmaz olduk.

Önce unutulmaz rock starlar, sonra akıl almaz gerçek hippiler, barış elçileri için kendini ifade etmenin bir yolu olarak görünse de, değerli gördüğün herhangi bir şeyi vücuduna kazımak istemek, kimine göre Müslüm Gürses dinlerken kendini jiletlemekten farksızken, bazılarına göre yeni boyattıktan 2 hafta sonra sıkıldığın saç rengi kadar gelip geçici bir heves olmaktan öteye gidemiyor. Gidenlerin sonu ise zaten Cihangir ve Karaköy sokaklarında kış günü her fırsatta çıkarılan montların altından kendilerini gösteriyor.

Ucu boyalı iğnenin deri altına girmesine izin verenin, mutlaka bir daha istediği, küçük bir motifin kolunda güzel görüneceği düşüncesiyle başlayıp bir kaç sene içinde yürüyen bir tasarımcı portfolyosuna dönmenin işten bile olmadığı bu dünyanın baş kahramanları ne diyorlar acaba? Dövmeye sahip olandan ziyade, olmayanın parmakla gösterildiği günümüzde, sanatlarını yaşayan ve nefes alan bedenler üzerinde icra eden sanatçılara bir kaç soru sorduk;

 

ILGIN ÖZDOĞAN 

1990 İzmir doğumlu olan Ilgın, küçük yaşta keşfettiği çizim yeteneğini Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyarak profesyonel olma yolundaki ilk adımını attı. Binlerce gencin hayalini süsleyen 9 Eylül Üniversitesi Grafik Bölümü’ne girip, aradığını bulamadığı için Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü’nü kazanan Ilgın, aldığı radikal bir kararla Ocak ayında İstanbul’a taşınarak dövmecilik kariyerine freelance olarak devam ediyor.

Instagram: instagram.com/ilginozdogan
İnternet sitesi: http://ilginstattoos.tumblr.com/

 

SERKAN DEMİRBOĞA – GALATA TATTOO

Lise yıllarında tanıştığı graffiti sanatıyla, çizmeyi sevdiğini fark eden Serkan, Mersin Üniversitesi’nde grafik tasarım okurken esas tasarımcı yönünü keşfetti. Tasarımlarını gri duvarlara, kağıt defterlere ya da parlak bilgisayar ekranlarına yapmayı reddeden genç sanatçı, 2011 yılından beri her geçen gün artan bir tutkuyla çizimlerini insan bedenine dövüyor.


Instagram: instagram.com/serkandemirboga
İnternet sitesi: galatatattoo.com

 

BARIŞ YEŞİLBAŞ – KRONİK TATTOO

Barış Yeşilbaş, ülkemizin ortasında olup, hayatın ortasında olmayan, kendi ortasına ise kendisi koşup gol atabilen Ankara’da doğup büyüdü. Taşı toprağı beşi bir yerde olan İstanbul’a gelip, bir anda kendisini dövmeci olarak buldu. Çırak, ofisboy, ironman demeden ne görev verilse yapa yapa dövme sektöründe kısa sürede yükselen Yeşilbaş, bir senedir hakkını vererek taş gibi dövmeler yapıyor.

Instagram: instagram.com/barisyesilbas
İnternet sitesi: kronikcollective.com

 

YELİZ ÖZCAN – GALATA TATTOO

1989 Beyoğlu doğumlu olan Yeliz Özcan, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi seramik bölümünden mezun olduktan sonra, seramikler üzerine boyamanın sıkıcı olduğuna karar verdi ve insanların vücuduna imza atmayı tercih etti. Asistan olarak başladığı Galata Tattoo’da çok kısa sürede kendini ispatlayan Özcan, şuan yine aynı stüdyoda profesyonel olarak dövmecilik kariyerine devam ediyor.

Instagram: instagram.com/yelizozcan_tattooart

Yukarıdaki pek değerli dövme sanatçılarından aldığımız yanıtlara göre belirlediğimiz, koşar adım kaçınmanız gereken 3 beyaz ise;

1- KRAL TACI

Nasıl ki taçlar Dünya güzellerinin kafasına hiç oturmaz, aman diyoruz.

 

2- TÜY

Dövme dediğimiz an, dövmecilerin kafasında default olarak beliren tüyler de uzak durmanızı tavsiye ettiklerimizden.

 

3- SONSUZLUĞUN HER TÜRLÜSÜ 

4 kişiye sorduk bir popüler cevap aldık. Sonsuzluk! Öyle bir şey kesinlikle yok arkadaşlar.

 

Dövme yaptırmak ve yaptırmamak arasındaki o epey kalın çizgide hala gelgitler yaşayan varsa bu bilgiler ışığında kendisine doğru bir yol çizebilmesini umut ediyoruz. Aksi taktirde farklı olayım derken çoğunluk arasında kaybolmak, hele ki geri dönüşü olmayan bir yolda şaşırmak en büyük pişmanlıklarınızdan biri olabilir. O yüzden siz, siz olun ve aklınıza gelen ilk şeyi sırf yaptırmış olmak için vücudunuza kazıtmayın. Benden söylemesi.