Bundan beş yıl önce 6 Ekim Çarşamba’yı diğer tüm çarşambalardan ayıran şey artık hayatımızda Instagram diye bir uygulamanın oluşuydu. Güzel filtreleriyle kahvelerimizi daha lezzetli gösteren, “tilt shift” özelliğiyle kusurlarımızı bulanıklaştıran ve hashtag’leriyle fotoğraflarımızı zenginleştiren Instagram sayesinde Facebook ile olan ilişkimizi gözden geçirdik. En sonunda fotoğraflarımızı Facebook albümlerinde toplamayı bıraktık ve Instagram’a yatırım yapmaya başladık.

Instagram beş yılda bir sürü trende ev sahipliği yaptı. Önce Oxford’un 2013 yılının kelimesi olarak seçtiği selfie geldi. Onu cenaze selfie, seks sonrası selfie, banyo selfie, araba kullanırken selfie ve insanların bol karatlı nişan yüzükleriyle ele güne hava attığı relfie geldi. Beyonce’nin Flawless şarkısının sözlerinden “I woke up like this” de hashtag’den nasibini aldı ve James Franco önderliğinde milyonlar Instagram’da sabah mahmuru hallerini paylaştı. Pembe pembe gönlüm sende kalplerimizi fütursuzca dağıttımız Instagram’ın çiçeği burnunda trendi ise “heelsconcept”.

M.sty isimli Instagram kullanıcının başlattığı ve bir virüs gibi yayılan “heelsconcept” trendinde insanlar birbirinden yaratıcı olan ve olmayan objelerle topuklu ayakkabı görünümü yaratıyor. “Heelsconcept”te yaratıcılık var, işin bokunu çıkarmak var, kıllı bacaklar var ve tabii ki tüketici hareketine göndermeler var…