ölü internet teorisi

ölü internet teorisi


2017'den beri helvasını yiyoruz


İnternet kendi maksimumuna çoktan ulaşmış olabilir mi? Evet, bütün internetten bahsediyoruz. Zamanla ülke gündeminin her yerde ve herkeste aynı tınlaması, algoritmanın bize önerdiklerinin bir noktada aynı içeriklere denk düşürmesi yeni bir teoriyi doğurdu: Ölü internet teorisi.

Eskiden internette tek bir ortak amacımız vardı: Tık kovalamak. Hatırladınız mı bu olguyu? Zamanla etkileşim adını alan olgu tıkların ötesinde konumlandırıldı. Etkileşim savaşlarının galibi, en çok bot hesaba sahip olanlar oldu. Nicel değerler anlamsızlaştı. Fakat ölü internet teorisi bu tarz zamane çocukları evhamının ötesine geçiyor. Vice yazarı Sam Kriss ve belli çevreler internetin ölümünü öngörüyor. Tabii ilk bakışta bu çok saçma bir tahmin. İnsan sayısı arttıkça internete erişim artıyor ve artmaya devam edecek. Doğurganlık oranı da Hindistan ve Güney Doğu Asya sağ olsun, maşallahı varken internetin başına neden böyle bir zeval gelsin? FOMO hastalığımızdan bağımsız, hiç girmesek kedi köpek videoları ve playtuşu için düşeriz internete. 

Bahsettiğimiz teoriye göre internet e-posta göndermek ya da banka hesaplarını yönetmek için hala bilgisayar ağlarını kullanan bir yapıya sahip olmaya devam edecek, ancak internette vakit geçirmek hoş bir nostalji olarak hatırlanacak. Saçmalık derecesi sonradan anlaşılacak. İnternetin eski cazibesini yitirdiği ve güven duygusunu kaybettiği ise şimdiden akla yatıyor. Her geçen ay daha da bayat ve kalıplaşmış hissettiriyor ve böyle düşünen tek kişi Kriss değil. Bu teori forumlarda güç kazanarak yoluna devam ediyor. Aslında internet 2017 civarlarında öldü, biz ekmeğini sıyırıyoruz diyorlar. En büyük sosyal platformların verileri de teoriyi desteklercesine düşme eğilimi gösteriyor: Facebook‘ta ortalama etkileşim oranı (takipçi başına beğeni, yorum ve paylaşım sayısı) %34 oranında düşerek 0,086‘dan 0,057‘ye geriledi…. Her yerde aynı durum söz konusu. Etkileşim Instagram‘da %28, Twitter‘da ise %15 düştü. (X demeyi bir süre reddedeceğiz) 

Ölü İnternet Teorisi‘ni savunanlara göre, internet artık botlar, sahte hesaplar, yapay zeka, çıkar grupları, spam, data verisi tuzakları ve gizlenmiş reklamlar tarafından kontrol ediliyor. Hepsi de bizi gerçek, kanlı canlı insanlar olduklarına ikna etmeye çalışıyor. Yadsınamaz bir gerçek var ki, influencer pozisyonu ve anlamsız işbirlikleri yüzünden internette vakit geçirirken kendimizi manipüle edilmiş hissediyoruz. TikTok, “bir şey” hissedebilmek için ağız temizleme suyu, naneli şekerler ve buzu aynı anda ağzına tıkan gençlerle doldu taştı. İçerik çöplüğünde hissizleştik, yalan yok.

Pandemi gazının da bitmesiyle tıklama ve kaydırma sayısında maksimuma ulaşıldı. Artık insanları eskisi kadar vakit geçirmeye iten bir şey bulunmuyor. Botlar Twitter’da o kadar yaygın ki, neredeyse son devralma anlaşmasını öldürüyordu. Bir noktada Elon Musk, Twitter yorumlarının %90‘ının botlar tarafından yapıldığını iddia etti. Instagram kısa süre önce botları temizlemeye başladığında bazı hesaplar milyonlarca takipçi kaybetti. 

TikTok ve Youtube kanadında işler tıkırında. İnsanlar gündelik işlerini yaparken dinleyebildiklerinden dolayı podcast’lere de rağbet etmeye başladı. Bir kaynağa göre, podcast’lerin süresi sadece geçen yıl %14 oranında uzadı. Uzun süreli içeriklere rağbetin artması yılların internet klişesi “Abi kısa ve basit tutun.” ile ters düşüyor. İyi haber şu ki, izleyiciler daha akıllıca ve daha derinlemesine bir şeyler istiyor. TikTok ve Reels dünyasında da verimlilik konuları popülaritesini koruyor. Asıl sebep tıklama tuzağı pazarının doymuş olması ve öğretici içeriklerin daha taze, daha canlı, daha ödüllendirici hissettirmesi gibi gözüküyor. Teknoloji Youtuber’ı Ekin Kollama’nın sorulara cevap verdiği Reels serisinin aldığı etkileşim, yabancı dil temalı influencer Çilem Akar’ın hap bilgiler veren Reels hesabının hızlı yükselişi anlattıklarımıza cuk oturan örnekler. 

Ölü internet teorisi bir yana, insanların internet tüketimindeki evrimini eski medya bir süre reddedecek. Çünkü onlar bu paradigma değişiminde kaybeden, küçüldükçe daha agresif bir şekilde tıklama peşinde koşan kesim. Bizler, bilinçli internet tüketicileri olarak adapte olmaya ve ayaklarımızın üstünde durmaya gayret edeceğiz.