KAHVEYİ SES DALGALARI İLE ÖĞÜTEN KAFE: ELIXIR COFFEE

KAHVEYİ SES DALGALARI İLE ÖĞÜTEN KAFE: ELIXIR COFFEE


En Özgün Kahveci Oscar'ına aday


Üçüncü dalga kahvecilerden fazlasıyla nasibimizi aldık. Özellikle Karaköy ve Moda’da seriye bağlayan bu dükkanların rekabeti, hepsini birbiriyle karıştırmamızla sonuçlanacak kadar büyüdü. Benzer dekorlar, hatta benzer isimlerle açılan ve genellikle mesafe anlamında birbirlerinden pek de uzak olmayan ülkemiz kahve dükkanları arasında konseptleriyle sıyrılan örnekler de bulunuyor. Fakat hiçbirisi, Sidney ve Los Angeles’ta şubesi bulunan Elixir Coffee kadar özgün bir özelliğe sahip değil.

Elixir Coffee, ilk olarak kahvesini şöyle tanımlıyor: “Looks like whiskey, feels like tea, made from coffee.”

Dükkanın servis ettiği kahveye baktığımız zaman, bu tanıma hak vermemek elde değil. Gerçekten viski gibi gözüküyor, çay gibi hissettiriyor. Ama Elixir’in benzerlerinden asıl ayrıldığı nokta, kahve çekirdeklerini öğütme biçiminde gizli. Kafein ve kahve aromasını ayrıştırmak için sonication-assisted extraction isimli bir yöntem kullanılıyor.

Bu yöntem ne demek? Kafein ve kahve aromasını ayrıştırmak için yüksek frekanslı ses dalgaları kullanmak demek.

Toplamda iki şubesi bulunan kahve dükkanının çok fazla detay vermeden kullandığını belirttiği bu yöntemden başka şekillerde de faydalanmak mümkün. Eğer 5.000 Dolar’ınız varsa, siz de Elixir Coffee’nin kahve öğütme yöntemini kullanabilirsiniz. PolyScience’ın satışa sunduğu cihaz sağ olsun.