bilim-kurgu dizilerinin yeni hakimi apple tv

bilim-kurgu dizilerinin yeni hakimi apple tv


steve jobs'ın ruhu geziniyor


Televizyonun altın çağı öldü ve helvasını yedik. Martin Scorsese’nin hezeyanlarına rağmen telefon ekranlarında 720p izlediğimiz diziler tüketmemiz için devreye giren yayın hizmetleri ise bu çağın katilleri oldu. 

 

Ancak bu distopik cehenneme dönmüş yayın ortamından, hiç beklenmedik bir kaynak sayesinde yeni bir altın çağ doğuyor olabilir.

 

Ronald Moore Inverse sitesine şöyle diyor: “Bence bunun bilimkurgunun altın çağı olduğunu rahatlıkla iddia edebilirsiniz. Bunun yanlış bir fikir olduğunu sanmıyorum.”

 

Aramızda bilimkurgu meraklısı olmayanlar için Moore, Star Trek: The Next Generation‘da işe başlayan ve sevilen seride 11 yıl geçiren ünlü TV senaristidir. Ardından 2004’te askeri uzay operası Battlestar Galactica‘nın evrensel beğeni toplayan yeniden başlatılmasını yarattı ve bunu hit tarihi zaman yolculuğu draması Outlander ile takip etti. Ancak Moore’un bahsettiği bu diziler değil. Şu anda Apple TV+’da dördüncü sezonu yayınlanan spekülatif tarih ve bilimkurgu dizisi For All Mankind‘dan bahsediyor.

 

 

For All Mankind, Tim Cook‘un parasıyla türün sınırlarını zorlayan tek bilimkurgu dizisi değil. Apple CEO’su, yüzyılları kapsayan Isaac Asimov uyarlaması Foundation‘dan akıllara durgunluk veren yakın gelecek Severance‘a ve dünyayı dolaşan Godzilla spinoff dizisi Monarch‘a kadar son zamanların en iyi bilim kurgu dizilerinden bazılarını sessizce finanse ediyor: 

 

Klasik bir Apple bilimkurgu dizisini tam olarak neyin tanımladığını söylemek zor. Yapımların arkasındaki yönetmenler, neden birdenbire en iyi bilimkurgu televizyonunun size iPhone’unuzu satan şirketten geliyor gibi göründüğünü açıklamaya yardımcı oldu. 

 

Büyük Bütçe, Sorun Yok

 

Apple TV+’taki hemen her dizi ya da film için söylenebilecek bir şey varsa o da muhtemelen muhteşem göründüğüdür. Netflix yapımlarının birçoğu, yayıncının bazı köşeleri kestiğini hissettirebilecek belirli bir standarda sahipken, Apple orijinal, dizilerinin görünümüne (ve yıldız gücüne) çok fazla para döküyor. 

 

Monarch’ın baş yapımcılarından Matt Shakman’a göre sonuç ortada:

 

“Bir bilimkurgu aşığı ve epik ölçekte hikayeleri seven biri olarak, Apple’ın bunu yapmasından ve doğru yapmasından çok mutluyum,” diyen Shakman, şirketin hikaye anlatımından yüksek konseptli bilimkurgu için gereken epik kapsama kadar her şeye yatırım yaptığını ekliyor. 

 

“Bu dünyaları hayata geçirebilmek için bunu doğru yapıyorlar. Bunun için çok fazla kaynak ve çok sayıda yetenekli insan gerekiyor ve neyse ki Apple bunun arkasında duruyor.”

 

Apple ayrıca bu tür diziler üretme konusunda bazı rakiplerinden daha istekli olabilir. Monarch’ın showrunner’ı Chris Black, Star Trek: Enterprise‘dan Zeyna’ya kadar uzanan bir yelpazede, yayın öncesi dönemde senaryo yazarak kariyer yaptı. Inverse’e verdiği demeçte, o dönemde bilimkurgu dizisi yapmanın en büyük zorluğunun, yatırım yapmaya değer olduğuna herkesi ikna etmek olduğunu söylüyor.

 

“Yayın ağlarına bir bilim kurgu dizisi sunmaya çalıştığımı hatırlıyorum ve bu her zaman başarısızlıkla sonuçlanıyordu çünkü sınırlı bir izleyici kitlesi olduğunu düşündükleri bir kitle için yapımları çok pahalıydı. Ama şimdi, aniden, gidip bu hikayeleri anlatabileceğiniz çok fazla yer var, Apple da bunlardan biri.”

 

Black’in haklı olduğu bir nokta var. Apple kapitalizm tarihindeki en değerli şirket olabilir, ancak bir sonraki büyük TV dizisi için savaşan çok sayıda ensesi kalın yayıncıdan sadece biri. Peki Apple TV+’ı diğerlerinden ayıran nedir? Konuşulan bilimkurgu yaratıcılarının hepsi, bunun şirket kültürünün tam kalbinden doğal olarak geldiğini ima etti.

 

Steve Jobs Etkisi Diyelim

 

Matt Fraction şunları söylüyor: “Sanırım şirket kültürlerinde teknolojiye ve daha iyi bir geleceğe olan inançla ilgili bir şeyler var.”

 

Fraction, Monarch’ın ortak yaratıcısı, ancak en çok Marvel Studios’un 2012 Hawkeye çizgi romanının arkasındaki ödüllü yazar olarak biliniyor.

 

“Apple’ın kurumsal DNA’sında bu teknoloji ve olasılık duygusuna sahip olmasıyla ilgili bir şey var. Bilim kurgu bu hikayeyi anlatmak için en iyi tuval.”

 

Ron Moore da aynı fikirde. “Farklı düşün” sadece akıllıca bir pazarlama yöntemi olabilir ama ikonik bilimkurgu programcısı Apple çalışanlarıyla yaptığı sohbetlerde Cupertino şirketinin bu türe yaklaşımında gerçekten bir fark gördüğünü söylüyor.

 

“Apple’daki insanlarla konuştuğunuzda, zaten bilimkurgu hayranı olduklarını görüyorsunuz,” diyor Moore. “Bu tür materyallere, spekülatif kurguya ve teknolojiye yakınlık duyan insanlar. Her zaman gelecek hakkında düşünüyorlar ve gençliklerinde bilim kurgudan etkilenmişler. Bence bu Steve Jobs’a kadar uzanıyor.”

 

Belki de Apple’ın bilimkurgu atılımını diğerlerinden ayıran şey budur. Ne de olsa daha önce de pek çok teknoloji şirketi televizyon işine girmişti. Amazon da bilimkurgu yapıyor, ancak Prime Video‘nun sunduklarında alaycı bir çizgi var. Jeff Bezos’un kuşkusuz eğlenceli süper kahraman dizilerinin hepsi Superman’i kötü adam gibi göstermeye kararlı görünen, tutarlı bir stratejiden yoksun yapımlar olarak kaldılar. Başka bir deyişle, The Boys harika bir TV dizisi olabilir ama farklı kulvarda yarışıyorlar. Moore şöyle söylüyor:

 

“Kesinlikle teknolojiyi doğru kullanmak, doğru görünmesini sağlamak ve görsel efektlere para harcamak gibi şeyleri önemsiyorlar, sadece gösteri için değil, hikayeyi ilerletmek ve bilim kurgu açısından büyük fikirleri keşfetmek için.”

 

“Yani evet,” diye bitiriyor sözlerini, “bence bu tür eserler üretmek için iyi bir kuluçka.”