paul thomas anderson ve oppenheimer’ın sinema üzerindeki meta etkisi

paul thomas anderson ve oppenheimer’ın sinema üzerindeki meta etkisi


sen seversin nolan'ı...


Paul Thomas Anderson, AP News‘e verdiği demeçte Oppenheimer’ı oldukça dar bir açıdan yakalayıp övdü. ‘Sinema deneyimini sinemalara Nolan geri getirmiş’ diyor PTA. Özellikle 70mm formatındaki başarısının, sadece filmlerle değil televizyonla da dijitale alışan izleyiciler için sinemaya gitme deneyimini “iyileştirdiğinden” bahsediyor.

“Chris kadar güçlü bir sinemacı size parmağıyla işaret edip nereye gitmeniz gerektiğini söylediğinde… dinlersiniz,” diyor Anderson ve ekliyor: “İzleyiciler de bunun karşılığını aldı. Filmi doğru düzgün izlemek için El Paso’dan Dallas’a giden bazı film meraklıları tanıyorum. Bu gidiş-dönüş yaklaşık 18 saat demek.”

Oppenheimer sinemalarda kaldığı dokuz hafta boyunca dünya çapında yaklaşık 913 milyon dolar hasılat elde etti ve IMAX 70mm filmi yansıtabilen 25 ekrandan 11’i hala kapalı gişe gösterimlerle filmi gösteriyor.

Belki FOMO etkisi, belki de sinema sevdasının yeniden harlanmasından mıdır bilinmez insanların bu filmi sinemada izlemek için verdiği çabayı PTA, doğanın kendini yenileme sürecine benzetiyor. Yönetmenler teknik açılar bir yana, Oppenheimer çılgınlığının sinema deneyimi üzerinden meta tarafıyla süreci değerlendiriyor. Televizyonun icadından beri sinema birçok darbe yedi ve teknoloji gelişip alternatifler arttıkça zarar görmeye devam ediyor. Buna karşın yedinci sanatımız biricik, yönetmenler arasında rekabetten çok bu sanatı daha ileri noktaya çekebilme gayreti var.