Suyun 5 TL'ye satıldığı, düz limonataya 20 TL verdiğimiz kafalerin cirit attığı, sevgiliyle şöyle içkili bir masa kursak küçük bir servet ödemek zorunda kaldığımız lokantaların cüzdanımızı bankamatikten çeker gibi çektiği günümüzde hizmet/ücret dengesini hakkıyla veren bir yer bulmak çok zor.

Örneklerle gidersek;

– Tavuk döner x Ayran'la ucuza öğün kapatabilir ama tahminen martı döner yediğimiz için mide sağlığımıza elveda diyebiliriz

– Hipster ocakbaşı lokantalarında çay bardağında rakı içip kol gibi hesap ödeyebiliriz (Rakı balık, R&B'nin uzaktan akrabası mıdır?)

– Yemeksepeti'nden öğrenci işi Ayvalık Tostu'na abanabiliriz

– Aydönümü/yıldönümü gibi etkinliklerde rezervasyon yaptırdığımız mega lüks lokantada donumuza kadar verebiliriz

– Hiçbiri

Son seçeneği işaretleyip anne yemeğine yelken açanları hesaba katmazsak ve ücret/hizmet dengesi yüzünden isyan bayrağını çekenleri bir uçağa toplayıp Berlin'e gidersek çok tatlı bir alternatife kavuşabiliriz. Weinerei adlı lokanta sizlere pek alışık olmadığınız türden bir hizmet sunuyor. Akşam 8'e kadar menülü formatında çalışan lokanta, 8'den sonra kendine özgü teklifini sunmaya başlıyor ve menüye elveda diyor. İçeri giren her müşteriden ayak bastı parası olarak 2 euro alınıyor. Ardından açık büfedeki yiyeceklerden ve çeşit bakımından zengin şaraplardan dilediğiniz kadar yiyip içebiliyorsunuz. Günün sonunda ek olarak gönlünüzden kopan ücreti ödediğiniz veya ödemediğiniz Weinerei, yoğun ilgiden dolayı iki şube daha açmış vaziyette.

Yine Berlin'de ikamet eden ve daha geniş bir alana yayılan The Forum ile Perlin, Weinerei'nin sunduğu hizmetin aynısını sunmakta ısrarcı gözüküyor.

–