“Hayao Miyazaki’yi övmek” joker hakkımızı şu an kullanmak istemiyoruz. Çünkü bir başlarsak duramayacağımızın farkındayız. Ama yaklaşık iki yıldır kısık ateşle pişirilip pişirilip önümüze getirilen “Miyazaki emekli oluyor” başlıklı haberlere düşman olduğumuzu da gizlemeyeceğiz. Ne zaman böyle bir haber çıksa, bir Studio Ghibli yetkilisi anında inkara gidiyor. Olan yazarın ruh sağlığına oluyor. Emekli oluyor mu? SSK mı? Bağ-Kur mu? Olmuyor mu? The Wind Rises gerçekten de son işi mi? Hayao Miyazaki dipsiz bir kuyu gibi, sonu yok…

Anime dünyasını literal anlamda bir dünya olarak düşünün. Bu dünyaya bir başkent gerek; adaylarımız da fazlasıyla mevcut. Bu adaylardan biri ise; haliyle geniş evreni ve rengarenk karakterleriyle Studio Ghibli. Evreni o kadar geniş ki; bir nevi Japonya’nın Disneyland’e farkında olmadan verdiği cevap gibi…

Japonya’ya yolunuz düşerse içinde üç beş tur atabildiğiniz Studio Ghibli’nin gerçekten de kendi Disneyland’ini kurduğu bir dünya düşleyin. Fazlaca mantıklı bu fikir, TAKUMI takma isimli tasarımcı tarafından hayata geçiriliyor. Paralel evrende açılış gününü beklediğimiz Ghibli Land’i kendi fikri ve Miyazaki filmlerinin engin malzemeleriyle oluşturan TAKUMI’nin taslaklarını görünce bir anime hayranının heyecanlanmaması elde değil.