Kimimiz 2011 yılında Show TV ekranlarında yayınlanan “Muck” dizisinden, kimimiz Kadıköy sokaklarından, kimimiz de direkt müziğinden biliyoruz kendisini. Kamufle, 2004’ten beri aktif bir şekilde Rap ile uğraşmakta; daha doğrusu Rap onunla uğraşıyor gibi. Bu zamana kadar 12 albüm yapan Basri Fırat Bayraktar, bilinen adıyla Kamufle, bizimle başlangıçlar, Hip Hop’ın gidişatı ve sevdiği şeyler hakkında konuştu.

Damarlarından Hip Hop kanı aktığının farkındayız, o yüzden ilk öğrenmek
istediğimiz şey Hip Hop senin için ne ifade ediyor ve sana neleri öğretti?

Bu kültür çocukluğumdan beri hayatımda olduğu için hayatımın tamamını kapsıyor. İlk olarak 6-7 yaşlarımda karşılaştık onunla. Ve o gün bugündür; dostum, yoldaşım, yarenim oldu. Sanırım bu ben ölene kadar devam edecek. Barışçıl olmayı öğretti. İnsanları sınıflandırmamayı öğretti. Duygularımı en iyi ne şekilde nasıl ifade etmem gerektiğini öğretti.

Yazmaya 2003’te, yaptığın işleri paylaşmaya da Myspace’in aktif olarak
kullanıldığı zamanlarda başlamışsın. O zamanlardan bugüne Türkiye’deki Hip
Hop sahnesinde senin için ne anlamda değişti ya da değişti mi?

2003 Federal grubuyla başladı hikaye. Sonra ben 2005 de solo devam ettim. Myspace, birkaç site ve forumdan başka şarkılarını yayabileceğin bir mecra yoktu o zamanlar. Şimdi sosyal medyanın ilerlemesi ve bu işi yapmaya çalışan gençlerin çoğalmasıyla ipin ucu hem iyi hem kötü anlamda kaçtı. Bu zamana kadar 12 albüm yaptım yığınla düet ve işin mutfağında bulunduğum çalışmalar oldu. Gelişim sadece hiphop değil, diğer müzik türleri içinde gelişmiş ve yayılmaya kolay bir konumda. Herkes hünerlerini yeteneklerini ya da şaklabanlıklarını sergiliyor işte. Youtube, Instagram, Facebook, Twitter kıyamet gibi işte.

Bildiğimiz gibi Rap müziğinin çıkışı Amerika’da yaşayan altkültürden çıkma
Afroamerikan’ların zamanında oluşturduğu bir müzik tarzı. Türkiye’de de
Arabesk Rap diye bir şey var ve bu tarzda müzikle uğraşanların sosyal medya
üzerinde milyonlarca izlendiğini fark ettik. Acaba Türkiye’deki gerçek Rap,
birçoğumuzun aşağıladığı Arabesk Rap mi?

Asıl soru: Kime göre, neye göre Arabesk?

Benim mantığımdaki arabesk, memleketin geçmişte ve şuan yaşadığı geçim sıkıntıları, aile içi sorunlar, varoşlarda yaşayan insanların dramatik hikayeleridir. Ki Amerika’nın arabeski de Blues müziktir. Underground kültürler o bölgenin bastırılmış ve dışa vuramadığı sorunlarından ortaya çıkarır. Benim hayatım da çok arabesktir. Ama şuan genel olarak memleketteki Arabesk Rap mantığını net olarak yapan Yener Çevik, Gazapizm gibi adamlardır. Dinlediğinde demek istediğimi anlarsın. Bir de o “Ah yandım, sen bana neden böyle yaptın?” diye şarkı yapan çocuklar var. Bunları ayrıştıralım! Biz arabesk kültürle besleniriz, hem de çok güzel besleniriz.

Klasik olarak bildiğimiz MC’ler bir DJ, iki turntable ve bir mikrofonla sahneye
çıkar, seni bundan farklı olarak ayrıca Moral Band ile sahnede görüyoruz. Gerçek
bir grup ile çalışmanın farkları neler?

Kamufle Moral Band benim yaptığım şarkıların Funk, Rock and Roll derlemelerini sahneye yansıtan bir proje. Ve sahnede canlı enstrumanlarla Rap yapmak çok hissiyatlı bir mevzu. DJ ile sahne yapmanında tadı başka hele arkanda Dj Hırs gibi sağlam bir adam olunca tadından yenmiyor ama Kamufle Moral Band bu zamana kadar yaptığım işlerin alternatif sahneye ne şekilde yansıdığını gösteriyor. Çok tansiyonlu ve sert bir sound çıkıyor ortaya.

Sadece Rap ile kalmayıp enstrümantal işler de yapıyorsun. Tektosag, Threefinger
gibi kolektiflerin, yaptığın beat’leri yayınladığını görmekle birlikte çeşitli
mekanlarda DJ setlerine rastlıyoruz. Gelecekte enstrümantal işlerinle ya da başka
projelerinle karşımıza çıkacak mısın?

Soundcloud üzeri yayınlıyorum enstrümental işlerimi. Çok ayrı keyif alıyorum o işten ve elimde olan plakları, kasetleri kendi soundumla editlemek muazzam bir haz. İkinci enstrümental albümümü, solo albüm çıktıktan sonra yayınlamayı planlıyorum. Farklı mekanlarda da DJ setler yapmaya devam edeceğim.

Yok yere daldığın bu hayalin en güzel anını hatırlıyor musun?

Sahneye çıkıp o insanların gözlerine baktığım her zaman.

Konserde sahnedeyken dikkatini çeken şey en çok ne oluyor?

Deli gibi zıplamaları.

Eh, artık hatırı sayılır bir kitle tarafından tanınıyorsun. Kadıköy sokaklarında
yürürken durup “Aaa bu Kamufle değil mi ya?” diyenler oluyor mu?

Oluyor tabi ki, yıllardan beri Kadıköy semalarına intikal ettiğim için eşimiz, dostumuz, dinleyenlerimiz hep oralarda. Sohbet de ediyoruz, fotoğraf da çekiyoruz. Güzel bir duygu.

Senin için hazırladığımız “ikiden seçmeli” sorularımızı soralım;

Dj Premier mi J Dilla mı? İkisi de
Spray mi kalem mi? Kalem
Rakı mı bira mı? Rakı
Plak mı kaset mi? Plak
Instagram mı Facebook mu? Instagram demek, Facebook demek zaten.
Sahne mi, DJ booth mu? Sahne
Gece bir yakadan diğerine geçerken; metrobüs mü, dolmuş mu? Vapur

Kamufle’nin son albümü Hayale Daldım’ı dinlemek isteyenleri şöyle alalım.

Kamufle’nin bizim için hazırladığı playlist için de seni aşağıdaki bağlantıya gönderelim.