“O iş öyle kolay olmuyor gençler” diyen Soydan, bir iş günü içinde Kartal’dan her sabah yola çıkıp Sabancı Üniversitesi’nde akademisyenlik yapan birinden daha çok yol kat ederken, setten sete koşmak ne kelime; setlere tur bindirerek çalışkanlığıyla terbiye etti bize. Artık kendisiyle konuşurken ceketimizi ilikliyoruz.
Şehrimizin “the” modelini yakalayıp “Ne ayak bu Instagram şş, bilelim?” diye bir soralım dedik. Sarı; “Ne biçim soru lan o, yok mu düzgün sorunuz?” diye yapıştırdı cevabı. Biz de Play Tuşu olarak durur muyuz, patlattık yeni sorumuzu; “Instagram’da Ağzı Burnu Kırılası 5 Çeşit Fotoğraf”…
Kendisi bir nevi Instagram’ın başbakanı gibi, o yanıtlamayacak da kim yanıtlayacaktı?
PS: Didem soruyu, sette telefonundaki “Notes” kısmına not alıp daha sonra ScreenShot olarak bize ulaştırarak da inovasyon konusunda imkan sağlanırsa Nikola Tesla ve Howard Hughes’la kapışabileceğinin sinyallerini verdi.