Müzik haberlerinde veya albüm incelemelerinde belli başlı kalıplar yıllardan beridir kullanılır. Bu kalıplar genelde klasikleşmiş ve ilgili sanatçıyı ya da şarkıyı tanımlamak için kullanılan terimlerdir. Örneğin bir sanatçı, yeni şarkı yayınladığında sıkça kullanılan terimlerden biri “taze”’dir. Veya albümdeki gitar “tını”’larından dem vurulur. Bunlar gibi sürüyle terim, bazen akla çok farklı şeyler çağrıştırabilir. Serbest çağrışımın sonu yok ne de olsa. Ya da belki bizim serbest çağrışımlarımızı bir doktora göstermemiz gerekiyordur. Kim bilir?

İşbu dosyada, yıllardan beri karşımıza çıkan bu tip tanımlamalardan bazılarını paralel evrene gezmeye götüreceğiz.

The xx’den taze şarkı

Mahallenin sevilen manavı The xx, her daim taze meyve ve sebze çeşitleriyle ev hanımlarının en güvenilir adreslerinden biri. Paraya sıkışık olduğunuzda “Sonra ödersin abla” diyerek hesaba yazan, tonton bir mahalle esnafı. Çikita muz, kütür kütür Amasya elması, Diyarbakır karpuzunun hası… Sevim teyze, dükkanın önünden her geçtiğinde The xx der ki; “Abla taze karpuz geldi, keseyim mi?”, “Yenge, taze şarkı geldi. Yeme de yanında yat, sarayım mı?”

Arcade Fire’dan yeni albüm müjdesi

Sevimli ve zeki bir ilköğretim 3. sınıf öğrencisi olan Arcade Fire, yaz tatilinde karnesini iyi getirmesi halinde “Alırız” sözü verilen bisikletin gazıyla bütün derslerini günü gününe çalışır. Okulların kapanmasına bir hafta kala, notları üç aşağı beş yukarı belli olduğunda koşarak eve gelir. Ve müjdeyi verir; “Müjde anne müjde baba! Müjdemi isterim! Teşekkür getiriyorum!”

David Bowie’den leziz yeni parça

Yıllardır Marslı olduğu iddia edilen Bowie’nin aslında Bolulu bir aşçı olduğunu bizlere anlatmaya çalışan o meşhur “leziz” parça! Bowie Usta bugün, bir diğer usta James Murphy’le yaptığı, leziz mi leziz yemek tarifi Love is Lost’la karşımızda olacak. Diğer tüm “leziz” tariflerinden oluşan “Bowie Usta’yla Anadolu’dan Lezzet Durakları” adlı kitabı ise bayinizden istemeyi unutmayın.

Animal Collective’in gitar tınıları

Her albümüyle bizleri kendine daha da hayran bıraktıran Animal Collective’in esasen CERN’de çalışan bir profesör olduğunu nereden bilebilirdik ki? Higgs bozonunu elde etmek için saçını süpürge eden Profesör Animal Collective; meydana getirdiği değişik “tını”’larla yıllardır yaz demeden, kış hiç demeden aralıksız çalışmalarını sürdürüyor.

Yeni Daft Punk single’ı dansa davet ediyor

Ne kadar robot olursa olsun, Daft Punk’ın da canı var. Gezmek dolaşmak, eğlenmek onun da hakkı. Hafta sonları tüm “Damsız robot almıyoruz” sıkıntılarına rağmen bir şekilde MiniMüzikhol’e girmeyi başaran ikili, alkolün dozunu biraz kaçırıp, yeni single’ın da kendilerine verdiği yetkiye dayanarak mekandaki herkesi “dansa davet” etmeye başlıyor. Daft Punk diye o kadar gözümüzde büyüttük, Foolish Casanova çıktı adamlar ayol. “Gel gel, biz bildiğimizden mi oynuyoruz yahu”…

Sigur Ros’un ruha dokunan şarkısı

İzlanda’nın dünyaya sunduğu harikalardan sadece biri olan Sigur Ros, eşsiz müziğiyle bizleri yıllardır derinden etkiliyor. Ama geçim sıkıntısından dolayı geceleri ek iş yapmaya de devam ediyor bir yandan. İzlanda’da çok yaygın olmadığı için geceleri taksiye çıkamayan Sigur Ros, onun yerine Exorcist olarak ekmeğinin peşinde koşuyor. Küçük kızların ruhuna dokunarak, onları ele geçiren şeytanları kapıya kadar geçiriyor. Ekonomik krizin belini büktüğü İzlanda’da ekmek aslanın ağzında ne yaparsınız…