KALORİ İÇERMEYEN TATLI KUŞAĞI: MINION’LAR

KALORİ İÇERMEYEN TATLI KUŞAĞI: MINION’LAR


Hizmetin Ustalari, Kötülerin Hastalari


Universal Pictures ve Illumination Entertainment’ın hayat verdiği, hikayesi Sergio Pablos tarafından geliştirilen, Pierre Coffin ve Chris Renaud ‘un yönetmenlik koltuğunda oturduğu Despicable Me’nin sevimli ve çatlak sarı yaratıkları olarak hayatımıza jet hızıyla dalan Minion’lar, Temmuz 2015’te gösterime girmesi planlanan spin-off filmleriyle yeni yılı iple çekmemizin en büyük sebeplerinden biri oldular.

 

 

2015’te gösterime girecek Minions’ın senaryosunun açıklandığı kısımlardan ve yayınlanan fragmanlardan, siz iflah olmaz Minion dostları ve aşıkları için bir inceleme derledik. “Bu Minion’lar neyin nesi, GBT’si nedir? Hayat amaçları nedir ve neden bu kadar sevimliler?” gibi sorulara cevaplar aradığımız The Minions dökümüyle sizleri baş başa bırakıyoruz.

 

 

 

2010 yılında ilki, 2013 yılında ikincisi yayınlanan Despicable Me serisi, ülkemizde gösterime giren saçma adıyla Çılgın Hırsız’ın başkarakteri Gru’nun sadık hizmetçileri olan Minion’lar, dünyanın en kötülerine hizmet etmeyi kutsal görevleri haline getirmiş tahtası eksik bir tür yaratık grubu.

 

 

 

Yaşamın başlangıcından beri var olan tek hücreli ve aşırı sevimli geveze Minion’lar tarih boyunca insanlığa eziyet etmiş, “Kötüyüm ben, kötüyüm” diyen kim varsa peşinden koşmuş ve kendilerince onların en sadık hizmetkarları olmuşlar. Gelin görün ki, hizmet ettikleri kötülerin ölümüne istemsizce sebep olan Minion’lar nihayetinde kendilerini adayabilecekleri bir “kötü” bulamayarak çölde susuz kalmış bahtsız bedevi gibi, Antarktika dolaylarında bunalımlı bir hayata sürüklenmişler.

 

 

 

T-Rex, Dracula ve Firavunlar gibi önemli figürlere hizmet etmiş olan Minion’lar, hizmet edecek kötü adam bulamayınca mutsuzluktan mutsuzluğa sürükleniyorlar. Bu durumdan sıtkı sıyrılan üç Minion; Kevin, Stuart ve Küçük Bob makus talihlerine son vermek adına çıktıkları yolculukta New York’a varıyorlar. 1968 yılında New York’a ayak basan üçlü, hiç ummadıkları bir manzaranın müptelası oluyor ve Beat Kuşağı’nın rüzgarına kapılıyorlar. Dikkatlerini bir süreliğine dağıtan çiçek çocuklardan sonra, Minion’lar uzun zamandır aradıkları kötü efendilerini buluyorlar: Scarlet Overkill.

 

 

Dünyanın ilk kadın süper kötü kahramanı olan Scarlet Overkill’e hizmetlerini sunan Minion’lar, New York’tan sonra ver elini Londra diyorlar ve orada tüm Minion ırkının yok olma ihtimaline karşı büyük bir mücadeleye girişiyorlar.

 

 

Kötülerin yollarına gül döken Minion’ların, yıldızlarının parladığı esas film Despicable Me’de bir anda kötülükten 180 derece dönerek dünyanın en sempatik adamına dönüşen Gru’ya hizmet etmeye devam etmeleri, hayat amaçlarının kötülük değil de sadık hizmetkarlık olduğunu gösteriyor. Dünyanın en şapşal ama tatlı karakterlerinin hikayesine daha fazla hakim olmak için şimdilik beklemekten başka çaremiz yok.

 

 

Minions’ın yönetmenliğini Pierre Coffin ile Kyle Balda üstleniyor. Yine Illumination Entertainment ve Universal Pictures’ın hayat vereceği, Brian Lynch tarafından yazılan filmin seslendirme kadrosu da tadından yenmiyor. Kadın kötü kahraman Scarlet Overkill’i Sandra Bullock’un, eşi Herb Overkill’i ise Jon Hamm’in seslendireceği Minions’ta, üç çatlak Minion’ı yönetmenlerden Pierre Coffin seslendiriyor.