internetin 10 senelik yersiz nefret objesi: skyler white

internetin 10 senelik yersiz nefret objesi: skyler white


bu kadın ne yaptı?


Kurtlar Vadisi izlerken Ömer Baba sahnelerini, Ezel izlerken Bahar sahnelerini sıkıcılığından atlamak bir yana, diziyi izlerken kendisinden nefret ettiren karakterlerle hepimiz karşılaştık. Sahne atlayarak kurtulamayacağımız kadar dizinin hikayesine etki eden, izlemek ve katlanmak zorunda olduğumuz, “ona rağmen” eşe dosta önerdiğimiz sevilmeyen karakterler…

 

Dönüp baktığımızda bazılarına gereksiz yüklendiğimizi düşünebiliriz. Hikayeye olan etkisinden zamanla saygı da duyabiliriz. Fakat bir karakter var ki, dizinin bitmesinden tam 10 sene geçmesine rağmen internette kötü sözlerle itham ediliyor. Azalarak bitmek bir yana, karakterin savunucuları karşı paradigma olarak aslında kötü bir karakter olmadığını dile getirmekte birleşiyor. İnternetin orta yerinde savaş çıkıyor. Tabii ki bu kişi: Skyler White. 

 

Ranker tarafından yakın zamanda derlenen liste, “evrensel olarak nefret edilen” karakterleri belirlemek için tüm zamanların en çok nefret edilen 100’den fazla TV karakterini içeriyor. 240.000 oyla belirlenen sıralamada Skyler White, bir ton katilin, hırsızın arsızın arasına girdi. Bu kadın ne yaptı?

 

Listenin Güncel Sıralaması:

 

  1. Joffrey Baratheon
  2. Ramsey Bolton
  3. Skyler White
  4. Shou Tucker
  5. Cersei Lannister
  6.  Livia Soprano
  7. Todd Alquist
  8. The Governor
  9. Caillou
  10.  Rachel Berry

 

Bazı Breaking Bad hayranları, Bryan Cranston‘ın baş karakteri Walter White‘ı sıradan biri olarak gördü. Uğursuz bir kaybedenden güçlü uyuşturucu lordluğuna hızlı yükselişini adalet terazisini tekmelemek olarak değerlendirdiler. Fakat çok sevilen AMC draması, Walter gibi karakterlerle de doluydu: Açıkça kusurlara sahip olmalarına ve sayısız kötülük yapmalarına rağmen, olumlu özellikleri ve karmaşıklıkları onları gri bir alana çekti. Şüphesiz dizinin esas kötüsü Walter White’tı. 

 

Jesse Pinkman (Aaron Paul), meth yapma çabalarında Walt’a yardım etmesine rağmen iyi kalbi ve ilginç kişiliğiyle seviliyordu. Walt’un kayınbiraderi Hank Schrader (Dean Norris), gücünü sık sık kötüye kullanan ırkçı bir polis olsa da, yine de ağırlıklı olarak dürüst ve fedakâr bir aile babası olarak görülüyordu. Kayda değer bir istisna Walt’un karısı Skyler’dı (Anna Gunn). Walt’un suç faaliyetlerinin ağırlığı altında ezilen ve çocuklarını korumak için çırpınan Skyler, Breaking Bad hayranları tarafından büyük bir ikiyüzlü olarak görülüyor ve karaktere aşırı kötü niyetle yaklaşılıyordu. Peki insanların Skyler White’tan nefret etmesinin nedeni neydi?

 

 

Skyler Walt’a Zorbalık Yapan Biri Olarak Görüldü

 

Breaking Bad’in başlangıcından itibaren Skyler, kocasını sık sık hadım eden biri olarak çerçevelendi. Walt kendi doğum günü partisine geç kaldığında, onu azarladı. Önemsiz bir çevrimiçi açık artırmaya odaklanmış görünüyordu ve Walt’a gerçek bir yakınlık sağlayamıyordu. Son evresinde olduğu tahmin edilen kanseri için para bulması konusunda sık sık başının etini yiyordu.

 

Skyler hızlı bir şekilde “destekleyici ev kadını” arketipinin antitezi olarak nitelendirildi ve bu da onu herhangi bir gerçek çatışma başlamadan önce düşmanca bir role yerleştirdi. Güçlü kişiliği ve açıkça ortaya konan arzuları, Walt’un ilk sezonlardaki uysal ve kayıtsız tavrıyla çatıştı. Walt daha sonra bir uyuşturucu kralı olarak kendini gösterdiğinde, Skyler’ın ailesini korumaya istekli olması, kocasının gelişmesini engellemeye yönelik bir başka girişim olarak görüldü.

 

Skyler Kendi Karanlık Tarafını Kucakladı ve İkiyüzlü Olarak Anıldı

 

Walt’la arasına mesafe koyma çabaları sonuçsuz kalınca Skyler paranın cazibesine kapıldı ve Stockholm Sendromu‘na benzer bir şey geliştirdi. Bu da birçok Skyler eleştirmeninin onu ikiyüzlü olarak nitelendirmesine yol açtı. Bazılarına göre Walter White popüler kültürün en ünlü anti kahramanları arasında yer almaya devam ediyor. Bazı izleyicilere göre Skyler mızmız, şımarık ve sürekli mutsuz bir kadındı. Walt, ideal Amerikan erkeğinin cinsiyetçi stereotipine oynarken, güçlü fikirli Skyler, görünüşe göre cinsiyetinin dikte ettiği uysal role katılmayı reddediyordu. 

 

Buna rağmen, Walter White sevdalılarının öfkesine yol açacak şekilde, çalışkan kocası ders verirken banyo yapmak, losyon sürmek ve görünüşüyle gurur duymak gibi “kadınsı” detayları yönetmen tarafından sık sık gösterildi. 

 

Skyler, Breaking Bad’in beş sezonu boyunca yalan söylendi, manipüle edildi, saldırıya uğradı ve istismar edildi. Ancak ne hikmetse Walt, karısının otoriter doğasının kurbanı olarak görülüyor. 

 

 

 

Bu durum en açık şekilde 3. Sezon, 3. Bölüm, “I.F.T. “de görülüyor.

 

Bölüm, Walt’u aile evinden uzaklaştırmaya çalışan Skyler’a alışılmadık bir şekilde odaklanıyordu.

 

Walt içeri girdi ve polisin önünde kızları Holly’yi kucakladı, eksikliklerini kabul etti ve “en özenli baba” olamadığı için duyduğu pişmanlığı paylaştı. Tamamen Walt ile empati kurmaya şartlanmış olan izleyiciler onun sözlerini doğru kabul ettiler. Walt’un sevgi dolu ve özverili bir aile babası olarak devam eden maskaralığına tamamen inandılar. Polis memurları gibi izleyicilere de yalan söyleniyordu. 

Sorgulamadan izleyen tayfa bir an durup durumu Skyler’ın bakış açısından incelese, dehşete düşerdi. Walt, Skyler’ın ailesi için apaçık bir tehlikeydi. Ancak, çocuklarını korumak için gösterdiği her çaba en iyi ihtimalle kayıtsızlıkla, en kötü ihtimalle de işkencecisine daha fazla sempatiyle karşılandı. Başka bir şekilde ele alındığında, bu senaryo bir korku filminden farksız olmazdı.

 

 

Breaking Bad’in Sonu, Skyler’ın Kefaretinin Başlangıcı Oldu

 

Breaking Bad’in sona ermesinden bu yana, Skyler’a duyulan yoğun nefret tamamen yok olmasa da, çoğu izleyici Walt’ın geri dönüşü olmayan bir noktaya geldiği son sezona doğru bakış açılarını yeniden değerlendirdi. 

 

5. Sezon, 14. Bölüm “Ozymandias,” ailesinin onunla birlikte gitmeyi reddetmesinin ardından Walt’ın kızını kaçırmasıyla sonuçlandı. Bu, giderek artan bir acı içinde olan Skyler’ın sokak ortasında dizlerinin üstüne düşmesine ve Holly’nin geri verilmesi için yalvarmasına neden oldu.

 

Bu bölüm, izleyicilere Walt’ın eylemlerinin ardındaki gerçeği görmelerine olanak sağladı. Breaking Bad, yoksul, zalim bir adamın başarıya ulaştığı bir hikaye değildi. Bu, acınası, toksik bir adamın yavaşça, açık açık kötülüğe kapılmasının hikayesiydi. Ne yazık ki Skyler ve internet, bunu geç fark etti.