nicolas cage’in son filmlerinden butcher’s crossing röportajı

nicolas cage’in son filmlerinden butcher’s crossing röportajı


buffalo hakkında film


Nicolas Cage, geçtiğimiz günlerde sinemada daha seçici olacağını açıklamıştı. Şu haberde anlattık. Oyuncu, Dream Scenario, Pig gibi başarılı yapımların başrollerinde iyi iş çıkararak kariyerine çekidüzen vermiş, eleştirmenlerin gönlünü almaya başlamıştı. Sinemayı azaltmadan önce yer aldığı yapımlara daha bi’ dikkat kesilmeye başladık. Bunlardan biri,  “Butcher’s Crossing“.

 

Batıya doğru genişleme hakkında pek çok hikaye anlatılmıştır, ancak çok azı etkilerine odaklanmıştır. John Williams’ın 1960 tarihli romanı “Butcher’s Crossing”, Harvard öğrencisi William Andrews‘un hayatını geride bırakarak bir bufalo avı seferine katılmasını ve yolculuğu sırasında birçok sert gerçekle yüzleşmesini anlatıyor.

 

Yapımcı Molly Conners, yönetmen Gabe Polsky‘nin hikayeyi uyarlama yolculuğunu, filmin finansmanını, başrol oyuncusu Nicolas Cage’i ve 19. yüzyıl Amerika’sında bufalo nüfusunun yok edilişini anlatmak için Blackfeet Ulusu ile birlikte çalışmasını anlattı.

 

“Yellowstone” ve “1883” gibi diziler sayesinde Western türüne olan ilgi arttı, ilk etapta da uzun metraj şekli mi düşündünüz?

 

Ben dahil olmadan önce Gabe bunu uzun metrajlı bir film olarak geliştiriyordu. Seyirciyle etkileşimini de görmek istediğim için tiyatro düşündük. Sonra televizyona çıksak dedik. En sonunda bu hikayenin beyaz perdeyi hak ettiğine emin olduk. 

 

Nicolas Cage nasıl dahil oldu?

 

Gabe ve Nic “Bad Lieutenant”ta tanıştılar. Onunla “Joe”da çalıştım ama sanırım birlikte çalışırken bu konu hakkında konuşmuşlardı, bu yüzden uzun yıllardır üzerinde durduğumuz bir şeydi. Konu zorlayıcıydı. Bir de film hayvan kaynıyor. Çekimleri zor gerçekleştirdik.

 

Kısa bir sürede ve küçük bir bütçeyle çekim yapmanın diğer zorlukları nelerdi?

 

Çok zorlayıcıydı. Her gün 600 bufaloyla uğraştık. Atlar, katırlar, arabalar derken filmdeki her şey döneme uygun tasarlandı. Ayrıca, çok fazla hayvanı hareket ettirmemiz gerekiyordu. Blackfeet Ulusu’nun katılımı ve ortaklığı olmasaydı bunu yapamazdık. Bu onların sürüsü ve bizim deneyim alanımızın dışında bir şey. Ayrıca Glacier Ulusal Parkı’nda çekim yapıyorduk, dolayısıyla tedarik zincirimiz çok sınırlıydı.

 

Bu hikayede Blackfeet Ulusu için önemli olan neydi?

 

Onlarla yapımcımız Jeri Rafter aracılığıyla tanıştık. Dublör koordinatörümüz Danny Edmo Blackfeet’ti ve bizi Ervin Carlson’la (Blackfeet Kabilesi’nin bufalo proje yöneticisi) tanıştırdı. Genel bir toplantı yaptık. 19. yüzyıl Amerika’sında bufalo nüfusunun yok oluşuyla ilgili bu hikayeyi anlatmak onlar için önemliydi. Nihayetinde, yıllar boyunca türleri korumak için nasıl bu kadar çok çalıştıklarına ışık tuttuğunu hissettirdiler. Güven inşa ettik ve sonunda harika ortaklar oldular.

 

Nicolas Cage’e dönecek olursak, rol için kel olma fikri nereden çıktı?

 

Görünüşünü belirleme konusunda onunla konuşmadım ama Gabe onunla konuşmuştu. Bana aktarılan şey bunun onun fikri olduğuydu. İşe yaradı, harika görünüyordu ve karaktere uyuyordu.

 

 Filmin vizyon tarihi belirsiz.