Annesi İngiliz, babası Kıbrıslı bir Türk olan ve Londra’da yaşayan Tracey Emin, İngiltere’nin en önemli çağdaş sanat ustaları arasında… Kışkırtıcı ve direkt tarzıyla, işlerine kendi yaşanmışlıklarını dahil eden sanatçı, sanatını yağlı boya, çizim, nakış, enstalasyon, film, heykel ve neon aracılığıyla icra ediyor. Umutlarını, utancını, başarı ve başarısızlarını bazen alaycı, bazen trajik bir şekilde ifade eden ve ‘Kraliyet Akademisyeni’ unvanına sahip sanatçıyı David Bowie; “William Blake’in Mike Leigh tarafından kaleme alınmış kadın versiyonu.” olarak tanımlıyor.

Tracey Emin’in ilk defa 1999 yılında Tate Britain’da sergilenen, en ünlü ve en çok tartışılan eserlerinden biri olan ‘My Bed’, 16 yıl sonra Tate Britain’a geri döndü. Emin, parçanın yıllar içinde evrim geçirdiğini ve insanlar kendisine nasıl farklı bir gözle bakıyorsa ‘My Bed’i de bambaşka bir bakış açısından gördüklerini söylüyor. Yatağın üzerindekilerin artık tarihte bir yeri olduğunu belirten sanatçı, yatağın üzerindeki parçaların kendisi için kullanışlılık ve anlamlarının değiştiğini itiraf etti. Sanatçının 1998 yılında yaşadığı kötü bir ayrılık sonrası yaşadığı kalp kırıklığına saygı duruşu mahiyetinde olan ‘My Bed’, geçtiğimiz yıl sanat simsarı Jay Jopling’e 2.54 milyon sterlin karşılığında satılmıştı.