Condé Nast gibi hileye hurdaya karışmayan dünyanın en prestijli seyahat otoritelerince bile yer yüzündeki en heyecan verici üç şehirden biri gösterilmekten, şu andaki haline beş sene gibi kısa bir sürede gelen İstanbul’da kepenkleri indirme vakti mi? Pek tabii ki hayır, kepenkleri sökelim atalım, sabahlar olmasın.

Şehre katmış olduğu büyük heyecanın yanı sıra, şehrin bağımsız elektronik müzik sahnesine kazandırdığı sanatçılarla pek sevgili dostumuz haline gelen Partapart Ailesi‘nin her sene “Ulan bu kadar booking yapmayın, seneye de insan bırakın” dedirten tek günlük festivali IndieCity, beşinci senesinde en güçlü formunda Salon IKSV’de karşımıza çıkıyor.

Hot Prospect For The Future’dan aldım Moderat’a dönüştü diyebileceğimiz Dark Sky, Sónar’dan Sónar beğenen Throwing Snow, analog techno sevenleri canlı setiyle öttüren Jacob Korn ve John Talabot’un sık sık beraber çalıştığı Marc Piñol buralı olmayan buralılar.

Bizim sahneden kilitli kapıları açacaklar ise; yurt dışında sessiz sedasız en çok ses getirenlerden Ahu, 2016’nın en iyi yerli albümlerinden birine imza atan Glasxs, yaz deftere seneye büyüyüşünü izleyelim Jtamul, Partapart’ın kendi hallerinden topladıklarını sattığı Partapart Likes ve Play Tuşu’nun Play Tuşu’na basan DJ ekibi PT Soundsystem.

Taksim bitti, Taksim’e gidenin bin türlü belası verilsin gibi saçma argümanlarla dolu bir dönemden geçerken daha ne olsun gerçekten? Salon’daki partinin ardından Sumahan’da Red Bull sponsorluğunda fırınların açılışına kadar giden afterparty’yi de unutmayalım ki Pazar sabahı tam çöp uyanalım…

Biletler burada, etkinlik duvarında şaka yapmak istiyorsanız da adresiniz burası…