Hipnotize eden melodiler, minimal piyano vuruşları, gaipten gelen baslar ve 180 derece dönüşlü değişken ritimleri barındıran işitsel bir evren düşünün. Bir tutam Aphex Twin, eser miktarda Massive Attack, göz kararı Brian Eno ve bir çay kaşığı Philip Glass‘ı bi’ güzel karıştırdığımızda kulağa rüya gibi gelen bu evrenden bir tadımlık alabiliriz herhalde. Ya da buna hiç gerek yok, çünkü zaten yapılmışı var. Bu bahsettiğimiz evreni oluşturan Manchester merkezli deneysel caz üçlüsü GoGo Penguin, rüya gibi canlı sahnelerini 15 Aralık akşamı Zorlu PSM‘ye taşıyor. Biletler için şuraya alalım öncelikle.
Piyanist Chris Illingworth, basçı Nick Blacka ve davulcu Rob Turner‘ın tam 10 sene önce, 2012 yılında hayata geçirdiği GoGo Penguin, müzikal serüvenine yine aynı sene piyasaya saldıkları ilk albümleri Fanfares ile başladı. BBC Radio 1‘ın meşhur DJ’lerinden Gilles Peterson‘ın kürasyonunu üstlendiği Worldwide Awards‘ta Yılın En İyi Caz Albümü ödülüne aday olan Fanfares, GoGo Penguin’in ilerleyen yıllarda yakalayacağı başarılara ipucu niteliğinde bir kayıt gibiydi. İngiltere’nin ve müzik camiasının en prestijli ödüllerinden Mercury Prize‘a 2014 yılında aday olan ikinci albüm v2.0 ise bu durumun en büyük kanıtıdır desek yanılmayız herhalde.
Akustik-elektronik olarak tanımlansa da; rock, caz, minimalizm, oyun müzikleri ve glitchli elektronik sound’lardan fazlasıyla beslenen grubun ikinci albüm v2.0’dan sonraki durağı tam da kendilerinden beklenecek kadar sıradışı bir işti. Godfrey Reggio‘nun 1982 yapımı kült belgesel filmi Koyaanisqatsi‘nin müziklerini tekrar yaratmayı kafasına koyan GoGo Penguin, 2015 yılında bunu bir canlı seri ile hayata geçirdi. Peki Koyaanisqatsi’nin orijinal müziklerine imza atan ismin Philip Glass olması tesadüf müdür? Sanmıyoruz.
İşbu projenin ardından hiç hız kesmeden 2016 yılında üçüncü stüdyo albümü Man Made Object‘i beğenimize sunan grup, o tarihten beri biri canlı, diğeri ise remix olmak üzere dört albüm daha çıkardı karşımıza. 2022’nin Temmuz’unda paylaşılan, geçiş dönemi niteliğindeki Between Two Waves ise GoGo Penguin’in güncel olarak son güzelliği. “Geçiş dönemi” şeklinde nitelendirmemizin sebebi ise grupta geçen sene yapılan oyuncu değişikliğinden kaynaklı. Kreatif farklılıklardan dolayı GoGo Penguin üyeliğinden çıkan davulcu Rob Turner, aynı tarihlerde bayrağı Jon Scott‘a devretti. Bu değişikliğin sonucunda GoGo Penguin sound’unda kaybedilen pek de bir şey olduğunu düşünmüyoruz aslında. Breakbeat’imsi ve de electronica’dan ilham alan davullar, minimal piyano melodileri, sağlam baslar ve marşımsı riff’ler Between Two Waves’te duyduğumuz kadarıyla hala yerli yerinde.
Şimdi ise bu müthiş ötesi müzik projesiyle 2018’in ardından ikinci defa kanlı canlı buluşacak olmanın heyecanı içerisindeyiz. Ballandıra ballandıra anlatmışken 15 Aralık‘ta Zorlu PSM‘de gerçekleşecek gecenin biletlerini hemen şuraya bırakmasak olmaz. Geliyoruz GoGo Penguin, bekle bizi.
