Naber? Geçen hafta Poor Things’ler izlendi mi? İyi tamam. Bu hafta nicelik olarak fazla, nitelik olarak “pek bilemedim” filmler vizyona giriyor. Biz buralardayız. Her hafta perşembe günleri sinema salonlarına gitmeden önce şöyle bir bakmanızı salık veriyoruz. 

Madame Web, S.J. Clarkson

Kötü filmlerden keyif alma özelliğiniz var mı? Bu film, aldığı eleştiriler ve puanlara bakılırsa “cringe keyif” alan insanları hayli mutlu edecek…

Geçmişiyle ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalan sağlık görevlisi Cassandra Webb, güçlü gelecekleri olan üç genç kadınla bir ilişki kurar… Tabii hepsi de ölümcül bir şimdiki zamandan kurtulabilirse. 

Bob Marley: One Love, Reinaldo Marcus Green

Ne zamandır aşırı ünlü mefta şarkıcı biyografisi izlemiyorduk. Bünyelere iyi gelebilir. Yok kadınım yok, ağlama sen. 

One Love, sevgi ve birlik mesajlarıyla nesillere ilham olan Bob Marley’in hayat hikayesini ve müziğini konu ediyor. Hayatı boyunca türlü engellerle karşı karşıya kalan Bob Marley’in zorlukların üstesinden gelme konusundaki güçlü öyküsünün anlatıldığı filmde, Bob Marley’in devrim niteliğinde olan müziğinin arkasında yatan hikayesi gözler önüne seriliyor.

Four Daughters, Kaouther Ben Hania

Oscar 2024’te en iyi belgesel adayları arasında yer alan Dört Kız Kardeş / Les filles d’Olfa, annesinden ne görüp öğrendiyse dört kızına yansıtan Olfa’nın ve evlatlarının dramını işliyor. 

The Man Who Sold His Skin ile ünlenen Oscar® adayı Kaouther Ben Hania’nın güç gösterisi “Four Daughters”, Olfa Hamrouni ve dört kızının hikayesini anlatmak için cesur bir biçimsel kibir kullanıyor. Tunuslu kadının en büyük iki kızının nasıl ve neden radikalleştiği sorusunu yanıtlamaya çalışan Ben Hania, karmaşık bir tarihi gözler önüne seriyor. Ailenin, kayıp kızları canlandıran profesyonel oyuncuların yardımıyla hayatlarındaki önemli olayları yeniden yaşamalarını izliyoruz.