eylül ayında mecra’dan çıkabilene aşk ve yazıklar olsun

eylül ayında mecra’dan çıkabilene aşk ve yazıklar olsun


yok yok, her şey var, dolu dolu


Maşallah efendim, İstanbul’da da bulutlar eksik olmuyor bugünlerde. Bodrum hâlâ ateş sahasıyken bizim burada bulutlar yerini almış bile.

Sıkılmıştık zaten, vakti de geldi ne yalan söyleyeyim. Çillerimiz yeterince gün yüzüne çıktı. Zaten sarısıvı* göbeklerinizi de yaz boyu saklarken geliştirdiğiniz karın kaslarınıza kramp girecek. Yeter… Bir kas grubunun sadece bir kısmı hep bir yana kasılır mı kardeşim? Agonist varsa Antagonist de olmalı. Ne kadar sevenin varsa o kadar da sevmeyenin olur canım benim. Konumuz eğlence, hiç gerek yok şimdi bunlara.

Gerçi totipotent kök hücre gibi bir birey olan Kaan Sezyum, en kötü şey üzerinden espri yapma yarışında ölüm üzerinden şaka yapayım derken, ölüleri bile güldürüyormuş. Gıyaben. Neyse canım uzatmayalım.

Eylül ayı gelirken, şöyle kıyılardan koylardan yanık tenli yakışıklı, güzel ve biricik bireylerimiz şehre dönüyor yavaştan. Doğrusu siz yokken yazın da çok güzel eğlenilmiş buralarda.

Merkez üssüm Kadıköy, uzun yıllar Beyoğlu’nda az ayakkabı eskitmedim. Gerçi kaldırım taşları benim ayakkabılarımdan daha çok değişti ancak bu benim onların üzerinde hunharca dans etmemden olmasa gerek. İhale filan diyorlar ama hiç ilgilenmiyorum, şu an konu başlığımız belli. Eylül’de eğlence var, onu diyorum.

Kadıköy’de butik konser ve özel partilerin gerçekleştiği; sergi, workshop ve incelikli etkinliklerin eksik olmadığı artistik eğlence alanı diye tarif edebildiğim [mecra]’nın azıcık içerisinden yazıyorum size.

Usulca içeri sızdım. Röportaj istedim, göz devirdiler. Öncelikle şunu söyleyeyim, vallahi de ilginç tipler bunlar! Sanırsın evcilik oynuyorlar.

Eylül’de [mecra]’da yaz sezonu kapanıyor, yeni sezon başlıyormuş. Takvimlerine bakıp katılacağım etkinliklerini işaretleyeyim derken tükenmez kalem tükendi.

Eylül ayının başında, hemen 3’ünde Kaan Sezyum’un tek kişilik bir acayip gösterisi Resimli Komiklik yeni sezona başlıyormuş. Bir kaç defa izledim, kafamı karıştırdı bu oyun. Her defasında farklı karıştı.

Sezyum oyunu kendi kuruyor, kuralları kendi koyuyor, herkes öyle bakakalıyor vallahi. Kuralları söyle abicim! Her oyun da kapalı gişe, bizzat kendimi bile guestlist’e zar zor yazdırıyorum. En az bir defa gidin, gösteride aklınızı serbest bırakın. Dolansın ortalıkta.

Şehrin en delifişek DJ duosu Club Bangkok performansı 7 Eylül’de sahnede diyorlar. Yine geldi, baş belaları gibi bir yüz okuması yaptım ekipten. Yaz iyi gelmişmiş bu çocuklara, bir enerjilerini atıp rahatlayıp gelirlermiş, Yeni Seri başlıyormuş. Hem de bu geceye özel setiyle Yok Öyle Kararlı Şeyler’in vokali Erdem Topsakal ekibe dahil olmuş. Falan filan. Çok söz etmeyeceğim bu Bangkokçulardan, bir defa yine guestlist’ten bir girişim olmuştu bunlara, benim gibi 80’ler sonu ve 90’larda çocuk olmuş birini bile delirtir bunlar. Neyse siz önden biletinizi alın, aklınızı 3-4 saatliğine kiraya verirsiniz bu çocuklara, rahat edersiniz. Merak etmeyin onlar da pek kullanmıyor zaten sahnedeyken. Verdiğiniz gibi alırsınız.

10 Eylül akşamı da Misafir Odası’nda sanatçı buluşması olacakmış. Akustik sohbet programının bu ayki konuğu, efsane müzik grubu Moğollar’ın kurucularından Cahit Berkay’mış. İnsanın böyle arşivlik anılara ihtiyacı olabiliyor ileri yaşlarda. Dans yeter, hafta içi bir soluklanayım diyenler için iyi bir fırsat. Program ücretsiz, ancak ‘first come-first serve’ mevzusu dönüyor. Dikkatli olun.

Bu arada elektronik müzik severler için her çarşamba şehrin iyi DJ’lerinin setleriyle buluşup dans edebileceğiniz #secretsaturday adlı geceler başlıyormuş burda. “Gizli derken?” dedim. Sustular. Çarşamba dışarı çıkarsanız bir deneyin, nasılmış bana da söyleyin.

Terasta hafta sonları gerçekleşen yaz partileri serisi Summer Night Sessions [SNS] ise koca bir üç ayı geride bırakarak 14 Eylül’de SEASON FINALE! partisi ile yaz partilerini sonlandırıyormuş…

Şöyle bir baktım, çok sayıda DJ ve performans sanatçısı sahne alacakmış. Butik parti değil festival yapıyorlar adeta. Yazın Bodrum’da olmadığım birkaç gece uğradım doğrusu bu SNS’lere, içerisi hıncahınç dolu, bu dansçılar, DJ’ler hepsi böyle bir danslar ediyorlar. Gören de bedava sevgi dağıtıyorlar sanır.

İstanbul PhotoBook Festival, bu yıl 12-15 Eylül’de. 15 Eylül’de Kapanış Partisi [mecra]’da cereyan edecekmiş. Bir sonbahar pazar akşamı içiniz kıpırdaşırsa uğrayabilirsiniz misal. Ara sıra yazıştığınız fotoğrafçı flörtünüz için bir pazar bahanesi arıyorsanız, sunayım dedim.

Dünyanın birçok ülkesinde tiyatro, dans ve performans disiplinlerindeki alternatif işlerin  festivali olarak bilinen Fringe Festival, İstanbul’da ilk kez 18-22 Eylül tarihleri arasında düzenleniyor! Kentin muhtelif mekanlarından çok sayıda performansın sergileneceği festivalin workshop’larından biri 21 Eylül’de [mecra] salon’da gerçekleşecek, festival partisi ise aynı günün akşamı iki kat yukarıda, terasta olacak. Havalı bir etkinlik doğrusu. Gidin, sanat sepet camiasıyla tanışırsınız. Şeker insanlar.

Size en sevindiğim konserden bahsedecek olursam Büyük Ev Ablukada’nın Galvaniz Gelbiraz’ı, Gülin’in 26 Eylül’deki solo konserini ben kaçırmayacağım, sizi bilmem. Alın biletinizi gelin, sahnenin sağında buluşalım canım. İki fiskos döneriz.

[mecra] salon demişken, yine burda da ilginç etkinlikler bizi bekleyecekmiş Eylül ayında. Masal gecesi dediler içimi ısıttılar. Ya bunlar beni bir duygusallaştırdılar mı ne?

Salon katında 14 Eylül-10 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan 16.İstanbul Bienali‘ne paralel etkinlik olarak “Sudan Bedenler İçin Hidro-Salon” isimli ilginç ötesi performatif bir deneyim bizi bekliyor. Etkinlik küratörü Kübra Uzun‘muş, Sudan Bedenler için Berlin’den Selin Davasse iki günlüğüne mecra Salon’a geliyormuş. Bir şeyler daha dediler de çok anlamadım. Hidro-Salon etkinliği açılış kokteyli ve böyle ballandıra ballandıra konuştukları Yeni Sezon Açılış Partisi de 28 Eylül’deymiş. Büyük parti. Cava Grande, Anatolian Sessions, Mr. Sür, Şevval Kılıç ve daha bir sürü isim bu gecede performans sergileyecekmiş. Olaylıymış. Her hafta festival düzenlemekten bıkmıyor bu çocuklar. Çalışın bebeğim çalışın, siz çalışın biz dans ederiz. Hiç merak etmeyin.

Ekim ayında kimler olacak diye böyle ortaya laf attım, yine sessiz sessiz birbirlerine bakıyorlar. Bu ne ayh! Ben sıkıldım bunlardan açıkçası, içkim bitsin kalkacağım buradan. Röportaj yapalım diye geldik, düştüğümüz duruma bak. Merak eden açsın baksın programın geri kalanına, sevmek suçsa suçluyum** canım.

Etkinliklere göz atmak için BURAYA, biletler için de BURAYA göz atabilirsiniz.

* Serkan Altuniğne, Bobo

**Melike Şahin

 

Yazı: Süresiz Yayın