Hollywood’un iyi yaptığı bir şey varsa o da her sene dizi ve filmlerinde kendi kültürlerini aksatmadan yansıtmaktır. Uzun soluklu dizilerin her sezonunda en az bir Şükran Günü ve Noel temalı bölüm çekilir. Noel temalı filmler ise Hollywood dışına taşmış, 90’ların sıcak evlerini anımsatarak toplum hafızasına yerleşmiştir. Evde Tek Başına, film izleme alışkanlığı olmayan insanların bile bildiği bir Noel, Christmas filmidir. Christmas temasında çekilmiş ve hak ettiği değeri görmediğini düşündüğümüz on filmi sıraladık. Zamanın ruhu dedik…

Jingle All The Way (1996)

Arnold Schwarzenegger, oğlunun istediği oyuncağı almaya çalışan fedakar baba rolünde ve daha iç ısıtan senaryo olamaz. 

Howard Langston, oğlunun karate gösterisini kaçırdıktan sonra, bunu telafi etmek için çok uğraşır. Ne yazık ki Noel arifesidir ve tüm mağazalarda Turbo Man tükenmiştir, şimdi Howard tüm şehri dolaşmalı ve Turbo Man aksiyon figürü bulmak için herkesle yarışmalıdır.

 

Klaus (2019)

Bildiğimiz hikayelerden ve çizim tekniklerinden sıyrılmış, enfes bir animasyon. 

Postacı Jesper, Posta Akademisi’nin en kötü öğrencisi olarak, Kuzey Kutup Dairesi’nin üzerindeki buzlu bir adada bulunan ve huysuz sakinlerinin bırakın mektuplaşmayı, neredeyse hiç konuşmadığı küçük bir köy olan Smeerensburg’a gönderilir. Jesper, yerel öğretmen Alva ve el yapımı oyuncaklarla dolu bir kulübede tek başına yaşayan gizemli marangoz Klaus ile tanıştığında pes etmek ve postacılık görevini bırakmak üzeredir.

The Holdovers (2023)

Bu sene basit ve anlamlı hikayesiyle ihtiyaç duyduğumuz coming of age filmiydi. Birçoğumuzun konfor filmleri listesine girdi. 

New England’daki bir hazırlık okulunda çalışan huysuz bir eğitmen, gidecek yeri olmayan bir avuç öğrenciye bakıcılık yapmak için Noel tatili boyunca kampüste kalmak zorunda kalır. 

 

Carol (2015)

Aşıkların cesaret kırıcı, insanlıktan çıkarıcı zorlukların üstesinden gelmek zorunda oldukları bu film son derece sürükleyici, hatta yorucu bir seyirlik.

Patricia Highsmith’in 1952 tarihli romanı The Price of Salt’tan uyarlanan Todd Haynes’in bugüne kadarki kariyerinin en iddialı filmi, genç bir fotoğrafçı (Rooney Mara) ile zorlu bir boşanma süreci geçiren yaşlı bir kadın (Cate Blanchett) arasındaki yasak aşkın öyküsünü anlatıyor. 

 

Batman Returns (1992) 

Tim Burton’lı Batman serisinin en iyi filmlerinden biri olan ve muhtemelen en az değer verilen Batman Returns, harikulade bir prodüksiyon tasarımı ve dünya inşası harikası. 

Joker’i alt eden Batman, şimdi de Gotham toplumuna kabul edilmek isteyen çarpık ve deforme olmuş Penguen’le karşı karşıyadır. Batman bir yandan adını temize çıkarmaya çalışırken, bir yandan da ortalıkta dolaşan gizemli Kedi Kadın’a karşı ne yapması gerektiğine karar vermelidir.

 

In Bruges (2008)

Martin McDonagh’ın En İyi Özgün Senaryo Oscar’ına aday gösterilen kara komedi suç filmi, son birkaç on yılın kendi türündeki en iyi filmlerinden biri. Colin Farrell ve Brendan Gleeson bu saygısız, komik ve kanlı gerilimde Belçika’da saklanan tetikçileri canlandırıyor. 

İki kiralık katil olan Ray ve Ken, Belçika’nın Bruges kentinde bir sonraki görevlerini beklemektedir. Oradayken düşünmek ve önceki görevlerini tartışmak için zamanları vardır. Yeni görevleri açıklanır ve işler beklendiği gibi gitmez. 

While You Were Sleeping (1995)

Chicago Transit Authority’de yalnız bir transit çalışanı olan Lucy (Sandra Bullock), kaderin bir cilvesiyle uzun zamandır aşık olduğu adamı komada bulur. Adamın ailesi Lucy’nin nişanlısı olduğunu düşünmeye başlayınca Lucy de ona ayak uydurur ve sözde sevgilisi komadayken bu yalanı tatil sezonu boyunca sürdürüp sürdüremeyeceğine bakar.

Life of Brian (1979)

Brian Cohen sıradan bir Yahudi gencidir, ancak bir dizi olay sonucunda Mesih olarak ün kazanır. Monty Python’a özgü absürdlükle dolu bu öyküde Brian’ın hayatı İncil’deki hikayelerle paralellik gösteriyor, ancak çok daha fazla kahkaha attırıyor.

Black Christmas (1974)

Seçkinin korku kısmından sorumlu film, örnek bir slasher olarak gösteriliyor. Karanlık, iç karartıcı ve karamsar tonu alışıldık Noel filmlerine tezat gidiyor. 

About Time (2013)

Tatmin edici olmayan bir yeni yıl partisinden sonraki gece, Tim’in babası oğluna ailesindeki erkeklerin zamanda yolculuk yapabilme yeteneğine sahip olduğunu söyler. Tim tarihi değiştiremez ama kendi hayatında olanları ve olmuş olanları değiştirebilir, bu yüzden dünyasını daha iyi bir yer haline getirmeye karar verir… bir kız arkadaş edinerek. Ne yazık ki, bu sandığı kadar kolay olmayacaktır.