hans zimmer üretmediği eserlere mi konuyor?

hans zimmer üretmediği eserlere mi konuyor?


popüler olmayan iddianın peşine düştük


Popülist bir açıdan bakarsak, Hollywood‘un tartışmasız en iyi film müzisyeni olan Hans Zimmer, bir zamanlar The Buggles‘da klavye çalmış, son derece zeki ve son derece vizyoner bir yenilikçi. Abartılıyor mu? O bir dahi mi? Gerçekten beste yapıyor mu? Kendisine kredi verilen eserlerin hepsini kendi mi yapıyor? Bazılarına konuyor mu?

 

66 yaşındaki Zimmer muhtemelen en çok o epik BRAAAM sesi ile tanınıyor: Akıllara kazınan bir sonik gümbürtü, o kadar taklit edildi ki Zimmer’ın kendisi de bundan bıktığını itiraf etti. 2013 yılında Zimmer’in Inception hakkında Vulture ile bir röportaj yapmasının ardından, Mike Zarin adlı hayalet bir besteci ortaya çıkarak BRAAAM’ın aslında kendisinin olduğunu iddia etti ve IndieWire’a hayal kırıklığını dile getirdi: “Bizim piyasanın kalbinde yer alıp her şeyin nasıl olduğunu tam olarak bilen birinin düpedüz yalan söylediğini görmek beni rahatsız etti.” (Zimmer bu haber için konuşmayı reddetmişti.)

 

Sadece Mike Zarin, Zimmer’ın iflah olmaz bir arakçı olduğunu iddia etmiyor. 

 

İnternetin kenarında köşesindeki insanlar tarafından; temelde Hans Zimmer gibi insanların bir tema ya da müzikle ilgili kaba bir fikir ortaya attığı, sonrasında bunu film müziğini tamamlayacak, çalınabilir müziğe dönüştürecek diğer bestecilere aktardığı, ortaya final eserin çıktığı bu çetrefilli ve katmanlı grup çalışmasından sadece Hans Zimmer’ın tüm krediyi aldığı söyleniyordu. 

 

Gerçekten de Hans Zimmer, aslında başkaları tarafından bestelenmiş müzikler için çok fazla övgü alıyor.

 

Örneğin, Lorne Balfe‘nin onunla birlikte pek çok müzik yazdığından ama bunun için hiçbir zaman kredi almadığından bahsediliyor. Lorne Balfe Call of Duty: Modern Warfare 2‘nin (2009) müziklerini besteledi. Hans bu oyun için sadece 3 dakikalık tek bir parça yaptı. Ancak Activision neredeyse her müzik sürümünde Hans’a her şey için tam kredi verdi. 

 

 

Örnekleri çoğaltabiliriz. Temelde anlatı şu:

 

  • Zimmer bir sürü insana onun için materyal yazdırıyor.
  • Bunu öğnrecileri ya da işbirliği yaptığı müzisyenler(temelde aynı şey) gerçekleştiriyor.
  • İş bitince akan yazılarda Hans Zimmer, herkesten önce geliyor ve fazla yer kaplıyor. 

 

Bu, Zimmer’in aslında yaptığı şeyi, yani ana temaları ve ses tasarımının çoğunu göz ardı etmiyor. Çünkü onun adı aynı zamanda daha fazla gelir getiriyor.

 

Bu durum, film müziği sektöründe onlarca yıldır, eski stüdyo sistemine kadar uzanan bir şey. Bestecilerin en büyük sorunu maalesef kredi verilmemesi değil. Besteciler saçma sapan teslim tarihleriyle, kararsız yönetmenlerle, işgüzar yapımcılarla ve filmin kurgusunu sürekli değiştiren editörlerle, bütçe kısıtlamalarıyla ve bazen aynı anda birden fazla proje üzerinde çalışmak zorunda kalmakla uğraşmak zorunda. Bugünlerde bir bestecinin bir ekibe sahip olması önemli çünkü bazen işi bitirmek için ne yapmak gerekiyorsa onun altından kalkması gerekiyor. 

 

1920’lerden 1950’lerin sonlarına kadar her stüdyonun başında bir baş bestecinin bulunduğu ve sözleşmeli bestecilerden oluşan bir ekibin yer aldığı bir müzik departmanı vardı. Fox‘ta Alfred Newman. Warner Brothers‘da Max Steiner. Paramount‘ta, MGM‘de, Disney’de bir başkası, vs. Her yeni film departmana gelir ve baş besteci o filmde çalışmak isteyip istemediğine ya da kadrolu bestecilerden birini isteyip istemediğine karar verirdi. Ancak nadiren bu bir ekip çalışmasıydı. Yani Newman müzik departmanının başı olarak baş krediyi alırdı, ancak bazı replikler Hugo Friedhofer, bazıları Ken Darby vb. tarafından yazılırdı. Aynı şey klasik Disney animasyon filmleri için de geçerli. Oliver Wallace bazı müzikleri yazar, Frank Churchill bazılarını yazar, Paul Smith şarkıları yapar, vb.

 

Bugün de durum aynen böyle, ancak stüdyolar müzik departmanları yerine bireysel besteciler ve ekipleriyle anlaşıyor. Yani Fox’ta Newman ve ekibi yerine, Remote’ta Zimmer ve ekibi, Pianella’da Marco Beltrami ve ekibi, Sparks & Shadows’ta Bear McCreary ve ekibi, 5 Cat’te John Powell ve ekibi, vs. vs. var. Bazı bestecilerin belirli bir şirket adı yok ancak yerleşik ekipleri oluyor. Alexandre Desplat ile Jean-Pascal Beintus ve Sylvain Morizet, James Newton Howard ile Xander Rodzinski, vs. vs. Aynı şekilde işliyor: Remote’a yeni bir film geliyor ve Zimmer üzerinde çalışmak isteyip istemediğine ya da yardımcı bestecilerinden birini isteyip istemediğine karar veriyor. Zimmer şirketin başında olduğu için başrolü alıyordu ama bazı müzikleri Lorne Balfe, bazılarını Geoff Zanelli vb. yazıyordu. Sistem böyle işliyor fakat Zimmer’in çalışma şekli, bu sistemden en fazla faydalanan modellerden olabilir. 

 

Hans Zimmer, temalar veya fikirleriyle inşa ettiği 5-10 dakikalık bir ses dosyası hazırlayıp yardımcı bestecilerine devrediyor. Filmin son kurgusunda dinlediğimiz melodinin sadece ruhu Zimmer, emeği ise %90 yardımcılarına ait. İnsanları rahatsız eden ise bunun şeffaflıkla belirtilmemesi. 

 

Kimin övgü alıp alamayacağı bazen gizli sendika kuralları, bazen de başka sebeplere bağlı fakat genellikle bir bestecinin ilgi odağını kendi üzerine çekmesiyle gerçekleşiyor. İnsanların pratik düzeyde film müziğinin nasıl yaratıldığının daha fazla farkında olması ve bu bilginin sonuçtan aldığınız keyfi azaltmasına izin vermemesi gerekiyor.

 

Zimmer, sahip olduğu şöhret ve ekibinin büyüklüğü nedeniyle bu sistemin kamuya açık yüzü haline geliyor, ancak bestecilerin kredilendirilmesi ve adil bir şekilde tazmin edilmesine ilişkin tartışmalar, şu anda film endüstrisi ve on yıllardır nasıl işlediğine ilişkin daha büyük tartışmaların bir parçası. 

 

Dünya artık hem mevcut fırsatlar hem de iş piyasasına giren insanların beklentileri açısından farklı bir yer. Sektördeki pek çok insan, Hollywood’da geçerli bir kariyere sahip olabilmek için tehlikeli çalışma koşullarından istismarcı patronlara kadar her şeye katlanmak zorunda oldukları sektörle uğraşıyor. Bu tür bir sistemde çalışan bazı besteciler itibar görmeyi hak ettiklerini ve uzun saatler boyunca (film müziği genellikle bir filmin gösterime girmesinden önce yapılan son şeylerden biri olduğu için, teslim tarihleri ve baskı saçma bir düzeyde) orantılı bir ücret almadan çalıştıklarını söylüyor ve bütün bu sıkışmışlık Zimmer’a patlıyor. Açıkçası hak ediyor.