House of Superstep, gitmeye üşenip online alışverişe yeltenmediğimiz nadir mağazalara sahip. Bu mekanlarda sneaker, kıyafet & çeşitli havalı aksesuarlar almak daha çok deneyim gibi hissettiriyor. Çünkü içerideki mini basketbol sahasına ve konsol oyunlarına düşmemek zor. İşin müzikli kısmı ise en güzeli. Mağaza bünyesinde müzik workshop’u gibi etkinliklere denk gelmek git – al – çık üzerinden tasarlanmış sıkıcı alışverişlere meydan okuyor. Küçükken zorla götürüldüğümüz ya da eş dost vasıtasıyla orada durmak zorunda kaldığımız mağazalarda en kötü popüler şarkının en tuhaf remix’ini dinlediğimizi hatırlayıp ürperiyoruz. Kıyas gibi olmasın ama artık House of Superstep’in kendi EP çalışması bile var. Tekrar ediyoruz. Bildiğiniz fiziksel mağazanın orasından burasından çıkan sesler Life* From İstanbul’dan Aksak, Ferhat Albayrak, HOSS ve Converse ekibinin aklına gelen fikir sayesinde müzik oldu ve kulaklarımıza aktı. Bu ilham verici hikayeyi anlatmamız lazım. 

Zor zamanlar güçlü insanlar yaratır, sıkılmak ise yaratıcı zihinleri. House of Superstep’ten bir takım sesler çıkarmak ve bunlarla müzik yapmak etkilendiğimiz bir viral proje. Her tür sesten bahsediyoruz: Sneaker tabanlarını birbirine vurmak mı dersiniz, dağ gibi olmuş sneaker kutularına tekme atmak mı? Askılarda kayan kıyafetlerin gıcırtıları, parkeye her seferinde tabanı üstüne düşen Converse 70’ler, direklere vurulan keratalar, barkod ve kasa sesleri House of Superstep Beats albümüne materyal oldu çıktı. 5 benzemez prodüktör projeye seçilip, onların tarzına uygun olması için perküsyon ağırlıklı sesler arandı, tarandı. Bu ses dosyaları Ferhat Albayrak, Furkan Kurt & Kerem Tekinalp, Seko ve Sezer Uysal tarafından kendi mutfaklarından geçirilip yayın platformlarına hazır hale getirildi. 

Biraz kültür ve ortamlarda satmalık bilgi: Let’s Get Killed

Ortam seslerinden sample elde etmede fikir babası Belfast’lı DJ David Holmes diyebiliriz. Holmes, 1980’lerin sonunda New York’a gitti. Elinde bir ses kayıt cihazıyla Bronx’u karış karış gezerek semtin karakteristik özelliklerini barındıran tüm sesleri yakaladı. Ortaya 59 dakikalık Let’s Get Killed albümünü çıkardı. Dinleyiciler, bu enstrümental konsept albümün arka planına odaklanınca şehrin sokaklarında işitsel bir yolculuğa çıktı.

2023’ün sonlarında benzer bir vizyonla yola çıkılan Converse x House of Superstep albümünü dinlerken de kendimizi mağazada favori markamızın aylardır beklediğimiz sneaker’ın son tekini yakalamış gibi hissediyoruz. Ya da sadece dans etmek istiyoruz.

EP’de 4 şarkı bulunuyor. 26 dakikalık yolculuğu özetlemek gerekirse;

Barkod: Ferhat Albayrak, yüksek bpm ile albüme dinamik bir girizgah yapmamızı sağlıyor. Üstelik bunu bol dıt-dıt içeren barkod sesleriyle yapıyor. Diğer parçaya kanımız kısık ateşte kaynarken geçiyoruz. 

Chuck’s Groove: Furkan Kurt ve Kerem Tekinalp, albümün tech house kısmını buzdolabı sırtlanır gibi sırtlanmış. Metal askıda kayan gıy-gıy odaklı kıyafet seslerinden bahsetmiştik. Hayatımızda daha önce askı sesleriyle kopacağımızı düşünmemiştik. 

Steps: Seko, minimal techno yapıyor. Tekrarlama kullanılarak oluşturulan müzik türünde rahatlatıcı perküsyon seslerinin sneaker tabanlarından çıktığını düşünüyoruz. Sanki kanepede uzanmış, asmr videosuna düşmüş gibi hissediyoruz. Pamuk kıvamına gelince son parçaya hazır hissediyoruz. 

Sole: Sezer Uysal, melodic techno ve house müziğini sentezleyerek albümdeki eksik parçaları tamamlıyor. Çınlamalar, takırdamalar, koşturmalar, bakınmalar ve seslenmeler bulunan Sole, mağaza seslerinden yola çıkarak doruklara ulaşıyor. Albümü zirveye çıkarıyor. Bu durakta albümden inmekle repeat tuşuna basmak arasında kalıyoruz. 

Arman Akıncı’nın kapağını tasarladığı başından sonuna sıra dışı projenin hikayesini ve kendisini dinlemekten büyük haz aldık. Yaratıcılığın özünü hatırladık. Hangi nesneden hangi sesleri çıkarabiliriz gibi düşünmeye; abajura, halıya, kornişona bakındık. Bu albümden sonra House of Superstep mağazalarını başka bir kulakla dinleyebiliriz. Alıcı kulakla…